GeriSeyahat Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri

Benim için en özel şehirlerden biridir Roma… Eşimden yıllar önce Roma'da Aşk Çeşmesi’nde evlilik teklifi almıştım. Hayatımın en mutlu günlerinden birini bu harika şehirde yaşadım. Peki romantizmin başkenti Roma'da nereleri görmeli, ne yemeli? İpuçları, ulaşım tüyoları, gezilecek görülecek yerleri sizin için kaleme aldım. İşte size Roma gezi rehberi…

Roma’nın benim için özel olması dışında da birçok kişi tarafından hayranlıkla anlatılan, ziyaret edilen ve tarihin önemli anlarına şahitlik etmiş harika bir şehir. Roma, İtalya yarımadasının ortasında yedi tepe üzerinde kurulu bir şehir. Vatikan'ın da Roma'nın içinde konumlanmasından dolayı, Roma iki devletin de başkenti olarak bilinir. Yani hem İtalya'nın hem de Vatikan'ın… Roma İmparatorluğu döneminde dünyanın en kalabalık şehir olarak gösterilen bu şehir günümüzde de neredeyse 3 milyonluk nüfusu ile hâlâ dünyanın en kalabalık şehirleri arasında.

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri


Roma tarihi açıdan birçok şehre göre çok daha zengin. Hatta bu harika şehri gezmek kesinlikle bir kaç güne sığdırılamaz. Yani biz sığdıramamıştık…Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasından dolayı ve neredeyse 3 bin yıllık tarihi geçmişi nedeniyle birçok müze, kilise, anıt, meydan, yapı ve dahasına sahip bir şehir. O yüzden iyi bir planlama yapmadan Roma'ya gitmenizi önermiyorum. Aslında bu her şehir için geçerli ama Roma'ya gittiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan eminim.


Her mevsim güzel

Roma'nın belli bir mevsimi yok. Yılın her zamanı gidebilirsiniz. Havası ılıman olduğu için yaz-kış pek fark etmiyor. Sadece yaz aylarını turistler daha çok tercih ettiği için inanılmaz derecede yoğun bir kalabalıkla başa çıkmanız gerekebiliyor. Biz mayıs ayında gittiğimizde hava harikaydı. Mayıs'ın ilk günleriydi. Çok kalabalık da değildi.

Gelelim “mutlaka gezmelisiniz” diyebileceğim güzelliklere…

İlk olarak tabii ki Kolezyum! En etkilendiğim yerlerden biriydi. Daha önce yüzlerce fotoğrafını görmüş hatta birçok filmde izlemiştim. Karşımda gördüğümdeyse adeta büyülendim. Çok uzun bir kuyrukta bekledikten sonra nihayet gezmeye başlayabiliyorsunuz. Eğer tursuz gittiyseniz kulaklık temin edip, gezdiğiniz alanlarla ilgili İngilizce bilgi edinebilirsiniz. İngilizceniz yoksa eğer mutlaka bilen biriyle gitmenizi ve size anlatmasını tavsiye ederim.

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri


Kolezyum MS 72 yılında yapılmış bir yapı. Günümüzdeyse İtalya Devleti hâlâ koruma altında tutuyor. Ne zaman Roma'ya gitsem mutlaka bir yerlerinde tadilat oluyor. Zamanında idamlar, tiyatrolar ve hayvan dövüşleri olarak kullanılmış olsa da asıl amacı, gladyatör mücadeleleriymiş. Bu arenada birçok insan ve hayvan can vermiş. Şimdilerde saha kısmını göremiyoruz. Çünkü çökmüş durumda. Ama yer altında bulunan koridorlar hâlâ sağlam duruyor. Gladyatörler de bu koridorlarda hazırlık yaparlarmış. Kolezyum'un dışardan görüntüsünü daha çok beğeneceğinizden emin olabilirsiniz.

Buradan çıkar çıkmaz sizi Roma Forumu (Foro Romano) karşılayacak

Burası 1000 yıl kadar siyaset, hukuk ve ekonomi merkezi olarak kullanılmış. Şimdilerde harabe gibi gözükse de hâlâ önemli kalıntılar barındırıyor ve korunuyor. Dünyanın en büyük arkeolojik kalıntılarına da ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Mutlaka gezmenizi tavsiye
ederim.

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri


Bembeyaz görkemli bir yapı, insan bir anda bu görkeme kendini kaptırıyor: Vittorio Emanuelle ll.

