36 saatte Belfast

13.30
Manzaralı yemek

Tatilinize Robinson & Cleaver’da yemekle başlayın. 19’uncu yüzyılın keten deposu şimdi modern bir restoran. ‘Ulster’ın Lezzeti’ adlı iki kişilik tadım mönüsünde tütsülenmiş somon, ızgara uskumru, meşe odununda tütsülenmiş peynir gibi yerel ürünler yer alıyor. Terasta kendinize manzaralı bir masa seçin. Edward Çağı mimarisinin güzel örneklerinden belediye binası ve Geç Viktorya Çağı mimarisinin örneği kumtaşından Scottish Provident Building buradan rahatça görülüyor. İki kişi ortalama 100 TL.

15.00
Botanik ve geçmiş

Yemekten sonra Queens Üniversitesi yakınındaki Belfast Botanik Bahçesi’nde yürüyüşe çıkın. 113 dekarlık bu yeşil cennetin en güzel bölümlerinden biri Palm House. Viktorya Çağı’ndan kalma bu dev sera, içindeki egzotik bitkiler kadar ferforje demirden yapısı, camlarıyla görülmeye değer. Ulster Müzesi de yolunuzun üstünde. Girişi ücretsiz. Müzede, Kuzey İrlanda’nın doğal, tarihi, sanatsal mirası hakkında doyurucu bilgi edinebilirsiniz.

17.30
Taçtaki pırlanta

The Crown Liquor Saloon, dekoru ve personeliyle sizi geçmişin dünyasına sürükleyecek. Viktorya Çağı’nın ünlü barı National Trust Vakfı’na devredilmiş, restorasyondan geçirilmiş. Panellerle birbirinden ayrılmış masaları, kırmızı granitten barı, masalardaki garson çağırma zilleriyle film platosunu andıran barda tarihi kostümlü garsona bir bardak Guinness (14 TL) ısmarlayın. İsmiyle İngiliz yönetimi taraftarlarına göz kırpan barın girişinde, zemin mozaiklerine dev bir taç yapılmış. Bağımsızlık yanlısı Cumhuriyetçiler içeri girerken taca keyifle basıyor. Karşısındaki Europa Hotel bir zamanlar ‘Avrupa’nın en çok bombalanan oteliydi!’ Buna karşın hiç kapanmadı...

19.30
Denizden gelen

İrlanda bir ada olmasına karşın deniz ürünlerinin en güzeli ithal ve çok pahalı. Sekiz yıl önce kent merkezinde açılan The Mourne Seafood Bar, bu kuralı değiştirmeye kararlı. Yerli balık ve deniz ürünlerini uygun fiyatlara sunuyor. Yakınlardaki Carlingford Lough’dan çıkarılan istiridyelerle ziyafet çekmek istiyorsanız restoranda önceden rezervasyon yaptırmalısınız. Taze somon, ıstakoz, Dublin jumbo karidesinin yanı sıra suteresi ve yengeç doldurulmuş biber dolmasını da tadabilirsiniz. İki kişi yaklaşık 250 TL.

10.00
Şampiyonların kahvaltısı

“Ulster Tavası’nın en lezizini nerede yiyebilirim” sorusunun cevabı bu şehirde hep tartışma konusu. Bright’s ise hep listenin üst sıralarında. Mönüsünde sadece kızarmış balık, patates, sahanda yumurta, kuru fasulye bulunur. 12 TL’ye ‘Bright’s fry’ istediğinizde sofraya yumurta, sosis, jambon, kan sosisi, birer dilim patates ve soda ekmeği, ızgara mantar, domatesle tepeleme dolu bir tabak gelir. Yanında bir demlik çayla bu mönü tüm günü geçirmeye yetecek enerjiyi verir.

11.00
Taksiyle siyasi tur

İngiliz yönetimi yanlısı Protestanlarla, bağımsızlık yanlısı Katoliklerin kanlı çatışmaları geçmişte kaldı. Artık bu konu turizm teması. Taksiler, 1998 öncesinde yaşananları yerinde görüp anlamak isteyen turistlerin hizmetinde. Üç kişiye kadar 105 TL ödeyeceğiniz 90 dakikalık turda Protestan ve Katoliklerin semtleri Falls ile Shankill Road’dan geçeceksiniz. Dev duvar resimlerinde çatışmanın tarihini okuyacaksınız. Şoförünüz size anılarını anlatacak. Katolik mahallelerindeki resimlerin vazgeçilmez portresi, 1981’de hapishanedeki açlık grevinde ölen Cumhuriyetçi militan Bobby Sands. Diğer tarafta ise militanlar eli tüfekli, yüzü maskeli, ölüm saçan figürlere dönüşüyor. Tur düzenleyen firmaların listesini, fiyatlarını Donegall Meydanı’ndaki Visit Belfast Welcome Center’dan edinebilirsiniz.

13.00
Katedral ve butik bira

Katedralin çevresi parke taşı döşeli sokakları, sayısı gittikçe artan restoranları, pubları, kültür merkezleriyle kentin en canlı bölgesi. Asırlık St. Anne’s Katedrali’nde (giriş 17.5 TL), iki dikkat çekici unsur var: 1950’den bu yana kadınların örgüyle yaptığı bin civarındaki renkli, desenli iskemle süslemesi ve kuleyi delip dışarı taşan 76 metre yüksekliğindeki direk. Spire of Hope adlı çelik direk 2007’de kiliseye yerleştirildi. Yakındaki Commercial Court’ta iki yıl önce açılan Hadskis, mönüsünü yerel malzemelerle hazırlıyor. Açık mutfağı görebileceğiniz uzun bara oturun, bayırturbu, yulaf ve püreyle sunulan sülün kızartmasını tadın. Bu mönüye bir şişe Headless Dog ya da Titanic Quarter yaraşır. Her iki butik birayı yerel firmalardan Hilden Brewing üretiyor. İki kişi yaklaşık 180 TL.

16.00
Mimari ve sanat

Belfast’ın pırıltılı, yeni yüzünü simgeleyen yapılardan biri de MAC (Metropolitan Arts Center). Katedrale ve restoranların sıralandığı St. Anne’s Meydanı’na tepeden bakan sanat merkezinin mimarisi şaşırtıcı. Tuğla ve volkanik taştan yapılmış yedi katlı iki kuleden oluşuyor. Galerileri yüksek tavanlı, ferah, okuma bölümleri huzurlu. Sergi ve gösteri programı zengin. Sergilere göz atın, programınıza uyuyorsa bir deneysel tiyatro, müzik, dans gösterisi izleyin.

17.30
Duke’te bir kadeh

Commercial Court’ta Hadskis’in aksi istikametinde yürüdüğünüzde, yapının sonunda karşınıza Duke of York Pub çıkacak. Sinn Fein’in ünlü lideri Gerry Adams, 1960’larda burada barmen olarak çalışırdı. Belfast’ta sokağa taşan birahaneler çok seviliyor. Duke, tuğla yapıların arasındaki daracık bir sokakta. Buradan otoparka doğru yürüdüğünüzde, semtin ünlü duvar resminde geçmişin önemli şahsiyetlerini göreceksiniz. Eğer hava yağışlıysa Guinness’inizi (13 TL) içeride yudumlarken duvarlara göz atmayı unutmayın. Nostalji duygusu eski viski, bira ilanlarıyla pekiştiriliyor.

19.30
Mevsimlik mönü

Kentin en ünlü restoranı OX, 1.5 yıl önce büyük bir şovla açılmıştı. Bina geçmişte seramik karolar satılan bir mağazaydı. Geniş pencerelerinden Lagan Nehri görülüyor. Yemekler manzara kadar yalın: Cuma ve cumartesi akşamları sadece tadım mönüsü servis ediliyor. Beş tabaklık mönü sebzelere odaklanmış: İç bakla, turpotu çorbası, mantar ve pancarlı Mourne kuzusu... 40 kişilik restorana mutlaka önceden rezervasyon yaptırmalısınız. İki kişilik tadım mönüsü 380 TL.

11.30
Titanik turu

Titanic Belfast (giriş 55 TL) turu için birkaç saatinizi ayırmanız gerekiyor. Merkezden 20 dakikaya yürüyebileceğiniz ya da taksiyle ulaşabileceğiniz Titanic Müzesi dört bölümden oluşuyor. 2012’de, Titanik faciasının 100’üncü yılı anısına açılan müzede gümüş renkli alüminyum panellerle kaplı yapılar modern bir gemi gövdesine benzetilmiş. Belfast’ta inşa edilen (Belfastlılar, Titanik limandan ayrılırken hiç sorun yoktu, diyor!..) dev gemiyle ilgili çok geniş bir koleksiyon sergileniyor müzede. Tersane sahipleri, mühendisler, garsonlar, müşteriler hakkında detaylı bilgi veriliyor. Belfast’ta geçen yüzyıl başındaki keten kumaş fabrikalarındaki çalışma koşullarını yansıtan bölümü özellikle görmelisiniz. İnteraktif tersane ve gemi projesi turu da çocuklar kadar yetişkinler için de ilgi çekici, eğlenceli.

Nasıl gidilir?
Şubatın son haftasında İstanbul’dan bir aktarmalı gidiş-dönüş Belfast biletleri British Airways’te 1.206 TL’den başlıyor.