Senaryo uygulanırsa

YAZI saatiyle, yazıya konu olan olayın cereyan ettiği saat üst üste gelince, sütun yazarının iki ayağı bir pabuca girer. Çünkü olayın belli olan kısmı sonraki gelişmeleri sağlıklı şekilde tahmin etmeye yetmeyebilir.

O takdirde olay bittikten sonra oturur, o konuda bir yazı daha yazarsınız.

Dünkü CHP Kurultayı bu satırlar yazılırken devam ediyordu.

‘‘Kurultayda bilinmedik ne var ki?’’ diyebilirsiniz.

Gerçekten Ankara'daki arkadaşlarımız, her şeyin Genel Başkan Deniz Baykal'ın hazırladığı senaryoya göre yürüyeceğini tahmin ediyorlardı.

Baykal yandaşları ile muhalifler arasında 2'ye karşı 1 gibi bir kuvvet farkı olduğu ileri sürülüyor.

Bu tahmin gerçekçi ise Deniz Baykal, bir süredir dayattığı tüzük değişikliklerini kurultaydan geçirecek demektir.

Bu takdirde en az 260 imzalı bir önerge tarafından desteklenmeyen hiç kimse genel başkanlığa aday olamayacaktı.

Bir de genel başkan, tüzük değiştirilsin ve Parti Meclisi seçimlerinde blok liste usulü uygulansın diyor.

Yani kendisi oturup bir liste hazırlayacak. Delege de onu sandığa atarak partinin ‘‘saylavlarını’’ seçecek.

Dün Kurultay'da yaptığı konuşmada:

‘‘Demokrat olmak, işinize, çıkarınıza gelmediği halde kendiniz için değil, başkaları için demokrasiyi istemekle olur. CHP bunun sınavını hayatı boyunca verdi’’ diyen Genel Başkan Deniz Baykal, bu tüzük değişikliklerini sadece kendi siyasi çıkarı için istediğine göre, kendi sözleri Deniz Baykal'ın ‘‘demokrat’’lığını elinden almıyor mu?

Sayın Baykal'ın karşı görüşünü de aktaralım:

Blok liste demek, ortalıkta bir tek liste dolaşacak demek değilmiş. İsteyen kendi blok listesini hazırlayıp kendi Parti Meclisi adaylarını delegelere sunabilirmiş.

İyi de... Kurultayın birinci günü genel başkan seçimi yapıldıktan sonra sandığa konacak iki listenin şansları eşit olabilir mi? Elbet genel başkanın listesi sandığa atılır. Diğerleri de göstermelik olarak ortada dolaşan liste muamelesi görür.

Geçen gün Kamil Kırıkoğlu'nun 1972 yılında İsmet Paşa'ya söylediklerini aktarırken eksik bırakmışız. İzin verirseniz merhumun sözlerini tam olarak aktaralım da... Dünkü Kurultay'a katılan bugün de partinin merkez organlarını seçmesi gereken Kurultay delegelerinin hafızaları tazelensin.

Kamil Kırıkoğlu, neticede İsmet İnönü'nün CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrılmasına yol açan 5'inci Olağanüstü Kurultay'da aynen şöyle demişti:

‘‘İnönü'ye saygı, o'nun yetkilerine saygılı olmak demektir, bunun ötesi, ortaçağ köleliği, mürailik, dalkavukluktur.

Bu partinin şahıs partisi olmayacağını, kimsenin siyaset çiftliği olmayacağını herkesin bilmesi zamanı gelmiştir.
’’

Ne dersiniz o ‘‘zaman’’ sahiden gelmiş mi?
Yazarın Tüm Yazıları