Burası İtalya krallığının ilk kralı ll. Vittorio Emanuelle için inşa edilmiş. Muhteşem mermerler kullanılmış. Bir mimar olarak bayıldığım bir yapı oldu. 1885-1991 yılları arasında yapılmış. Uzun bir süreç.

Ve Pantheon…

Roma tanrılarına adanması için MS 118-125 yılları arasında yapılmış. Şehir içinde bulunuyor. Pantheon'da aynı zamanda Raffaello gibi önemli isimlerin de cenazesi bulunmakta…  Eskiden dev bir stadyumken şimdilerin ünlü meydanı Navona'daki harika kafeler ve restoranlarda vakit geçirip İtalya'nın muhteşem pizza, makarnalarını ve ev yapımı şaraplarını tadabilirsiniz.

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri

Gelelim en güzel yapıya… Dünyaca ünlü Aşk Çeşmesi (Fontana di Trevi) evlilik teklifi aldığım o büyülü yer!

Roma'ya gelip de burayı görmeden dönen kimseyi tanımıyorum. 1732 yılında yapımına başlanmış ve tam 30 yılda tamamlanmış. Burayı hem gece hem de gündüz gezmelisiniz! İnanca göre bu çeşmeye para atarsanız dileğiniz gerçek oluyormuş. Toplanan paralarla da yoksullara yardım ediliyormuş. Eğer parkları, yeşillikleri sevenlerdenseniz Villa Borghese Parkını mutlaka görmenizi öneririm. Neredeyse 1800 dönümlük bu parkta biraz olsun soluklanabilirsiniz. Biz bayılmıştık!

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri


Tabii ki İspanyol Merdivenleri (Spanish Steps)

Şehrin içinde yer alan bu merdivenlerin üstü turistlerle dolu. Yorulanların bedava dinlenme alanı diyebilirim. Dondurma yiyenler, take away pizzasını yiyenler, birasını kapıp gelenler ve dahası... Adı da yan tarafında İspanya Konsolosluğu olduğu için İspanyol Merdivenleri diye geçiyor. Hemen önünde de mini bir çeşme var. Çok bir özelliği olmasa da atmosferi insanın hoşuna gidiyor.

Roma'da gezilebilecek yerleri anlatmaya sayfalar yetmez. Son olarak mutlaka görmenizi tavsiye edebileceğim bir kaç yerden bahsetmek istiyorum.

900 kişilik ülke: Vatikan…

Bu küçük ülkenin tam tamına sadece 900 kişilik bir nüfusu var. 1929'dan beri bağımsız olarak yaşıyorlar ve Katoliklerin dini merkezi. Aynı zamanda Papa'nın yaşadığı ülke… Papa'yı ve mini ülkeyi ise İsviçre askerleri koruyor. Askerlerin kıyafetlerini gördüğümde dehşete düşmüştüm. O kadar renkli ve değişikti ki, sanki her biri sirkten fırlamış gibiydi. Vatikan'ın içerisinde bulunan Aziz Petrus Bazilikası ise görülmeye değer! Üstelik sadece Roma'nın değil neredeyse tüm dünyanın en önemli dini yapısı olarak kabul ediliyor.  Son olarak Castel Sant'Angelo ve Trastevere bölgesi mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Sant'Angelo eskiden Papalık kalesi olarak bilinirmiş. Papayı korumak için yapıldığı söyleniyor. Hatta Vatikan ile arasında gizli köprüler bile varmış. Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Cem Sultan'ın da esir olarak tutulduğu yer burasıymış. Trastevere ise daha çok gençlerin zaman geçirdiği, daracık sokakları olan çok eğlenceli bir yer. Genelde akşamları daha hareketli oluyor.

Antik çağın izlerini taşıyan aşk şehri

Siz siz olun Roma'ya adım atmadan önce mutlaka ön araştırma yapın. Gezmek istediğiniz müzelerin listesini çıkarıp hangi günler açık olduğunu kontrol edin. Yürüyerek gezilen bir şehir olduğu için de mutlaka konaklama noktanızı şehir içinde, metro duraklarına yakın yerlerden seçmeye çalışın. Yılın her dönemi turist akını olduğu içinse konaklama fiyatları pahalı olduğundan mümkünse en az bir ay önceden rezervasyonunuzu yapın. Meşhur tiramisu tatlısını ve Gelato’yu da (İtalyan dondurması) tatmayı unutmayın…

False