Sen neymişsin be siyaset!

Emin ÇÖLAŞAN

Valla helal olsun! Bayan Tansu çok büyük bir atılım içinde. Boşta kalmış olan bilumum eski Refah Partisi milletvekillerini partisinde topluyor. Dün bunlardan üçü DYP'ye girdi, ikisinin daha girmesi bekleniyormuş.

Bunlardan biri de, DTP kontenjanından, yani benim halaoğlu Hüsam'ın kontenjanından ‘‘bağımsız’’ Ulaştırma Bakanı yaptırılan Ahmet Denizolgun imiş.

Ben size hemen söylemek isterim ki, bu kadrolar DYP'yi seçimde hem birinci parti yapar, hem de tek başına iktidara taşır.

Sakın gülmeyin, valla böyle olur!

Baksanıza, Tansu ablam yoğun çaba harcayarak Süleymancıların desteğini elde etmeyi başarmış.

Şimdi sırada Nurcular ve Nakşibendiler varmış.

Sıra Ticanilere bile gelebilirmiş!

*

Ah siyaset, vah siyaset, sen ne acayip şeysin be siyaset! Ömründe alnı secde görmemiş tiplere başlarını örttürürsün, ellerine Kuran-ı Kerim verip kürsülere çıkarır, rollerini oynatıp oy avcılığı yaptırırsın.

Ey siyaset, sen hayatında ‘‘Allah’’ dememiş, Allah'ın varlığına bile inanmamış tiplere, seçim yaklaştığında ‘‘Allah-Peygamber’’ nutukları attırırsın.

Ömrü boyunca oruç tutmamış olanları oruç tutuyor ayaklarına yatırır, onları ‘‘oruçlu’’ gösterirsin. Çaktırmadan su içip yemek yerler, akşam iftar saatinde besmele çekip iftar açarlar, normal yemek saatinde ise rakı-şarap sofrasına kurulurlar.

Sonra bunları Süleymancılara, Nurculara, Nakşilere, Fethullahçılara falan gönderir, mebus pazarları açtırırsın...

‘‘Haydiiii, batan geminin malları bunlar! Koş sayın milletvekili koş. Liste garantisi var. Seçim yaklaştı, din aklıma geldi. Gel bana ey Süleymancı, gel bana ey Fethullahçı. Listede birinci sırayı kap, bana oy getir. İktidar olup pisliğimi örtbas edeyim!..’’

Sen neymişsin be siyaset!

*

Şeriatçılar oy avcılığı amacıyla DYP'ye dolduruluyor. İyi de, bu partinin Kilis milletvekili olan Sayın Doğan Güreş Paşa acaba ne yapıyor?

Bir tepki falan gösteriyor mu?

Şu yapılana bir tavır koymak aklından geçiyor mu?

Yoooo!

Ah siyaset, vah siyaset!

Sen neymişsin, neler yapabilirmişsin ki ey siyaset, geçmişin koskoca ‘‘Atatürkçü’’ Genelkurmay Başkanı bile bu durumları içine sindirebiliyor.

*

Sen gerçekten büyükmüşsün be siyaset! Daha dün Erbakan ve partisi için ‘‘Bunlar PKK'dan beterdir. Bunları silip süpürün’’ diye bağıran Bayan Tansu, şimdi o kesimlere bel bağlamış.

Bay Ecevit'e son anda posta koyarak, ‘‘Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ı oradan postala’’ diye direktif vermiş ve dediğini de yaptırmış.

Seçim geliyor ya, aynı Bayan Tansu şimdi isteklerde bulunuyor:

‘‘İmam hatip öğrencilerine ve öğretmenlerine başörtüsü özgürlüğü tanınsın...’’

Vay baba vay!

Bayan Tansu bir süre önce, din sömürüsünün ustası olan partinin yetkililerine haykırıyor ve mahkemelik oluyordu:

‘‘Milliyetsiz şerefsizler...’’

Meğer ustaların çıraktan alacağı dersler varmış Türkiye'de!

Boynuz kulağı geçermiş!

Bayan Tansu hem Refah Partisi'ni, hem de onun devamı olan takiyyeci Fazilet Partisi'ni suya götürüp susuz getirirmiş!

Analar neler doğurmuş be siyaset!

Çıkından daha neler neler çıkmış!

*

Ah siyaset, vah siyaset! Daha dün ikinci kocasının gazetesindeki milliyetçi-muhafazakâr yazarları kovmak için elinden geleni yapan kadın, şimdi ‘‘dinci’’ oldu ve Fazilet'ten milletvekili olacak.

Üçüncü kocası hapisten yeni çıktı, uyanık oğlu Amerika'da firarda. Türkiye'ye döndüğü gün içeri atılacak, belki de askere sevk edilecek.

Türkiye, Balkanlar ve Ortadoğu'nun en büyük iş bitirici Liboş'u, bu seçimde DYP'den aday olacak!

Öbürleri yetmiyormuş gibi, ‘‘milletin vekili’’ olarak başımıza bir de bunlar gelecek.

Vay vay vay, of of of!.. Amanin amanin!

Senden korkulur be siyaset!

*

Yılların siyaset ustası, hayattaki en eski ve deneyimli siyasetçi Osman Bölükbaşı'nın bana birkaç ay önce söylediği sözü hiç unutamıyorum:

‘‘Bütün sektörleri tetkik ettim. En kârlısının din sektörü olduğunu gördüm.’’

Bunu söyleyenin sol görüşlü biri olduğunu falan sanmayın. Bölükbaşı sağın en önde gelen isimlerindendir.

Bizde bu din ticaretini hiç utanıp sıkılmadan ama açıktan yapan kesimler vardır. Onlar bu işin ustasıdır.

Şimdi çırakları türedi.

Ey siyaset, valla hiçbir şeye yanmıyorum da, din sömürüsü açısından bu acemi çırakların eline düştüğümüze yanıyorum.

Bir şey değil, ustaların tabanını kapacaklar. Bizim koskoca anlı şanlı Fazilet Partisi bir de bakacak ki, tabanı tümüyle Bayan Tansu'ya kayıvermiş!

Bir şey değil, o takdirde Nazlı seçilecek ama Liboş gibiler ‘‘milletin vekili’’ olamayacak.

Sonracığıma, olan Doğan Güreş Paşa'ya olacak! Ömrü boyunca din tüccarlarına karşı uğraş veren komutan, şimdi ise onlarla kucak kucağa oturup halvet olan koskoca Paşa... (Burada ağlamaya başladım, cümlenin gerisini getiremedim.)

Sen ne acayip yaratıksın be siyaset!