Seçim mi maskaralık mı?

AMERİKALILARIN Irak’ta yaptırdıkları ve ‘büyük bir demokratik atılım’ olarak sundukları 30 Ocak seçimi ile ilgili haberler geldikçe bizim bu seçimi 1946 seçimimize benzetmekle hata etmediğimiz ortaya çıkıyor.

O seçimde temel kural ‘açık oy, gizli tasnif’ (oy ayırımı) idi.

Bir de seçimlerin yönetimi, il ve ilçelerde bir memurun başkanlık ettiği ‘Seçim Kurullarına’ bırakılmıştı. Bu pratikte seçimi vali ve kaymakama bırakmaktı.

Irak’ın özellikle Kuzey Irak’taki Kerkük, Musul, Selahaddin ve Erbil bölgelerinden gelen haberler, Barzani ve Talabani’ye bağlı Kürtlerin seçimleri bizim 1946 deneyimimizden daha beter hale getirdiklerini ortaya koyuyor.

Aslında 1946 seçimleri döneminde, şimdiki gibi ‘uluslararası denetleme mekanizmaları’ filan da yoktu. Keza Türk bürokrasisi de, siyasi partileri de ‘açık oy gizli tasnif’ ne gibi sakıncalar içerir, farkında değillerdi.

Oysa Kuzey Irak’taki seçim hileleri herkesin gözü önünde ve inanılmaz bir pervasızlıkla yapılmış.

Bu dediğimizi Kuzey Irak bölgesinde seçimlere katılan Türkmeneli Partisi ile Irak Türkmen Cephesi resmen rapor haline getirip Irak seçimlerini yöneten Yüksek Seçim Kurulu’na bildirmişler; ama anlaşılan nasihat alacaklar.

Nitekim raporlarda (isim yer vs. gösterilerek) deniyor ki:

Süleymaniye ve Erbil’de yaşayan Kürtler seçim günü, sırf Kerkük nüfusunun büyük çoğunluğunun Kürt olduğunu göstermek için Kerkük’e (Rahimawa’ya) getirildiler. Hakları yokken, özellikle Rahimawa’da en az beş kere oy kullandırıldılar.

Yaşı 18’i bulmamış çocuklara ve ölmüş insanların adlarını kullananlara oy verdirdiler.

Ulusal Muhafız dedikleri 2000 Kürt’e ikişer sandıkta oy kullandırdılar.

Sandıkları kaçırıp bir yerlere götürdüler. Ertesi sabah geri getirdiler. Ama o sırada sandığı ne yaptıklarını söylemediler.

Erbil’deki Türkmenlerin oylarına kurşun kalemle işaret koydular. Uluslararası gözlemciler yokken o oyları değiştirme yolunu açtılar.

Tuz Khurmatu’ya bağlı Meftul köylerindeki Sünni Araplar hiç oy kullanmadığı halde tuttular bu köylerden Kürdistan İttifakı’na 130 oy verildiğini açıkladılar.

Türkmenlerin oy sandıklarına oy pusulasını eksik koydular.

Türkmenlerin çoğunlukta olduğu yörelerde oylamadan bir gün önce seçmene ilan etmeden sandıkların yerlerini değiştirdiler.

İyadhiya ve Muhallebiyye bölgesinde 30 bin kadar Türkmen oy kullanamadı; çünkü nerede oy kullanacaklarına dair bilgileri yoktu.

Mansuriye’de 3000 Türkmen’in oy kullanmasını engellemekle kalmadılar, oy sandıklarını da çalıp götürdüler.

Rahimawa’da ‘Kürtlerin Kürtlerden başkasına oy vermesi yasak’ propagandası yaptılar.

Oy verme yerlerine bazı Kürt dernekleri baskın düzenlediler.

Sözde seçim günü tüm yolları kapatmışlardı. Oysa Erbil ve Süleymaniye ile Kerkük arasındaki yol, Kürt seçmenleri taşımak için açık bırakıldı. O sayede Kerkük’e binlerce Kürt geldi ve aynı akşam evlerine döndü.

Nasıl buldunuz Irak’taki demokratikleşmeyi?
Yazarın Tüm Yazıları