GeriSeyahat 21 günde Fiji'den Marquesas Adaları'na
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
21 günde Fiji'den Marquesas Adaları'na

21 günde Fiji'den Marquesas Adaları'na

20 yıldır dalıyorum. Tatillerim genellikle “Nerede ne balık var” etrafında dönmeye başladı. Gözüm devamlı daha uzaklarda, kimsenin gitmediği derinliklerde... “Silver Discoverer” adlı 120 kişilik, 100 metrelik bir geminin Fiji’den Marquesas adalarına gideceğini, yani batıdan doğuya Pasifik Okyanusu’nu kat edeceğini duyunca Los Angeles üzerinden 24 saatlik bir uçuşla kendimi Fiji’de buldum. Ve macera başladı.

Fiji’de binmeyi beklediğim gemi gelmedi. Solomon Adaları’nda fırtınaya yakalanmış, hız düşürmek zorunda kalmış. Başında bozuldum, ancak Nandi şehrine yakın Denarau Adası’nda lüks bir otelde misafir edileceğimi ve istediğim herhangi bir tura katılacağımı öğrenince sesimi çıkarmadım. Pembe kumlarda keyif yaptım.

Gemi iki gün sonra içinde 50 kişi ile geldi. Herkes fırtınadan söz ediyordu. İki gün kaybetmiştik, o yüzden programda bazı adalara uğrayamayacak, dalamayacaktık.

Gemide günler kuşlar, bitkiler, balıklar, ada tarihi ve yıldızlar üzerine konferanslarla geçiyordu. Yolcular çoğunlukla Avustralya ve Yeni Zelanda’dan geliyorlardı. Herkes bir kere olsun İstanbul’a gelmiş, Antarktika’ya gitmiş, dünyayı iyice görmüştü.

 

21 günde Fijiden Marquesas Adalarına

 

BİR GÜNÜ İKİ KERE YAŞAMAK

Fırtınanın ucu bizi de yakaladı, sallan yuvarlan Tonga Adaları’na vardık. Gemi zodyaklarını indirdi. Biz dalgıçlar denizin dibine, diğer müşteriler adaya indi. Gemiye döndüklerinde hemen herkes çakırkeyfti. Kötü tadına rağmen yerlilere hayır diyememişler ve bitkiden yapılan kava adlı bir içkiyi içmişler.

Niue’nun başkenti Alofi’ye vardığımızda milletlerarası zaman çizgisini geçtiğimiz için bir gün kazandık. Yani bir günü iki kere yaşadık.
Niue 1190 kişinin yaşadığı, 226 metrekarelik bir ülke. 1974’ten beri Yeni Zelanda’ya kendini bağlamış. 1994’te Birleşmiş Milletler’e girmiş. Yani okyanusta bir nokta...

Kadın, erkek iriyarı ve güçlü, genellikle vücutları dövmeli. Evler muntazam, bahçeler çiçekli.

 

21 günde Fijiden Marquesas Adalarına

 

3 KADIN, 1 İNGİLİZ, BİR ADA

Herkes Niue’ya çıkarken ben siyah tepeli köpekbalıklarının peşinde denize dalıyordum. Gördüğüm manzara nefes kesiciydi. Binlerce renkli balık burnumuzun dibine kadar geliyor, köpekbalıkları yanımızdan geçiyordu. Pırıl pırıl mercanlar arasında yüzüyorduk. Bizden önce buralara kimse dalmamıştı.

Dokuzuncu gün Palmerston Adası’na vardık. William Masters adlı bir İngiliz bu adaya yerleşmiş ve 3 kadınla evlenmiş. Bütün ada ahalisi Masters’ın torunları. Aralarında evlenmiyorlar. Yan adalardan genellikle gelin alıyorlarmış. Adada 60 kişi yaşıyor, herkes İngiliz aksanıyla konuşuyor. En yakın doktor 20 saat ötede. Üç ayda bir gemi gelip erzak getiriyormuş. Ancak yaşamlarından çok memnunlar.

Yolculuğumuzun en muhteşem manzarası Cook Adaları’nda Aitutaki llagünüydü. Yemyeşil bir deniz, bir sürü beyaz kumlu adayla Aitutaki dünyanın ikinci en büyük lagünü imiş. Bir ucundan öbür tarafı görünmüyordu. Denizin üstü o kadar güzeldi ki dalmadım, manzarayı seyrettim.

 

21 günde Fijiden Marquesas Adalarına

 

SİYAH İNCİNİN PEŞİNDE

İki gün sonra ünlü Bora Bora Adası’na varmayı beklerken gemi bozuldu, yavaşladı ve Tahiti’nin başkenti Papeete’ye varabilmek için adayı atladık. Herkesin suratı asıldı. Bora Bora’ya 3 defa gitmiş biri olarak çıtım çıkmadı.

Tahiti’nin başkenti Papeete’ye sabah erken vardık. Bir kısım yolcular indi, yenileri geldi. Bense ‘sosyete adaları’nın ününü borçlu olduğu siyah inci avına gittim. İnciler grinin her tonu, her şekliydi. En kıymetlileri yusyuvarlak olup A grubu diye adlandırılanlardı. İyi boy bir siyah inci kolye aşağı yukarı 25.000 Euro’ya (yaklaşık 80.000 liraya) satılıyordu.

 

21 günde Fijiden Marquesas Adalarına

 

KÖPEKBALIKLARI İLE YARIŞ

Ertesi gün Fransa’ya ait Tuamotus Takımadaları’nda uyandık. Rangiroa, Ahi, Manihi’de herkes yine yerli danslarına ve inci dükkânlarına giderken ben dünyanın en güzel dalışlarını yaptım. Hele Rangiroa atoluna giren kanaldaki akıntı dalışı, yaptığım en heyecanlı dalışlardan biriydi. Müthiş bir süratle giderken yanınızdan köpekbalıkları, mantalar, sarı, mavi, yeşil balıklar geçiyor. Hep birlikte 45-50 dakika sonra lagünün içine atılıyorsunuz.

Yolumuz buradan Marquesas Adaları’na yöneldi. Bu adalar gizli vadileri, sarp yamaçları ve çok derin sularıyla hiç Tuamotus’a benzemiyordu. Hiva Oa Adası’nda yaşayıp ölen ressam Paul Gauguin ve Belçikalı şarkıcı Jacques Brel’in mezarlarını, müzelerini ziyaret ettim. İkisi 10 metre arayla frangipani çiçekleri altında yatıyordu.

 

21 günde Fijiden Marquesas Adalarına

 

Fatu Hiva, Puamana, Ua Pou ve dönüşte Fakarava yaptığım inanılmaz dalışlardandı. “Mağara dalışı yapmam” dedim, yaptım, ”Yılanlarla hayatta dalmam" dedim, zehirli sarı yılanlarla daldım.

Tahiti’ye yeniden döndüğümde çok ama çok zengindim. Gözlerim doyasıya dünyanın en güzel tabiatını görmüştü.

False