Serçeler'den prenslere layık dokuma

Güncelleme Tarihi:

Serçelerden prenslere layık dokuma
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 1998 00:00

Haberin Devamı

Monako Hanedanı'nın 700'üncü yıldönümü nedeniyle Fahri Konsolosumuz Tuna Köprülü, Prens Rainier'e, bu minik ülkedeki Türk cemaati adına, hanedan armalı bir halı armağan etti. İzmir'de ‘‘El-Sa’’ El Sanatları şirketinin sahibi Fikret Cumhur Önder tarafından Manisa'nın Demirce kasabası Serçeler köyündeki tezgahlarda dokutulan halı, Monako Sarayı'nın imza tören salonuna asıldı. Emine ve Nurcan Sönmez kardeşlerin 75 günde dokuduğu halı, 13'üncü yüzyıldan beri Monako Sarayı'na ait halılardan birinin tıpa tıp aynısı.

Ortaçağda Cenova Dükalığı'nı üç ayrı aile idare edermiş. Aileler arasında çıkan anlaşmazlık sonucu Grimaldi ailesi Cenova'yı terk edip, deniz yoluyla Monako'ya gelerek, bugünkü sarayın bulunduğu kaya parçasını denizden kuşatarak işgal etmişler. Böylece 8 Ocak 1297 yılında Monako Prensliği kurulmuş. Bu yıl Grimaldi ailesi ve Monako, 700'üncü yıl dönümünü görkemli bir biçimde kutladı. Prens'e yıldönümü nedeniyle dünya liderlerinden mesajlar ve hediyeler yağdı. Fransız Cumhurbaşkanı Chirac Prens Rainier'i bu nedenle ziyaret etti. Eski ABD Cumhurbaşkanı George Bush ise Monako'nun finans dünyasındaki önemini vurgulayan bir konferansın açılış konuşması yaptı ve Başkan Clinton'ın özel sevgi mesajlarını iletti. Bütün bir sene süren kutlamalara Hollanda, Norveç ve İsveç kralları da katıldı. Krallardan başka 88 ayrı ülke temsilcileri de Prens'i ziyaret ettiler ve hediyeler taşıdılar. Gelen hediyeler arasında Prensliğin ortaçağda kaya üzerine kurulmuş ilk zamanlarını hatırlatan, İsveç, Hollanda, Yunanistan ve İtalya tarafından hazırlanan birer kadırga maketi vardı. Fransa ise eski deniz savaşlarını anımsatan bir tablo hediye etti.

AMBLEMLİ HALI

1965 yılında ailesiyle birlikte Monako'ya yerleşen Tuna Köprülü'nün babası 1969-77 yılları arasında Monako Fahri başkonsolosuydu. Köprülü, beş sene Beyaz Saray'da, on sene de Hürriyet'te muhabirlik yaptıktan sonra Özal tarafından Monako Fahri Başkonsolosu olarak atanmış. Elbette Köprülü'yü de hediye telaşı almış: ‘‘Bu arada bende Türk toplumu adına ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Yakın dostum Rahmi Koç, bu gemi maketlerini Türkiye'de de yapan biri olduğunu fakat bir yıl süreceğini söyledi. Ben de Grimaldi ailesinin amblemi olan bir halı (tapisserie) var mı düşüncesiyle saray nazırını aradım. O da beni saray müzesinin müdürüne havale etti. Müze müdürü Guy Michelotti, ellerindeki halıların 13. yüzyıla ait olduğunu ve duvara asılamayacak kadar eski ve soluk olduğunu bildirdi.’’ Bunun üzerine bu amblemi içeren bir halı dokutmayı düşünen Köprülü, halı dokunursa, asılabilecek bir yer olup, olmadığını müze müdürüne sorar. Cevap, olumludur.

Saray müzesinin müdürü Köprülü'yü ziyarete gider. ‘‘Amblemin orijinal renklerini içeren fotoğrafını getirdi ve benim evimdeki kilimlerden ölçüyü hesapladık. Aylardan, mayıstı. Sonraki üç ayı bu halıyı nerede dokutabileceğimi araştırmakla geçirdim. Türkiye'ye her gelişimde başta Kapalıçarşı olmak üzere, bilinen ve tanınan yerlerde halının dokunmasıyla ilgili araştırmalarımı sürdürdüm. Yine de tatmin olmadım. O sırada, İsmail Cem'in eşi Elçin Cem bana ailece tanıdıkları, güvenilebilecek bir firmayı, Şengör'ü tavsiye etti. Onların kanalıyla ise İzmir El-Sa El Sanatları'nın müdürü ile tanıştım. Fikret Cumhur Önder ile konuşmak üzere İzmir'e gittim. Gerçekten halıcılık konusundaki yeteneklerine şahit oldum. Kendisinin bu işi becereceğine ve bizi mahçup etmeyeceğine inandım ve detayları vererek Monako'ya döndüm. Halının yapımı 22 Ağustos'ta başladı ve 3 Kasım'da teslim ettiler. Halı 75 gün boyunca hiç durmadan dokundu. Bize halıyı cevizden içi kırmızı kadife kaplı, el dökümü siyah kulpları ve eski bir demir kilidi olan nefis bir sandıkla getirdiler. Ben onu kendim uçakla götürdüm. Monako'da müze müdürünü aradım. Müdür gelince nutku tutuldu. Bir ay boyunca Sarayın neresine asılabilir diye araştırdılar ve sonunda benim nerede görmek istediğimi sordular. Ben de en çok nerede görülebilirse oraya koyun dedim’’ diyerek anlatıyor hikayeyi Köprülü.

PRENS ÇOK BEĞENDİ

Saray nazırı daha sonra telefon ederek halıyı en çok görülen yere yerleştirdiklerini söyledi ve bu hediyenin prense takdim edilmesi için resmi bir tarih verdi. Muhafız taburu kumandanının karşıladığı törende Köprülü halının asıldığı odaya götürülür ve o sırada Prens içeri girer: ‘‘ilk olarak nasıl buldunuz diye sordu ben de siz beğendiniz mi, önemli olan bu dedim. Meğer halının yerini beğendiniz mi diye sormuş. Ben de hikayemi anlattım, gittiğim her yerde en az üç saat harcadığım için içilen çay ve kahve sayısını anlatmadım elbette.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!