Çocuklarla gidilebilecek Michelin yıldızlı restoranlar

Şehirde herkesin konuştuğu ‘deneysel yemekler yapan’  ya da dünyanın bir ucunda merak ettiğiniz şef imzalı restorana ‘çoluk çocuk gidilir mi, bütçeyi de patlatmaz mı’ diye düşünmeyin. Önce kafanızdaki engelleri kaldırın sonra çocuklarınızın her şeye nasıl uyum sağlayabileceğine ikna olun. Çünkü eksik olan tek şey tecrübeleri.  Ben çocuklarım doğduğundan beri ‘Bak görüyor musun, damak tadı bebeklikten gelişiyor; çocuklukta tadılan herşey yeme içme kültürünün gelişimini derinden etkiliyor’ duygusundaydım. Bu nedenle ilerleyen yıllarla birlikte  ‘gurme macerası’ da inanın absürd sayılmıyor. Hele benim gibi boğa burcu bir annenin beslenmeyi, eğitim ve yaşam tecrübelerinin ‘mihenk taşı’ olarak görmesiyle işin sonunun Michelin yıldızılı restorana kadar gittiğini söyleyebilirim.

Deha ve Yekta, cesur deneyimlerimiz sayesinde neler öğreniyorlar neler, bazen çok şaşırıyorum. Trüf mantarının tazeliğini kokusundan anlayabiliyorlar. İyi bir ‘cafe de paris’ sosunu lezzet olarak ayırd edebiliyor, Fransızların meşhur yumurtsı ‘egg benedic’in sosunun nasıl yapıldığını biliyorlar. Avrupa’daki peynir çeşitlerini, çikolatanın gerçek tadını almak için hangi ısıda yemek gerektiğini de. Bütçe kısmının çözümünü de mantıklı bir açıklamaya bağlarsanız, çocuklarla çıkılan ‘gurme yolculuk’ hayli eğlenceli ve değerli bir yatırıma dönüşüyor.

Çocuk dostu Michelin: L’Auberge de l’ill
Deha ve Yekta’nın 8. doğum günlerine denk gelen tarihte Fransa’da Colmar’daki L’Auberge de l’ill restoranda tesadüfen rezervasyonumuz vardı. Normal akışı bozmayıp, onlara 3 yıldızlı Michelin deneyimi yaşatmak istedim. Beyaz rengin ve cam objelerin hakim olduğu dekorasyon, sofistike ışıklandırma, müşteri profili; ilk başta herşey onlar için fazla ağır ve elegan gelse de her anın tadını keyifle çıkardılar. Bunu görmek de bana yetti. Konuşma seslerinin tonunu ayarlama çabalarından, önlerine gelen her şey için teşekkür etmelerine, kumaş peçeteyi kullanmalarından, yemekler için yaptıkları yorumlara kadar çok komik görünüyorlardı.

Şef’in önerisiyle kocaman bir tabakta ‘Medaillons of venison’ yani geyik eti geldi önlerine. Buraya kadar herşey çok normal ilerliyordu. Taa ki etin lezzetini beğenip ikinci tabağı kendi kendilerine sipariş verinceye kadar... Porsiyonu 300 TL. olan tabaktan bihaber sırf beğendikleri için ikinici tabağı isteyerek, geceyi Beyoğlu’ndaki bir dönerci büfesi atmosferine bağlamaları inanılmazdı. Hesabı düşündükçe kelimelerin boğazıma dizilip kahkaha krizine girdiğimi hala çok net hatırlıyorum. Kendim edip kendim bulmuştum.

Kurbağa bacağı değil tavuk
Yine de çocuk deyip geçmemek gerekiyor. Bize gelen tadım mönüsünden sırf sunumlarını beğendikleri için kurbağa bacağı ve kaz ciğeri tatmayı reddetmeyip denediler. Çocuklar açısından gecenin en cesur hareketiydi. Kurbağa bacağının tadını tavuğa benzetip, kaz ciğerinin tadını çok sevmeseler de değişik bir şey tatmış olmanın mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. Sommelier’in şarap sunumu, şefin mönü tanıtımı ve üç garsonun ekmek, su ve yemek servisini yapmak üzere masanın yanında duruyor olmasına ‘Anne bu adamlar böyle beklediği için biz çok mahcup oluyoruz’ demeleri gecenin en tatlı ve masum anıydı. 

