Sedat Ergin: Hükümet-ordu tartışması

Sedat ERGİN
Haberin Devamı

SON dönemde devletin tepesindeki en önemli görüş ayrılıklarından birini Fethullah Gülen'e konulacak teşhis oluşturuyor. Milli Güvenlik Kurulu'nun pek çok toplantısında Gülen'in irtica kapsamında mı, yoksa dışında mı değerlendirileceği konusunda Başbakan Bülent Ecevit ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu arasında ciddi bir görüş ayrılığının yaşandığı, Ankara'nın açık sırlarından biridir.

Bu tartışma son dönemde MGK'nın gizli oturumlarının dışına taşmış, kamuoyu önünde açık bir tartışmaya dönüşmüştür.

Tartışmada tetiği çeken gelişmeler, Ankara DGM'nin Gülen hakkında verdiği gıyabi tutuklama kararı ve son Kanun Hükmünde Kararname bunalımı olmuştur.

Başbakan Ecevit'in Ankara DGM'nin tutuklama kararı üzerine verdiği şu tepki, Gülen'e dönük oldukça sıcak bir ton taşımıştır:

‘‘Bir başbakan olarak yargının kararlarını tartışma hakkım yok. Bir insan olarak Sayın Gülen hakkında böyle bir karara varılmasından üzüntü duyduğumu söyleyebilirim.’’

Buna karşılık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun 30 Ağustos davetinde Gülen konusunda yaptığı açıklama bundan farklılık gösteriyor:

‘‘Adam, devletin rejimin altını oyacak, onunla ilgili faaliyet gösterecek; sonra gidip elini sıkacaksın, ‘merhaba' diyeceksin, hürmet göstereceksin, böyle şey olmaz.’’

Orgeneral Kıvrıkoğlu, bununla kalmamış, Gülenciler’in yargı dahil bürokraside her kademeye sızdığını belirtip, Ankara DGM'nin verdiği kararın İstanbul DGM tarafından bozulmasını eleştirmiştir.

Genelkurmay Başkanı'nın bu sözlerine yanıt hemen ertesi günü Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten gelmiştir. Türk, Ecevit'in bilgisi dahilinde yaptığı tahmin edilebilecek bu açıklamasında şöyle demiştir:

‘‘Yargının hiçbir şekilde töhmet altında kalmaması gerekir. Anayasa'ya göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere emir, talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Anayasa hükümlerine herkes uymakla yükümlüdür.’’

Bunu, Ecevit'in cuma günkü şu sözleri izlemiştir:

‘‘Zaten aldığımız önlemler belli. Türkiye, son yıllarda laiklik karşıtı akımlara karşı şimdiye kadar demokratik yaşama geçtiğimizden beri görülmemiş ölçüde etkili tedbirler alıyor.’’

Ecevit'in bu sözleri, irticayla mücadelede yetersiz kalındığını vurgulayan Genelkurmay Başkanı'na açık bir yanıt niteliğindedir.

Tersinden okunduğunda, Başbakan, Genelkurmay Başkanı'na hükümetin irticayla mücadele alanında sergilediği mesainin göz ardı edilmemesi, değerinin azımsanmaması gerektiğini belirtmektedir.

Ayrıca, Adalet Bakanı Türk'ün cumartesi günü verdiği ve ‘‘bütün memurlara irticacı gözüyle bakılmamasını gerektiğini’’ söylediği ikinci açıklaması, bu tartışmanın yeni bir uzantısı olarak görülebilir.

Ecevit'in, dün Türk'ün bu sözlerini ‘‘yapıcı bir tutum’’ olarak nitelendirerek, kendisine açıkça arka çıkması bu çerçevede anlamlıdır.

Ordu ile hükümet arasında kamuoyu önünde cereyan eden bu tartışmanın sonucu şimdilik ortada gözükmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları