Serdar Turgut: Cep telefonu-kanser bağlantısı

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

1993 yılında cep telefonlarının özellikle beyin hücrelerinde kanser yaptığı söylentisi yayılmıştı.

Amerika'da bazı bilim adamlarının ortaya attığı bu iddia, cep telefonu kullanımının olağanüstü yoğun olduğu ülkemizde doğal olarak panik yaratmıştı.

Ancak kısa süre içinde, çok küçük bir azınlık dışında bu gelişmeyi insanlar unuttu.

Paniğin ilk başladığı yer olan Amerika'da ise o tarihte bir kapsamlı araştırma başlatılmıştı.

Cellular Telecommunications Industry Association tarafından organize edilen ve Wireless Technology Research (WTR) (Kablosuz Teknoloji Araştırması) olarak adlandırılan bu araştırmaya 27 milyon dolarlık bütçe ayrılmıştı.

* * *

New York'ta yayınlanan Village Voice Dergisi'nin haberine göre yaklaşık altı yıldır sürdürülen çalışma kesin sonuçlara varılamadan kesildi. Çünkü bu araştırmaya ayrılan 27 milyon dolar tüketildi.

Hiçbir Avrupa kökenli cep telefonu üreticisi bu araştırmaya para vermekten yana değil.

Bir tek Amerika kökenli Motorola şirketi araştırmalara finansman sağlıyor.

Şirketlerin desteği fazla olmayınca da yeni para bulunması hemen hemen imkánsızlaşıyor.

Araştırma tam anlamıyla bitirilemese de bugüne kadar varılmış sonuçlar açıklandı.

40 ayrı çalışma yapılmış cep telefonlarının beyinde kanserojen hücreye yol açıp açmadığı konusunda.

Raporun önemli olan sonuç bölümü aynen şöyle: ‘‘Epidemolojik çalışmalar cep telefonu kullanımıyla beyin kanserinin normal olarak beklenenden daha sık görülmesi durumu arasında bir bağlantı ortaya çıkaramamıştır. Ancak çalışmalarımızda cep telefonunun fazla kullanımıyla gelişmesi riski arttığı tespit edilen ve neurocytoma adlı az rastlanan bir tümör arasında istatistiki ilişki ortaya çıkarılmıştır.’’

Bilimsel lafların özeti şu: Cep telefonunun fazla kullanımının beyinde kansere yol açtığını bilim şu anda gösteremiyor.

Ancak az görülen bir tümörün bu kullanım ile ortaya çıkma riskinin arttığı şüphesi de var.

WTR'ın başkanı Dr. George Carlo şu anda kesin bir şey söylenemeyeceğini, özellikle de son bağlantının daha net ortaya çıkarılması için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.

* * *

Yeni araştırmaların yapılıp yapılmayacağı şu anda belli değil. En azından Amerika'da şu anda yeni bir araştırma yok,

Sadece Amerika'daki ciroları 1992 yılında 8 milyar dolar iken şu anda 33 milyar dolara ulaşan Avrupa kökenli cep telefonu şirketlerinin neden yeni bir araştırmaya finansman sağlamadıkları da ilginç bir konu.

İnsanın aklına ‘Çıkabilecek sonuçlardan çekinmeseler finansman sağlarlardı. Herhalde bir bildikleri var ki bu işe bulaşmıyorlar’ düşüncesi ister istemez geliyor.

* * *

Peki ne yapmalı?

Paniğe gerek olmamakla birlikte yine de tedbirli olmakta yarar var. Virgin Şirketler Grubu Başkanı Richard Branson kendi grubuna dahil olan Virgin Mobile adlı cep telefonu şirketi çalışanlarına bir talimat göndererek bundan böyle konuşmalarında mutlaka kulaklık kullanmalarını, cep telefonunu kulaklarına dayamamalarını istedi.

Yani ne olur olmaz, biz tedbirimizi alalım da işi şansa bırakmayalım tavrını almış Virgin şirketi. Bu arada kulağa dayalı cep telefonundan beyni etkileyebilecek radyasyonları bloke eden koruyucular (shields), mikroçipler, antenler ve kulaklıklar piyasaya hızla çıkmaya başladı bile.

Amerikan Katolik Üniversitesi'nden Profesör Theodore Litovitz ise bir mikroçip icat etti

Bunu telefonun içine yerleştirdiğiniz zaman konuşma yapıldığı anda bir ses sahası oluşturarak, yayılan radyasyonu engellemeye başlıyor. Bu da yakında piyasaya sürülecek bir diğer koruyucu önlem. Tercih tüketicinin.

Eğer siz de nüfusumuzun büyük bölümü gibi cep telefonu bağımlısı iseniz yapacağınız ilk iş piyasada var olan kulaklıklardan bir tane edinip bunu kullanmanız.

*Ê*Ê*

Ben Türkiye'de cep telefonu kullananların önemlice bölümünün kara cahil olduklarını düşünüyorum.

Bunlar kara cahil olmasa bile en azından kesinlikle kitap ve gazete okumayan insanlar olmalı. Çünkü hálá daha cep telefonuyla konuşarak uçağa binmeye çalışan eblehler var ortalıkta.

Ayrıca cep telefonu kullanımı sınıflar üstü hale geldi.

Gelir dağılımı ile cep telefonu kullanımı arasında hiçbir istatistiki bağ yok.

Geçen gün parkta yürüyordum, temizlik işçisi cebinden telefonu çıkarıp bağıra çağıra konuşmaya başladı. Durum böyle olunca gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kullanımdaki risk azaltıcı tedbirleri sadece tüketicinin inisiyatifine bırakmak burada doğru olmayabilir.

Dolayısıyla dış dünyadaki gelişmeler iyice takip edilip, gerekirse cep telefonlarında bir kullanım yönetmeliğinin de empoze edilmesi ilerde gündeme gelebilir.



Yazarın Tüm Yazıları