Seni bu havalar mahvedemezse

Gün olur, güzel havalar bile mahvedemez insanı.

Haberin Devamı

Mesela pazartesidir, hayatın yükü omuzlarına cebren ve hile ile çökmüştür yine.
Hafta sonundan kalma hayal kırıklıkları kalbine batmaktadır, cam parçaları misali.
Girilecek toplantılar, son ödeme günleri, raporlar, çözümsüzlükler vardır.
Herkes kendi derdine düşmüştür etrafta. Halinden anlayacak kimse yok gibidir.
“Beni bu güzel havalar mahvetti, böyle günde âşık oldum” diyen Orhan Veli sanki Çince konuşmaktadır.
O zaman kapat gözlerini. Baharla erimiş kar sularıyla sürüklenen bir dal parçası olduğunu düşün.
“Ben olmuşum dal parçası!” deme.
Meşgulsün, biliyorum. Sadece birkaç saniye.
Düşün ki senden bağımsız bir kozmik akışta, dış kapının mandalısın. Gezegen uğultuyla dönüyor.
Sen olsan da olmasan da, dışarıda şu bahar var.
Tek yapman gereken, azıcık mahvetmesine izin vermek.
Bütün tersanelerine girsin, ordularını dağıtsın, kalelerini zapt etsin.
Çünkü savaşarak geçirdiğin şu hayatta bir şeyin olsun seni mahvetmesi şart.
Bir şeyin zırhını delip kalbine ulaşması lazım. Yara izlerinden ve geçmiş kışlardan yapılmış zırhını.
Bir sesin seni çağırması, bir görüntünün gözünü alması, bir kokunun burun direğini sızlatması...
Yoksa Allah korusun, hiçbir şeyin mahvedemediği bir yenilmez savaşçıya dönüşeceksin.
Zırhın daha da kalınlaşacak, kılıcın daha da keskinleşecek, mızrağın daha da sivrilecek.
Biliyorum... Uzun ve zorlu bir kış geçirdin.
Kar demeden, tipi demeden her gün savaştın, kendin ve yakınların için.
Onları kar canavarlarından korudun, ejderhaları evinden uzak tuttun, buz kesmiş ellerinle yiyecek taşıdın.
Mahvolmaktan çok korktun. Kim bilir ne çok ayazda kaldı kalbin.
Ama bari şimdi as zırhını duvara ve yenilmez olmaya ara ver. Bırak, hiç olmazsa şu bahar seni yensin.
Çıkar bak çocukluk resmine: Bakalım güzel havaların bile yenemediği bir savaşçıya benzetecek misin.
İzin vermezsen, sana dokunamadan geçip gidecek bahar. Farkına bile varamadan.
Sondan kaçıncı bahar olduğunu bilemeyeceksin.
Sana demiyorum ki Orhan Veli gibi istifa et evkaftaki memuriyetinden. Tütüne alış. Eve ekmekle tuz götürmeyi unut. Son anda uyaracak birileri çıkar nasılsa.
Ama bırak biraz mahvetsin seni bu havalar. Sen bunu çoktan hak ettin.

tatlı  Sözlük

Haberin Devamı

Sevişmek: Geçmişten ve gelecekten soyunabilmek.

Yazarın Tüm Yazıları