Sevgililer Günü üzerine

Sakın ha bunu gecikmiş bir yazı olarak görmeyin.

Gerçi başlığa bakarsanız öyle bir izlenim uyandırmakta...

Ancak yazı sevgililer gününe gelen tepkileri görmeden yazılamayacaktı, o nedenle birkaç gün beklemek zorunda kaldım.

Aslında gelen tepkileri görünce beklememenin boşu boşuna olduğunu da gördüm ya haydi neyse...

Her yıl 14 Şubat'ta bazı insanlar aynı havalara giriyorlar. Her yıl aynı soru onlara soruluyor, aynı cevap alınıyor ve bu kısır döngü hiç bitip tükenmeden sürüyor.

Dolayısıyla bu konudaki bir yazıyı geçen yılki 14 şubat tarihli gazeteleri okuduktan sonra bu yıl 13 Şubat'ta da gayet rahatlıkla yazabilirdim ve hiç kimse de olan biteni anlamazdı bile.

* * *

Derdim şu. Nedense 14 Şubat'a da tepki koyulması gerektiğini düşünen insanlar var.

Bunlar birkaç kategorideler:

1- Benim için her gün Sevgililer Günü, bunu özel bir günde kutlamamın ne alemi var ki diyenler. En sinir olduğum insanlar bunlar çünkü bu tavırlarıyla 14 Şubat'ta sevgilileriyle keyif yaşayanları aşağılayıp, onları sadece tek bir günde bu işi yapıp unutan kategorisine de koyuveriyorlar bu tavırlarıyla. Sorsanız ‘‘peki kardeşim ben bugün böyle davranıyorum, geri kalan 363 günde de şunları yapıyorum peki sen bugün hiçbir şey yapmıyorsan geri kalan 363 günde ne yapıyorsun ki benden daha özel olduğunu iddia ediyorsun şunu bana bir anlatsana yahu’’ deseniz, çok farklı bir şey söyleyemeyecekleri de kesindir ama buna rağmen hemen her 14 Şubat'ta aynı havayı atarlar hiç usanmadan.

2- Sevgililer Günü'nün batı taklitçiliği olduğunu söyleyenler. Bunu söyleyenler arasında gerçekten de batıya karşı olanlar var, onlara diyeceğim bir şey gayet tabii ki yok en azından kendi içlerinde tutarlılar. Ancak bir de Yılbaşını, Cadılar Bayramı’nı kutlayan kesim var bu kategori içinde ve onlardan da bazıları iş sevgi gününü kutlamaya gelince bunun batı taklitçiliği olduğunu kendilerinde hiçbir çelişki hissetmeden ifade edebiliyorlar.

3- Bunun emperyalizmin bir oyunu olduğunu, kapitalist ülkelerin daha çok mal satmak için böyle özel günler icat ederek halkı tüketmeye teşvik ettiğini söyleyenler. Diyelim ki dedikleri doğru olsun bunun halk açısından ne gibi bir sakıncası var bunu anlamış değilim. Yani alan memnun satan memnun bir tek uluslararası ilişkiler uzmanları memnun değil bu olup bitenden. Bu kategoride olanların büyük bölümü 'ülkem için seve seve..' adlı tüketime teşvik kampanyasına bunu sırf Türkler yapıyor diye seve seve katılıp bunun milliyetçi bir tavır olduğunu söylemekte de bir çelişki görmeyebilirler.

* * *

Diyeceğim şu ki her yıl aynı tepkileri vermek yerine ‘‘isteyen istediğini yapsın, isteyen 14 Şubat'ı kutlasın, isteyen de kutlamasın bana ne ki yani bütün bundan’’ demek daha kolay değil mi?

Meseleye böyle yaklaşılırsa hem herkes rahatlar hem de biz her yıl aynı tepkileri gazetelerde okumaktan kurtulup, strese girmeyiz.
Yazarın Tüm Yazıları