Sen bana para ver ben sana bayram hediyesi alayım

BU bayram yine toplu taşıt araçları bedava yolcu taşıyacak ve paralı yollar parasız olacakmış.

Haberin Devamı

İnşallah olmaz, ben de bu yazıyı boşa yazmış olurum. Herhalde otobüsler bayramda da mazot yakar, tramvaylar elektrik kullanır. Şoförler ve vatmanlar ücret (hem de zamlı) alır. Köprüler ve yollar bayramda da aşınır. Kısaca bayram sürecince ulaştırma maliyetlerinde bir düşme olmaz. Ama ne hikmetse devlet babamız bizlere bayramda “bedava yolculuk” hediyesi verir. Yani bu günlerde oluşan maliyetleri “bütçeden” karşılar. Bizler de bayram ederiz. Atalarımız ne demiş, “bedava otobüs, taksiden rahattır”.

DEVLETİN MALI DENİZ DEĞİLDİR

Bayram hediyesi olarak halkına bedava yolculuk sunan “devlet baba” acaba bu hediyenin parasını nereden bulur. Tabii ki halktan alır. Her ne
kadar “devletin malı deniz, yemeyen domuz” denirse de, devletin parası, deniz meniz değildir. Hatta devlet, züğürdün tekidir. O yüzden hem vatandaşına vergi salar, o da yetmez sürekli borçlanır. Petrol zengini ülkelerde olduğu gibi devlet kendini, ülkedeki petrol yataklarının sahibi ilan etmemişse, her devlet, bütçesini halkın cebinden aldığı parayla denkleştirir. Bunda bir yanlışlık veya ahlaksızlık yoktur. Ancak yukarıdaki atasözünü iktisaden doğru hale getirmek gerekirse “halkın parası deniz, yemeyen domuz” diye değiştirmek gerekir. Ne var ki halkın parası da deniz değildir. Olsa, olsa su birikintisidir. Ama milyonlarca birikinti toplanınca, bir deniz kadar büyük olabilir. Üstelik halk çalışmaya ve üretmeye devam ettikçe, bu su birikintileri hiç kurumaz. O yüzden “devletin (halkın) malı deniz; yemeyen domuz” denmiştir.

Haberin Devamı

DEVLET MİLLİ GELİRİ YENİDEN DAĞITIMA TABİ TUTAR

Devletin halktan vergi toplamasının üç gerekçesi vardır. Birincisi, devletin, halka bedava sağlayacağı, mesela güvenlik gibi hizmetleri üretebilecek parasal imkâna kavuşmasıdır. İkincisi vergi faklılaştırma veya destelemelerle (özellikle tarıma verilenler) önlemleriyle ekonomiyi yönlendirmektir. Üçüncüsü ise serbest piyasa şartları altında pek de eşitlikçi dağılamayan milli geliri daha eşitlikçi dağıtmaktır. Bu maksatla, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi hizmetlerin görev zararlarını karşılar. Kimsesizlere aylık bağlar.

Haberin Devamı

YENİDEN DAĞILIM ZENGİNDEN FAKİRE DOĞRU OLMALIDIR

Kamu taşıt araçlarının bayramlarda bedava yolcu taşıması veya paralı yol ve köprülerin parasız olması, devletin “milli geliri yeniden dağıtıma tabi tutmasına” çok güzel bir örnektir. Devlet, son tahlilde bu ikramın parasını bütçeden karşılar. Yani faturayı yapılan zamlarla halk öder. Pekiyi, hediyeyi kim alır? Özellikle büyük şehirlerde oturan ve kamunun işlettiği toplu taşıma araçlarını kullananlar ile özel araba sahibi olanlar.  Bu vatandaşlar, herhalde, “dolaylı vergi ödeyen” halkın en yoksul kesimi değildir. Bu durumda bedava köprü geçişi  “fakirden alıp, zengine vermek” olmaktadır.
Son Söz:  Bu ne zam furyası, bu ne bedava köprü geçişi.
(Çarşamba yazısına düzeltme: Amerikan iç savaşı 1861-1865 arasındadır)

Yazarın Tüm Yazıları