Seçim havaları

Öğle saatlerinde gençler, öğleden sonra ünlüler va sanatçılar... Oy verme süresi 08.00’le 13.00 arası olsa iddia ediyorum hiçbir ünlü oy kullanamaz...
* Her mahallede 10’larca muhtar adayı varken bizim mahallede tek muhtar adayı olması enteresandı... Şimdiden ilan ediyorum; Seçimin kesin galibi bizim mahallenin muhtarıdır...
* Cihangir İlköğretim Okulu’na Münir Özkul’un adı verilmişti. Cihangir Münir Özkul Ortaokulu oldu adı... Orada kullandım oyumu... 11 yıldır hasta yatağında ve Cihangir’deki evinden çıkamıyor Münir Özkul... Oy vermeye giderken, semtteki okula onun adını vermek ne doğru bir karar diye düşündüm...
* Bu evet mührünü neden böyle yaptılar ki... Yuvarlağa denk düşürmek mümkün değildi... Dışarıya taştı mı taşmadı mı endişesi dün bütün seçmenlerin kabusu oldu...
* Her şeye rağmen demokrasi havası solumak güzel... Yaşlısı genci herkes sandıklara koştu oyunu kullandı... Seçim günleri herkeste tarifi belirsiz bir heyecan...
* Ben demokrasi falan diyorum da umarım sahte oy pusuları falan patlamaz bir yerlerden, elektrikler falan kesimez aniden...
* Aman ha engellileri, yaşlıları hiç kafaya takmayın! Onlar tekerlekli sandalyeleriyle merdiven de iner, bastonlarıyla üç kat yukarı da tırmanırlar... Bizim engellimiz, yaşlımız süpermendir süpermen!
* 2002 seçimlerinde Cem Uzan’ın Star’ında çalışan bir arkadaşım Genç Parti’ye evet verdiği oy pusulasının fotoğrafını çekmişti... Patrona yalakalığın şahikasıydı...
* Bu seçimde evet basılmış oy pusulasıyla çekilmiş selfie’ye ‘ödül’ veren var mı? Herkes cep telefonlarıyla girdi sonuçta kabinlere...
* Farkında mısınız bu arada Fenerbahçe şampiyon oldu... Siyaset hiç bu kadar futbolu yenmemişti...
* Seçim yasaklarını ilk delen kanal hangisi oldu acaba? Favori: Kanal 24... Plase: atv... Sürpriz: Samanyolu...
* Şu an saat kaç bilmiyorum... Bir saat ileride miyiz, geride miyiz meçhul... Belki de gazete basıldı ben hala oturmuş yazı yazıyorum... Dur şunu ‘send’ yapayım...

Keşke her gün seçim olsa
Dün sandığa giden parti lidelerinin ve başkan adaylarının açıklamalarına bakıyorum televizyonda...
Sanki 29 Mart’taki adamlar onlar değil...
30 Mart’ta bambaşka biri olarak kalkmışlar sanki...
Sanki içlerine melek kaçmış.
Bağıran yok, çağıran yok...
Fırça atan yok, hançeresini yırtan yok...
Herkes birlik, beraberlik, huzur, kardeşlikten...
Demokrasinin faziletlerinden bahsediyorlar.
Tabii bu durum sadece seçim sonuçlarını alınacaya kadar böyle...
Eminim dün akşamdan itibaren ve bugün kaldığımız yerden devam edeceğiz aynı harala güreleye...
Ama olsun be, bir günlük de olsa bu sükunet iyi geldi hepimize...

Yılın en iyi köşe yazıları
Seçim günleri siyasette bir günlük sükunet hakim oluyor da medyada durum farklı mı...
Gazetelerde yılın en iyi köşe yazıları seçim günleri yazılıyor.
Dün gazeteleri elime aldım...
Seçim yasakları nedeniyle siyasete giremedikleri için, kimi yemek tarifi vermiş...
Kimi anılarını anlatmış...
Kimi spor maceralarını...
Ohh mis...
Kavga yok, gürültü yok, hakaret yok, bel altından çakma yok, polemik yok...