Seviyor Sevmiyor dizisi 6. bölüm fragmanında Deniz'in sürpriz değişimi

Güncelleme Tarihi:

Seviyor Sevmiyor dizisi 6. bölüm fragmanında Denizin sürpriz değişimi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2016 10:46

ATV 'nin ilgiyle izlenen dizisi Seviyor Sevmiyor 6. bölüm fragmanını yayınladı. Pazar akşamı yeni bölümü ile ekrana gelecek olan Seviyor Sevmiyor dizisinde Deniz'in son hali Yiğit'e büyük şaşkınlık yaşatacak. İşte Seviyor Sevmiyor 6. bölüm fragmanı.

Haberin Devamı

Seviyor Sevmiyor bu hafta 6.bölümü ile ekranlara gelecek. Seviyor Sevmiyor'un yeni bölüm fragmanında eğlenceli sahneler var. Dizinin son bölümüne Deniz damgasını vuracak. Deniz'i o halde gören Yiğit adeta büyülenecek. Tuna ise şok olup kalacaktır. İşte, Seviyor Sevmiyor 6. bölüm fragmanıyla sizlerle...

Seviyor Sevmiyor dizisinin son bölümünde; Deniz, Yiğit'in 15 yıl önce ona verdiği yapboz parçasını hiç olmadık bir yerde düşürür. Yiğit'in yapboz parçasını görmesi ve stajyeri olarak bildiği Deniz'in ilk aşkı olduğunu anlaması an meselesidir. Deniz'in küçük sırrını öğrenen Tuna, yaptığı sürprizle herkesi şaşırtacaktır. İrem'in, Deniz'den gizli görüşmeye devam ettiği Yiğit'e olan hisleri giderek artmaktadır. Onunla vakit geçirmek için komik bahaneler yaratır. Deniz, İrem'in odasında Yiğit'in fotoğrafını bulur. İrem köşeye sıkışmıştır.

Haberin Devamı

Seviyor Sevmiyor'un 4. bölümünde; Yiğit dergi çekimi için ünlü fotoğrafçı Cengiz Tarhan'dan randevu almıştır. Yiğit'in şoförlüğünü yapma işi Deniz'e kalır. Deniz, yolda Yiğit'i çileden çıkartacak bir hata yapar. İrem ise babasından ötürü kötü hissetmektedir. Sürpriz bir şekilde yanında Yiğit yer alır. Yiğit tarafından sürekli azarlanan Deniz'in morali yerlerdedir. Tuna ona büyük destek olur. Ancak Deniz içtiği bozuk çayın da etkisiyle Yiğit'i arayıp her şeyi itiraf eder.

SEVİYOR SEVMİYOR 6. BÖLÜM FRAGMANI

SEVİYOR SEVMİYOR DİZİSİNİN KONUSU

"Keşke küçük Deniz ve küçük Yiğit olarak kalabilseydik..."

Deniz (Zeynep Çamcı) küçükken son derece varlıklı bir ailenin kızıydı. Güzelliği ve popülerliğiyle okulun göz bebeğiydi. Yiğit (Gökhan Alkan) de okuldaki herkesin alay ettiği gözlüklü, kısa boylu ve şişman çocuktu. Bu ikilinin yolları ortaokuldayken kesişir. Yiğit (Gökhan Alkan), herkes tarafından dışlanmasına rağmen Deniz (Zeynep Çamcı) ona kol kanat gerer. Aralarında unutulmaz bir bağ oluşur. Deniz (Zeynep Çamcı), Yiğit (Gökhan Alkan)'in ilk arkadaşı ve ilk aşkı oluverir.

Ancak Yiğit (Gökhan Alkan) 15 yaşındayken babasıyla birlikte Amerika'ya taşınmak zorunda kalınca ayrı düşerler. Sonrasında Deniz (Zeynep Çamcı)'in hayatında başka değişimler de olur. Ailesinin matbaa şirketi iflas eder önce. Ardından o zamana kadar annesinden aldığı güzel genler gider, yerine babasının pek de güzel olmayan genleri gelir. Deniz (Zeynep Çamcı) o muhteşem güzelliğini de kaybeder. Şansı bir türlü yaver gitmeyen Deniz (Zeynep Çamcı), üniversiteden sonra iş de bulamaz. 29 yaşına geldiğinde, kendi deyimiyle hayatı ıskalamış olur. Yiğit (Gökhan Alkan) ise bu zaman zarfında zayıflar, son derece yakışıklı birisi olur. Bu da yetmezmiş gibi kariyerinde yükseldikçe yükselir.

Haberin Devamı

Zeynep Çamcı (Deniz Aslan)

Esas kızımız… Her ne kadar o kendisini ikinci kız olarak görse de, hatta hayattaki rolünün bir figürandan farksız olduğunu düşünse de Deniz Aslan bizim esas kızımız… Heyecanlı, endişeli, panik-atak bir kız.. Stresli zamanlarda alakasız özlü sözler söylemek, nefesini tutarak kendini boğmaya çalışmak, evdeki mobilyaların altına saklanmak gibi huyları var. Stresli olmadığı zamanlar son derece eğlenceli, deli dolu, enerji patlaması yaşayan bir kız. Hayata karşı her daim umutlu, naif bir bakışı var… Kötülük hiç uğramamış içine... Haksızlığa tahammülü yok... Fedakar, sahiplenici biri... Acayip çalışkan... Tam bir takım oyuncusu…

Haberin Devamı

Gökhan Alkan (Yiğit Balcı)

Deniz'in ilk aşkı... Sert mizaçlı, sınırları olan, hadsizliği sevmeyen, otoriter bir adam... Yiğit'i gülerken yakalamak zor. Tam bir buz adam... Özellikle iş hayatında fazla prensipli ve katı… Küçük bir kum saati var Yiğit'in. Biriyle vakit kaybetmek istemediğinde onu çevirip karşısındakine tahammül edebileceği limiti koyuyor. Kum saati dolunca karşısındaki artık konuşma şansını kaybediyor. Bir karar vereceği zaman kollarını sıvıyor. Etrafına karşı görünmez bir duvarı var. O duvarı aşabilmek hiç de kolay değil... Sokakta bile aklında iş var. Bu yüzden karşıdan karşıya geçerken bile elinden iPad'ini eksik etmiyor. Çoğu zaman o kadar konsantre oluyor ki, söylenenleri dahi duymuyor.

BAKMADAN GEÇME!