Erdoğan çıtayı 276’ya çekti

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile helikopterin önünde buluştuğumuzda Başbakan Erdoğan’ın, "Tek başına iktidar olamazsam siyaseti bırakırım" sözleri tazeliğini koruyordu. Helikopterin havalanmasını beklemeden sordum. Belli ki, bu sözler onu biz gazeteciler kadar heyecanlandırmamıştı: "Kararı hayırlı olsun."

Baykal’ı asıl heyecanlandıran kalabalıklardı, onu merak ediyordu. Gezide kendisine eşlik eden Mehmet Sevigen de bunu bildiği için Bolu’daki partililer ile teması hiç kesmedi. Telefonla her konuşmasından sonra dönüp Baykal’a bilgi verdi: "Meydan dolmuş." ya da "AKP’nin mitingindeki kalabalığı geçmişiz."

GÖZLERİNDEN ENERJİ ALIRIM

Bolu’da meydan dolmuştu. Baykal, "10’uncu yıl marşı" eşliğinde platforma çıkarken gözlerinin içi parlıyordu. Kalabalıklarla hayat bulan bir siyasetçi olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu. Miting sonrasında yine helikopterle Bursa’ya doğru havalandığımızda kalabalıklarla iletişimini sordum. Doğruladı gözlemimi. "Ben insanların gözlerinden enerji alırım. Miting sonrasında fotoğrafları gösterilse tek tek tanır, söylerim nasıl tepkiler verdiklerini." Sonra da ekledi:

"Bu seçimde merkez sağdan da oy alacağız. Meydanda merkez sağdan oy isteyince kenarda oturmuş bir yaşlıca bir kişi kalkıp, ’Vereceğiz’ diye bağırdı."

CHP ve AKP mitinglerindeki tiplerin farklılığından söz ettim. AKP’nin Ankara mitingine katılanların çoğunluğunun "alt gelir grubundan insanlar" olduğu gözlemimi aktardım. Baykal, "Evet, bizim mitinglerimizdeki insanlar daha farklı. Aydınlık yüzler görürsün. Öğrenciler, kadınlar, esnaf, her yaştan insan vardı Bolu’da."

ÇOK GERGİN

Dönüşte aracımız uçaktı, helikopter gürültüsünden kurtulmuştuk. "Çok sert bir kampanyanın içinden geçiyoruz" dedi Baykal. Erdoğan’ın ruh halini değerlendirdi: "Kampanya yoz, kaba, kişisel suçlamalara dayanıyor. Başbakan her gün CHP’ye hakaret ediyor. Bu onun ruh halini yansıtıyor. Başbakan çok gergin. Hayal kırıklığına uğramış, yenilmiş bir siyaset adamı görüntüsü içinde. Kızgınlık içinde. Ölçüsüz bir tepki içinde."

"Başbakan’ın iktidar olamazsam çekilirim sözü başarı çıtasını 276’ya çektiği anlamına gelmiyor mu?" sorusuna Baykal, "Doğrudur. Umutsuzluk düzeyi her geçen gün artıyor. Anketlerin gerçekleri yansıtmadığını görmeye başladı. Seçimin iktidarın sonunu getireceğini gördü" yanıtını verdi.

OĞLUNUN GEMİLERİNE YARGI YOLU

MHP ile koalisyon sorusunu da "Tek başımıza iktidar için çalışıyoruz" diyerek taca attı. Bunun üzerine her iki mitingde de Erdoğan’ın oğlunun aldığı gemiyi "gemicik" olayından söz ettiğini hatırlatıp sordum. "Bu ve benzeri konularda Meclis araştırması açmayı düşünüyor musunuz?" Baykal’ın yanıtı bu kez netti: "Siyasi suçlama peşinde değiliz. Ama yargının önünü açmak için elbette gerekeni yapacağız."

Olcaycık evde bekliyor

UÇAK Esenboğa’ya inerken evde kendisini bekleyen eşi Olcay Hanım’ı hatırlayıp gülümsedi. "Olcaycık bu yaz tatile de gitmedi. Beni bekliyor. Seçim günü o Ankara’da oy kullanacak. Sonra beraber Antalya’ya gideceğiz. Ben orada oy kullanıp, onu bırakıp Ankara’ya döneceğim."