Seçimin birincisi değil galibi önemli

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Dokuz ay sonrası için planlanan seçimlerin birincisi kim olacak diye sorulursa rivayet muhteliftir.

Zaten siyaset özürlü partilerimiz bu sorunun yanıtını bulabilmek ve/veya seçmeni etkilemek amacıyla kamuoyu araştırma şirketlerine etek dolusu para ödeyecek. Muhtemelen yine birinci partisi bol sözde araştırmalarla dolu propaganda dönemi yaşanacak...

Ama bu kez asıl soru farklıdır:

Seçimin galibi kim olacak?

***

En güvenilmez kamuoyu araştırmaları bile ‘‘eğilim’’ yansıtır.

Nasıl ki yokuş aşağı bırakılan top giderek artan hızla yuvarlanır.

Seçim sandığında oyunu artıracak parti de daha aylar evvel belli olur.

İşte eğilim (trend) dediğimiz budur. Ve 1999 seçimleri için gözlediğimiz eğilim, ‘‘Hangi parti birinci olacak?’’ sorusunu gölgede bırakacak ölçüde önemli ve farklı bir sonuca işaret ediyor.

12 Eylül darbesinden sonra yeniden düzenlenen siyaset sahnesindeki ilk seçimde (1983) yüzde 42 oy alan ANAP birinci parti ve iktidar oldu. Aradan sekiz yıl geçti, 1991 genel seçiminde hiçbir parti tek başına iktidara yetecek oyu toplayamadı.

1995 seçiminde durum daha da vahim hale geldi. Merkez sağ ve sol partiler yüzde 20 çıtasının altına düştü, sisteme alternatif tek parti sayılan Refah bu çıtanın ancak bir-iki puan üstünde oy alabildi.

Kısacası seçmenin her sandık randevusunda teyit ettiği eğilim ortada:

Siyasetin merkezinde toparlayıcı rol oynaması gereken liderler, partiler itibar ve oy kaybediyor, her seçimde daha az sayıda seçmeni ikna edebiliyor. Oylar marjinal partilere kayıyor.

***

1999 seçim tahminimiz iki temel varsayıma dayanıyor:

1) Merkezde oy kanaması sürecek. Fazilet, ANAP, DYP gibi partiler bir-iki puan bile olsa oy yitirecek. Merkez solda umulan oy artışı yaşanmayacak. MHP, HADEP, BBP gibi partiler, toplamı belki 5-6 puanı geçmeyecek bu küçük ama kritik oy transferinden yararlanacak. Ama asıl belirleyici olan çıtanın yüzde 16-17 düzeyine düşmesi olacak.

2) Siyasi ayrışmadan kimsenin kazanmadığı anlaşılacağı için bir sonraki seçime kadar partilerde ciddi yapısal değişimler yaşanacak. Lider kadrolar yenilenecek, programlar marjinal partilerin cazip söylemlerini de kapsayacak biçimde elden geçirilecek. Yetmediği yerde parti birleşmeleri gündeme gelecek.

Ama 1999 seçimlerine dönersek... Birinci parti ancak yüzde 16-17 oy alacaksa... Bu sonuç ‘‘seçimin galibi’’ sayılmasına yetecek mi?

Bizce siyaseten çok zor.

Dolayısıyla hiçbir partinin oyunu anlamlı sayılacak miktarda artıramayacağı 1999 seçimlerinin galibi şimdiden bellidir:

Parlamento dışı muhalefet.

Yeni Meclis de bugünkü gibi bu muhalefetin nefesini ensesinde hissedecektir.













Yazarın Tüm Yazıları