SBS neden tamamen kaldırılıyor?

Aslında hayal gibi gelen bu süreç çok fazla değil, Bakan Çubukçu'nun dediği gibi 3, en fazla 4 yıl içinde gerçekleşecek. İlk adım da aslında geçen yıl atıldı. Yani tüm ortaöğretim kurumları ya Anadolu Lisesi olacak, ya da Meslek Lisesi olarak kalacak. Bu yapılırken de Türkiye'deki tüm okullar için bir standart listesi hazırlanıyor. Bunun için de en iyi standarta sahip olan İstanbul'daki bir Anadolu Lisesi barem alındı. Okullar da Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi gibi 2 ya da üç türe indirilecek.

Bütün bu standartlar nasıl sağlanacak derseniz, biraz uçuk gibi gelebilir ama çok zor değil. Bakın neden?

Türkiye'de yaklaşık 110 bin derslik açığı var. Bunun 26 bini İstanbul'da. Bakanlığın ise 2.6 milyarlık yatırım bütçesi var. Yani her yıl bu bütçe bu derslik yapımına harcanıyor. Son 10 yılda derslik yapımı ile ilgili büyük adımlar atıldı. Hayırseverler, TOKİ ve Bakanlık bu konuda çok çaba harcadı. Dersliğe ihtiyaç azaldı. Nüfus da gittikçe azalıyor. Personel gideri, derslik açığı gibi sorunlara yatırım yapan Bakanlığın bundan sonraki gündeminde nitelik olacak. Yani milyarlarlık yatırım bütçesi niteliğe akacak.

Geçtiğimiz günlerde büyük bir proje olarak lanse edilen Fatih Projesi aslında bu standartizasyonun en önemli adımı. Bu proje ile şehirlerarasında ölçme değerlendime yapılacak. Yani dijital sınavlarla şehirlerdeki okulların ve öğrencilerin durumları ortaya çıkacak. En üst dilimdeki çocuklar da iyi okullara kendiliğinden yönelecek. Yönelecek diyorum, çünkü dijital ortamda yapılan sınavın ardından iyi durumda olanlar üst gruptaki gözdeki okullara kendiliğinden geçecek. Diğerleri zaten durumlarını görünce o okullara gitmekten vazgeçcek. Diğer okullar arasında ise ortak bir standart olduğu için kimse yarışa girmeyecek, o nedenle sınava ihtiyaç kalmayacak.

***

Rekabet Kurulu'ndan özel okullara ani baskın

Antalya'da Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği'nin toplantısına yaklaşık 980 kişi katıldı. Türkiye'nin her yerinden özel okul patronu, müdürü, öğretmeni biraradaydı. Toplantının açılış konuşması sırasında Derneğin Başkanı Cem Gülan "Biz rekabet diye çırpınırken Rekabet Kurulu da bize baskı yapıyor" sözleri dikkatimi çekti. Araştırdım. Geçtiğimiz haftalarda Rekabet Kurulu aralarında çok gözde ve tanınmış okullara ani baskın düzenlemiş. Bu baskınlar sırasında başta okul patronları olmak üzere yöneticilerin kişisel bilgisayarlarına ve bazı belgelerine el konulmuş. Birer örnekleri alınmış.

Bir anda suçlu muamelesi gören eğitimciler önce ne yapacağını şaşırmışlar. Gerekçelerini sorduklarında görevliler, ortak ücret belirleme ve ücretler konusunda rekabete aykırılık olduğuna yönelik bir ihbar aldıklarını söylüyorlar. Saatlerce okullarda incelemeler yapan görevliler daha sonra okulları terk etmiş. Öğrendiğime göre Ankara 'da da bazı okullarda aynı uygulama olmuş. 15-20 okula böyle baskın düzenlenenmiş. Şimdi özel okulla şaşkın halde bu baskının sonucunu ve Rekabet Kurulu'nun kararını bekliyor.