22’si endemik, 390 tür kelebeğimiz var, 9 endemik türün nesli tükeniyor

Güncelleme Tarihi:

22’si endemik, 390 tür kelebeğimiz var, 9 endemik türün nesli tükeniyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2008 00:00

Son yüzyıl içerisinde dünyayla birlikte Türkiye’de de kelebek türlerinde azalma oldu. Buna rağmen bir "kelebek cenneti" olan Türkiye’de 22’si endemik, yani sadece Türkiye’ye özgü, toplam 390 farklı tür yaşıyor. Ancak ne yazık ki 9 endemik türün nesli tükenmek üzere. Doğa Derneği’nin yayımladığı rehber kitapta, 310 tür hakkında fotoğraflar ve detaylı bilgiler bulunuyor. Kelebekleri bu rehberle tanıdıktan sonra, siz de doğa korumacılığı çalışmalarına katılabilirsiniz.

Türkiye’nin Kelebek Rehberi’nin yazarları; kelebek uzmanı Dr. Ahmet Baytaş ile çevre bilimci Dr. Evrim Karaçetin. "Ne yazık ki son yüzyıl içinde dünyadaki kelebek türlerinden felaket bir azalma söz konusu oldu" diyorlar. Azalmanın nedeni kelebeklerin yaşam alanlarının kaybı, böcek ve tarım ilaçlarının aşırı kullanımı ile koleksiyon amacı ile toplanmaları. Birçok ülkede yasal koruma altında bulunmasına ve CITES (Uluslararası Nesli Tükenmekte Olan Türlerin Ticareti Konvansiyonu) koruması altına alınmasına karşın Türkiye’nin ve Avrupa’nın en gözde kelebeklerinden olan Apollo’nun nesli birçok ülkede tamamen tükendi, bazılarında ise tükenme tehlikesi altında. Türkiye’de ise sayısı günden güne azalıyor.

Avrupa kelebek koruma kuruluşlarının kırmızı listesine göre, Türkiye’de 9 türün nesli, tehlike altında. Osmanlı Ateşi (Lycaena ottomana), Bodrum civarında bulunan Halikarnas Esmeri ile Malatya civarında bulunan Mezopotamya Çok Gözlüsü türündeki kelebekler ilk sıralarda. Bunları Doğu Karadeniz ormanlarındaki Korubeni kelebekleri takip ediyor. Ülkemizde kelebeklerin yokoluş nedenleri arasındaki ilk sırada yine yaşam alanlarının kaybı var. İkinci sırada hayvancılığın bırakılması geliyor.

ENDEMİK KELEBEKLER NEREDE

Tek yaşadığı yer Türkiye olan kelebeklerden "Anadolu çok gözlüsü" Isparta, Konya, Adana, Bilecik ve Eskişehir’de görülüyor. "Çok gözlü fatma" ile "çok gözlü buzul mavi" Van ve Hakkári’de, "Koçak’ın esmer perisi" Artvin, Van, Hakkári’de, "Çok gözlü Anadolu beyazı" Doğu Anadolu dışındaki bölgelerde, "yaz meleği" ise Gümüşhane, Adana ve Van arasında görülüyor.

TÜRKİYE’DE KELEBEKLER DAHA ÇOK NERELERDE

İstanbul’da Çamlıca, Anadolu Kavağı, Boğaziçi Üniversitesi kampusu içindeki arazi ile Belgrad Ormanları’nda, Ankara’da ODTÜ kampusu içinde görebilirsiniz. Türkiye genelindeki zengin kelebek alanları ise Uludağ (Bursa), Sultan Dağları (Afyon-Konya), Aladağlar (Niğde), Soğuksu Milli Parkı (Ankara), Termessos ve Güllük Parkı (Antalya), Abant Gölü (Bolu), Doğu Karadeniz Dağları’nın güneye bakan etekleri (Gümüşhane-Artvin arası), Palandöken Dağları (Erzurum), Munzur Dağları (Erzincan Tunceli), Göller Bölgesi’ndeki yamaçlar (Burdur ve çevre illeri), Van ve Hakkari’deki yaylalar ile dağ etekleri.

KELEBEKLERE HANGİ ARAZİLERDE RASTLARIZ

Kelebekler soğukkanlı olduklarından, uçabilmek için kanatlarını güneşte ısıtmak zorunda. Güneşli günler onlar için ideal. Türkiye’de nisan-ekim ayları arasında görülüyorlar. Kelebek sayısı Akdeniz ikliminde mayıs-haziran, Doğu Anadolu’nun dağlık bölgelerinde temmuz-ağustos aylarında doruğa çıkıyor. Büyük çoğunluğu balözü toplayarak kendine enerji sağlıyor. Bu nedenle çiçeklerin yoğun olduğu ağaçlık, çalılık alanlarda, ormanlarda, çayırlarda, toprak ve çakıl taşlı yol kenarları ile dağ eteklerinde dolaşıyorlar. Erkek kelebeklerin çiftleşme sırasında dişiye aktardıkları sperm paketçiklerini üretebilmeleri için minerallere ihtiyaç var. Bu nedenle onları da çamurlu ve nemli topraklarda, suda çözülmüş tuz ve mineralleri toplarken bulabilirsiniz.

ÇALIŞMALARA SİZ DE KATILIN

Rehberi, birlikte yazdı. Kitap Yayınevi tarafından basılan ve 20 YTL fiyatla satışa çıkan rehberden kelebeklerin nerelerde yaşadığını, çevrenizde gördüğünüz kelebekleri nasıl tanıyacağınızı, kelebeklerin hangi ana gruplar altında toplandığını öğrenebilirsiniz. Sonrasında belki onları daha yakından tanıyıp fotoğraflarını bile çekmeye başlar, yaşadıkları bölgeyi belgelemiş olursunuz. Sonrasında bu bilgileri internet ortamında (www.leptr.org) diğer araştırmacılarla paylaşıp doğa korumacılığı ile ilgili çalışmalarda yer alabilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!