Sedat Ergin: Bankalar için TBMM araştırması

Sedat ERGİN

SOKAKTAKİ vatandaşın gözünde, Türkiye'deki yolsuzluk sorununun en önemli boyutlarından birini artık bankacılık sistemi oluşturuyor.

Meselenin, biri batık bankalardaki usulsuzlükler, diğeri ise kamu bankaları kaynaklarının siyasilerin nüfuzuyla kötü kullanımı olmak üzere iki ayağı var.

Ülke gündeminin ilk sırasında yer alan bu sorunun siyasetin, daha doğrusu TBMM'nin de gündeminde olması gerekmez mi?

Gerek batık bankalar, gerekse kamu bankalarında geri dönmeyen kredilerin yarattığı zararın finansmanı büyük ölçüde Türk vergi mükellefleri tarafından karşılanacağına göre, onların ‘‘seçilmiş’’ temsilcilerinin bu zararın hesabını sormaları gerekmez mi?

Gelgelelim, TBMM'de bu konuda ne yapılması gerektiği konusunda tam bir kararsızlık hákim.

TBMM'de bugün yalnızca batık bankalarla ilgili genel bir görüşmeyle yetinilecek olması ve henüz bir Meclis araştırması ya da soruşturması açılması yönünde bir siyasi iradenin belirmemiş olması, bu kararsızlığın altını çiziyor.

Bunda, bazı partilerin bu dosyaların kurcalanmasının kendilerine taşıyacağı siyasi maliyetten çekinmelerinin rol oynadığı düşünülebilir.

Oysa, kendilerine güvenen siyasi partilerin ve milletvekillerinin pekálá bu konuyu ısrarlı bir şekilde Meclis gündemine taşımalarında hiçbir sakınca olmaması gerekir.

* * *

Meclis içinde izlenecek en isabetli strateji, ilk aşamada bir araştırma komisyonunun kurulması olabilir.

Bu komisyon, özellikle 1990'lı yılların tümüne yayılacak şekilde bugün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu denetiminde olan bankaların satın alınışlarından batmalarına kadar geçen süre içindeki kritik bütün işlemleri incelemelidir.

Bu çerçevede, banka açma izinleri, banka özelleştirmelerine ilişkin temel kararlar ve özellikle Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'nün bu bankalarla ilgili yazışmaları, murakıp raporları masaya yatırılmalıdır.

Meclis araştırması, aynı zamanda kamu bankalarındaki riskli kredilerin durumunu da incelemelidir. Kamu bankalarının kimlere, hangi koşullarda riskli ya da usulsüz kredi açtığı, bu konuda hazırlanan teftiş raporlarının ne ölçüde işleme konduğu tek tek masaya yatırılmalıdır.

Yine bu Meclis araştırması, siyasilerle kamu bankaları yöneticileri arasındaki ilişkileri de geniş bir şekilde büyüteç altına almalıdır. Bu bankaların son 10 yıl içindeki bütün üst düzey yöneticileri ifade vermek üzere davet edilerek, bilgilerine başvurulmalıdır.

Ayrıca, bu komisyonun çalışmaları gizlilik perdesi arkasında yürütülmemeli, TRT'nin Meclis çalışmalarına ayırdığı kanalından canlı yayınlanmalıdır.

* * *

Yapılan usulsüzlükler sonucu ortaya çıkan zararın maliyetini vergileriyle karşılamak zorunda kalan Türk vergi mükellefleri, neden bu parayı ödeyeceklerini öğrenme hakkına sahiptir.

Kendine güvenen siyasi partilerimizi meydana davet ediyoruz.

Meclis, toplumdan gelen bu talebe seyirci kalamaz.

Sorumluların bir bölümünü kendi içinde barındırsa bile...