Seçim yasakları ayırımcılık yapıyor

YASALARA uymak, yasalara uyma konumunda olanlar için biraz korku, biraz çekingenlik, biraz sorumluluk ve biraz da saygı gerektirir. Yasa koyucu da yürürlüğe giren yasalara saygı duyulabilmesi için itibarlı olmalıdır.

İtibarın en önemli kaynaklarından biri yürürlüğe giren yasaların uygulanabilme kabiliyetinin olmasıdır. Uygulama olanağı olmayan yasaların çıkmasıyla yasa koyucu itibar kaybeder. Bu nedenle, her hangi bir yasa yürürlüğe konmadan uygulanabilirliği iyi araştırılmalıdır. Yasa çıkarmanın uzun bir süreç olmasının nedenlerinden biri de budur.

YERLİ - YABANCI

Seçim yasakları çerçevesinde, seçimlere bir hafta öncesinden başlayarak yazılı ve görsel basında siyasi parti reklamları yapmak ya da bir siyasi partiyi seçimlerde kayırıcı olabilecek haberlere yer vermek mümkün değildir. Bu yasağa yazılı basın uymadığı taktirde toplatılmakta, görsel basın uymadığı taktirde yayını belli bir süre durdurulmaktadır.

Yasakları getiren yasanın bu şekilde uygulanmasının olanağı yoktur. Bir televizyon istasyonu bir partinin reklamını devamlı yapmaktadır. Büyük bir olasılıkla televizyon kanalının kapatılması söz konusu olacaktır. Ama, kapatılma ancak seçimlerden sonra gerçekleşeceğinden, yasanın umduğu ‘‘seçmenlerin seçimlerden az önce kafalarının karışmamaları ya da son anda yönlendirilmemeleri’’ amacı gerçekleşmeyecektir.

Siyasi partilere ait seçimlerin sonucunu etkileyebilecek haberlerin basında yer almaması yasağının bir başka boyutu yasağın doğal olarak Türkiye'de yayın yapan yazılı ve görsel basın ile sınırlı kalmasıdır. Halbuki, teknolojik gelişmelerin sonucunda, yurt dışındaki yazılı ve görsel basın anında Türkiye'den de izlenebilmektedir. Söz konusu yasağın yurt dışındaki basına uygulanamaması yasanın öngördüğü sonucun doğmasını doğal olarak engellemektedir.

Yurt dışından yayın yapan internet siteleri seçimler konusunda istediği yayını yapabilmektedir. Aynı şekilde, yabancı televizyonlar yoluyla Türkiye'deki siyasi partiler konusunda her türlü bilgi alınabilmektedir. Yurt dışındaki gazeteler internet yoluyla bir gece önceden okunabildiği gibi, aynı gün öğleden sonra gazete fiziki olarak okuyucunun eline de geçmektedir. O yayınlarda, yasa ne derse desin, Türk seçmeni siyasi partiler konusunda ihtiyacı olabileceği bilgilerin büyük bir bölümünü elde edebilmektedir.

AYIRIMCILIK

Hal böyle olunca, yazılı ve görsel basına yönelik seçim yasakları ancak Türkiye'den yayın yapan televizyon ve gazetelerle kısıtlı kalmaktadır. Bir anlamda, yasaklar, yabancı dil bilip yabancı basını izleyebilenlere uygulanamamakta, yalnızca Türkçe bilenler yasaklar nedeniyle bilgilendirilmemektedir. Bu komik bir durumdur. Yabancı dil bilenlerle bilmeyenler arasında bir ayırımcılık yapılmaktadır. Bu haliyle seçim yasakları bilgi teknolojisinin kurbanı olmaktadırlar. Anlamsızlaşmaktadırlar. Yasa koyucu bu şekilde itibar kaybetmektedir.

Saygınlığı olan yasalar toplumun tüm kesimlerine ayırımcılık yapmadan uygulanabilen yasalardır. Teknolojik olanaklar nedeniyle bir yasa ancak ayırımcılık yaparak uygulanabiliyorsa, o yasanın uygulanabilirliği yok demektir.

Bir sonraki seçimlerin anlamsız yasaklarla yapılmaması umuduyla...
Yazarın Tüm Yazıları