Sedat Ergin: İzaha muhtaç sorular

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

HÜRRİYET'in geçen perşembe günü Süleyman Demirkan imzasıyla yayınlanan manşeti ‘‘13 aylık gecikme’’ başlığını taşıyordu.

Bu haberde, Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun, TEAŞ ihaleleriyle ilgili olarak 1999 yılı Aralık ayında Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'e yazdığı belirtilen bir rapor konu ediliyordu.

Haberde, Teftiş Kurulu'nun ihalelerde kamunun zarara uğratıldığını saptayarak, bakana A) TEAŞ yöneticilerinin görevden alınmasını, B) bu görevliler hakkında hukuk davası açılmasını tavsiye ettiği anlatılıyordu.

* * *

Ersümer, arkadaşımız Nuray Babacan'a yaptığı açıklamada, haberin ikinci bölümünü doğrularken, birinci bölümünün gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Ersümer'e göre, müfettişlerin Aralık 1999'da kendisine TEAŞ bürokratları hakkında hukuk davası açılması yönünde bir rapor verdiği doğruydu.

Bakan, 13 Ocak 2000 tarihinde hukuk davası açılmasına ilişkin talimatı imzalayarak TEAŞ yönetimine göndermişti.

Ersümer'e göre, TEAŞ yönetimi yapılan bütün uyarılara rağmen bu talimatın gereğini yerine getirmemiş, yaklaşık bir yıl süreyle dosyanın üzerine yatmıştı.

Enerji Bakanı, açıklamasında haberin birinci bölümünde ise bir tarih hatası bulunduğunu kaydetti. Ersümer'e göre, Teftiş Kurulu, TEAŞ yöneticilerinin görevden alınmalarını 1999 yılı Aralık ayında değil, 2000 yılı Eylül ayında önermişti.

Bakan, Teftiş Kurulu'nun yaklaşık dört ay önceki görevden alma önerisi üzerine neden harekete geçmedi ve neden 3 Ocak 2001 tarihine kadar bekledi?

Ersümer, ‘‘Görevden almak için TEAŞ'ın bölünmesi kararnamesini bekledim. Ancak kararname gecikti ve askıya alındı’’ yanıtını veriyor.

Enerji Bakanı'nın açıklamalarının doğruluğunu kabul ediyoruz. Ancak, açıklamaların doğruluğu şu soruların geçerliliğini gündemden düşürmüyor.

* * *

Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Tuğrul Turhan, 1999 Aralık ayında TEAŞ bürokratlarının kamuyu zarara uğrattıklarını tespit edip, haklarında hukuk davası açılmasını önerirken, bu şahısların görevden alınmalarına neden ihtiyaç duymamıştır?

Ve 1999 Aralık ayında, TEAŞ yönetimini mahkemeye verirken görevden alma gereğini duymayan Turan, nasıl olup da 2000 yılı Eylül ayında görevden alma noktasına gelmiştir?

2000 Eylül'ünde bu noktaya gelmesi, 1999 Aralık ayındaki değerlendirmesinin hatalı olduğuna işaret etmez mi?

Teftiş Kurulu Başkanı'nın bu çelişkisi nasıl açıklanabilir?

Ayrıca, bir bakanın, kamuyu zarara uğrattıkları gerekçesiyle mahkemeye verdiği bürokratlarını -kendisine tavsiye edilmese bile- yaklaşık bir yıl süreyle görevinde tutması ne ölçüde isabetlidir?

Görüleceği gibi, bu olayın seyri incelendiğinde karşımıza izaha muhtaç bir dizi soru işareti çıkmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları