Sevinç ve hüzün karşı karşıya

Sezona oldukça iddialı bir kadro kurarak giren ve yaşanan teknik adam kaosu sonrasında�bu kadroyu Tolunay Kafkas’a emanet eden Gaziantepspor ilk 9 hafta geçildiğinde umut vermeyen bir performans sergilemişti. Kaybedilen İstanbul Büyükşehir Belediyespor�ve kendi evinde berabere kaldığı Kardemir Karabükspor maçı sonrası Tolunay Kafkas “ sistemi değiştireceğiz” söylemiyle�hem bu topraklarda eşine az rastlanır bir teknik adam duruşu göstererek hatasını kabul etmiş hem de güvendiği futbolculara üstü kapalı bir mesaj göndermişti. Daha önceki haftalarda orta sahayı savunma özelliği olan oyuncularla�kurup etkili kanat adamları ile sonuca gitmeye çalışan ekip MKE Ankaragücü maçında değişik bir oyun kurgusu ile sahaya çıktı. Bu kurguda en çarpıcı değişiklik Popov’a tanınan özgürlüktü. Daha önce sağ ön oyuncusu olarak izlediğimiz Popov�forvette İsmael Sosa’nın yardımcısı rolündeydi. İsmael Sosa’nın ( 2009 / 2010 sezonu 33 maçta�12 gol / 9 asist bu sezon 10 maçta 1 gol / 2 asist ) bitirici pas�gücünden faydalanmak isteyen Tolunay Kafkas oyuncuyu Popov’un bölgesine yollayarak hem rakip stoperlerin ezberini bozdu hem de ağır Klukowski karşısında�mutlak üstünlük sağlayarak rakip sol kanadı hücuma çıkarmadı. Sol kanatta sezon başından bugüne kusursuz işleyen Ivan – Olcan ikilisi , Murat Ceylan’ın formunu bulması ,  geçen sene�Toulouse forması ile 25 maçta 90 dakika oynayan stoper�Dany Nounkeu’nun basit ama etkili oyunu , U19 milli takım oyuncusu Orhan Gülle’nin savunmaya yaptığı katkı ve 2005 / 2007 sezonunda Porto forması ile gösterdiği performansı aratmayan Jorginho ( Porto ile 54 maçta 5 gol / 10 asist ) yeni sistemin ön plana çıkan oyuncuları olacaklar. Bu oyun sisteminde şimdilik göze batan olumsuzlukları kısa ve dikine paslarla gelen rakiplere karşı Yalçın Ayhan’ın ağır kalması sonucu verilen gol pozisyonları ile takım atağa kalkarken özellikle Orhan Gülle’ye yapılan baskı sonucu�kaptırılan toplar olarak sıralayabiliriz. Bu pozisyonlarda kalesinde mükemmel performans gösteren Karcemarskas ise yaptığı kurtarışlarla bir türlü kaleci seçmeyi bilmeyenlere göz kırpmakta. Mke Ankaragücü karşılaşmasında 88. dakikada takımı öndeyken bir pozisyona itiraz ederek cezalı duruma düşen Popov’un yokluğunda Tolunay Kafkas ya Ahmet Arı’yı sağ öne koyup Sosa’yı forvet olarak oynatacak ya da Lugano’nın yokluğunu fırsat bilerek şahsi ama kişisel becerisi yüksek duran ustası Julio Cesar’ı geçen hafta Popov’u oynattığı mevkide oynatacaktır.

Ilgaz Çınar'ın analizi

hurriyet.com.tr

Fenerbahçe 2 haftadır topu ayakta bekletmeden kısa ve rakip kaleye dikine yapılan pas trafiğiyle oldukça etkili ve göze hoş gelen bir performans sergiliyor. Bu sistemin işlemesinde Alex’in oyuna sadece zekasını değil fizik gücünü de vermesi kuşkusuz en önemli etmen ama Emre Belezoğlu’nun sakatlığında Mehmet Topuz ve Baroni’nin göstereceği performans Fenerbahçe’nin kaderini belirleyecektir. Gaziantep’in yumuşak karnının göbekten yapılan ataklarda Yalçın’ın ağır kalması sebebiyle�çok pozisyon�vermesi olduğunu hatırlarsak Fenerbahçe�Konyaspor maçında olduğu gibi Stoch ve Dia önderliğinde içeri katederek duvar paslarıyla gol arayacaktır. Bu etkili paslaşmalara Stoch ve Mehmet Topuz’un şut özelliklerini de eklersek Fenerbahçe’nin orta saha mücadelesinde mutlak hakimiyet sağlamaya çalışacağı bir maç izleyeceğimizi söyleyebiliriz. Bu planın işlemesi için Gökhan Gönül ve Caner’in Yobo ve partneriyle�beraber oyun alanını orta sahaya yaklaştırması gerekmekte yoksa Konya maçında verdikleri gol pozisyonlarını Gaziantepspor da yakalayacaktır. Cezalı Lugano ve sıkıntı verecek hatalar yapan Bilica’nın yerine Aykut Kocaman’ın Gaziantepspor’un eski kaptanı Bekir’e şans vereceğine inanıyorum. Bekir’in yüksek toplardaki başarısı ve Bilica’ya göre daha süratli olması Yobo’nun daha rahat maç çıkartmasını sağlayacaktır. Fenerbahçe’nin stratejisini kendi maçından hemen önce oynanacak Bursaspor – Trabzonspor mücadelesi de kuşkusuz etkileyecektir.