Sevgililer Günü’nde ulaşmasını istediğim bir mektubum var

Güzin Abla, bence Perihan Abla’dan sonra gönüllerin ablası sensin.

Haberin Devamı

Bilmeni isterim ki, halim çok da içler acısı değil. Fakat sahibine ulaşmasını istediğim bir mektubum var. Bunu Sevgililer Günü’nde yayınlarsan çok sevinirim.

Biliyorum, sana bir özür borcum var. İsterdim ki söyleyeceklerimi gözlerinin içinde söyleyebileyim. Kader! Bu düş bahçesi tüm umutlarını bir başka baharın vagonuna ekledi, belki de özünü taşıyabilecek küçük bir arının kanatlarına yükledi. Şimdi ise bu değerli kâğıdı milat bıraktı bana umudun restoresi imkânsız tozlu kalıntıları. “Al” dedi, “bizden bir hayır gelmez sana.”     
Ben sana, seni sevdiğimi söylediğimde samimiydim, en az senin bana “olmaz” dediğin kadar. Ama beni de yanlış anlamanı istemem, çünkü saplantılı bir köşe başı sevdası, ayaküstü bir tutku değil bendeki.
Ben bir kez olsun kırılmaman için bile, seni bir ömür boyu görmemeye dayanabilirim. Fakat seni görmezlikten gelemem, hiçbir şey yokmuş gibi davranamam, bunu da bekleme.
Hani şairin de dediği gibi, “Hiç vazgeçmeyecek ama özgür bırakacak kadar sevmek...” Ve anladım ki, aşkı bulmak diye bir şey yok. Sadece onu kaybetmemek var.

BOĞULACAK BU SEVDA FIRTINALI DENİZDE
Kaybetmek demişken, insan kaybetmemek için çaba sarf ettiği esnada birçok şeyi kaybedebileceği ihtimalini pek aklına getirmiyor.
Mesela ben bu sıralar birçok kelime, söz ve cümle kaybetmişim. Kimler gelmemiş ki; ‘olmaz’lar gelmiş, ‘gel dön bu sevdadan’lar gelmiş. Daha çok gelen var, bazıları tüm ailesi ile gelmiş iyi ifade edebilmek için kendini.
Fakat içlerinde öyle biri var ki, tek başına ziyarete gelen. Gözü pek ve korkusuz. Sen göndermişsin ‘imkânsız’ denen münasebetsizi. Kapıyı çok çalmış. Kırarcasına!
Bense karar verdim, taşınacağım oradan. Gideceğim yine deniz aşırı bir memlekete. Aramıza yine ufuk bir çizgi çekecek ve dikeceğim gözerimi yine sen zannettiğim bir ufka, ufuğum. Fakat boğulacak bu sevda bu fırtınalı denizde ve rüzgâr ne kadar dalgaların dili olsa da anlatamayacak, haykıramayacak bu sevdayı. Bilesin ki aslı bende kalacak.    

BÜTÜN DELİLİĞİMİ SENDE TÜKETTİM
Lakin sana yaptıklarım, bir daha bir başkasına asla yapamayacağımın teminatı. Çünkü ben bütün deliliklerimi sende tükettim.
Ara sıra soruyorum hesapsızca kendime ‘kaç kişi tesadüfleri hesaplar’ diye. Her seferinde aynı cevabı aynada almak ne hazin! Bil ki ben sana tesadüf edebilmek için akrep ile yelkovanın yarışına çok dua yatırdım.
Başta da demiştim sana bir özür borcum var ve senden dileyebildiğim tek şey olan özrü diliyorum. Beni affet yalan aşklardan kaçıp bu aşkta boğulmayı tercih ettiğim için.
Ve sıra geldi, birlikte gittiğimiz dershanedeyken defterinin arasından düşürdüğün bu değerli kâğıdı sana iade etmeye. Bana o zamanlar istemeyerek verdiğin bu kâğıdı şimdi sana isteyerek iade ediyorum.
Rumuz: Elveda! S.S.

Haberin Devamı

Mutlu ve keyifli bir gün olsun!

Haberin Devamı

Sevgililer Günü’nüz, umarım sevgili özlemi içinde değil de, sevginizi paylaştığınız gerçek hayat arkadaşınızla mutlu ve keyifli geçer. Bir sevgiliniz yoksa sakın üzülmeyin. Bakarsınız gelecek yıl onunla el ele karşılarsınız Sevgililer Günü’nü... Güzin Abla’nız...

Yazarın Tüm Yazıları