Yemeğin sonunda şefin dondurma seçimi için mutfağa davet etmesi ise böyle bir restoranda olabilecek büyük jestti. Doğum günleri olduğu için yine şefin mumlu maytaplı kocaman bir kompozisyonun içinde gelen doğum günü pastası ise Michelin restorana dair incelik ve zarafetin hissedildiği en unutulmaz an’dı. Gecenin sonunda ikiz kardeş olarak birbirlerinin hayatlarındaki yerini muzipçe anlatan birer video çekip hediye etmeleri ise büyük bir hatıra olarak belleklerimizde kaldı.

Ne kadar değil, nereye harcadığın önemli
Her zaman Michelin olmasa da gittiğimiz restoranlarda çatal bıçağın kullanım sırasının dışarıdan içe doğru kullanılması gerektiğini, yemek bitince çatal bıçağı tabağın içinde yan yana koymak gerektiğini de biliyorlar. Ayrıca unutmayalım ki, müzik gibi yemek de geçmişi hatırlatıyor. Yemek yemek duyuların deneyimi aslında. Lezzetlerin ve aromaların bir araya gelmesiyle her defasında farklı bir kimya oluşuyor, enzimleri harekete geçiriyor, beynin tatmin olmasını sağlıyor, haz veriyor. İyi ve kaliteli lezzetin müptelası olmanın açıklaması bu aslında. Düşünsenize günde üç öğün yaptığımız bir eylemin eğitimi de aslında çocukluktan başlamalı. Bütçe kısmına gelince... Çocuklarıma iyilik yapıyormuş gibi düşünüp oyuncak enkazı için para harcamıyorum. Başka bir deyişle her ay yenisi çıkan dijital oyunlar, tabletler, vaadettiği amaca hizmet etmeyen abartılı oyuncaklar almak yerine yeme-içme kültürü için yatırım yapmayı tercih ediyorum. ‘Çocuk yahu ne anlar?’ diyenlere de anlamasa da aklında kalır diyorum. Şimdilerde 9 yaşında olmalarına rağmen sebzelerin ruhunu, yengeç ziyan edilmeden nasıl yeneceğini biliyorlar. Hem nefis yemekler yediğimiz, hem de heyecanla yeni keşifler yaptığımız için çok mutlu oluyoruz. 

ÇOCUK DOSTU MICHELIN RESTORANLAR

 FRANSA: Colmar-L’Auberge de l’ill (3 Michelin yıldızlı)
1950’den beri hizmet veren, ilk yıldızını 1952’de, ikincisini 1957’de üçüncüsünü de 1967’de alan 3 yıldızlı Michelin restoran, nehir kenarındaki bir villada aile işletmesi. Aile geleneği olan avcılık nedeniyle av hayvanları da mönüde bulunuyor. Çocukların farklı yemekleri tatması için gerçek bir lezzet vahası.

 İSVİÇRE: Cenevre-Flacon 81 Michelin yıldızlı)
Açık mutfağı bulunan, 20 kişi kapasiteli, Michelin yıldızlı küçük bir restoran. Mevsimsel malzemelerle yaratıcı, özgün ve moder yemekler hazırlıyor. Başta miso balığı olmak üzere tüm balık çeşitlerini çok iyi yapıyorlar. Özel soslu uykuluğu da çok başarılı. Yakışıklı ve genç şef Yoann Caloue hem misafirleriyle hem de her tabakla yakından ilgileniyor.

 İTALYA: Alba- All’enoteca Restoran (1 Michelin yıldızlı)
‘Carne cruda’ yani çiğ et ve ‘fonduta’ yani yumurta föndü denenmeli. Tajarin de sunuyorlar ve çocuklar bayılıyorlar. Ana yemeklerden üç farklı et çeşidinin servis edildiği steak tabağını deneyebilirsiniz. Ravyoliye benzeyen etli  ‘agnolotti’ yine çocukların da çok sevdiği bir yemek. Bir michelin yıldızlı ama 2 yada 3 olabilecek kalitede. Şarap listesinde 400 seçenek bulunuyor.