Sayımlı gün çabuk geçer

Güncelleme Tarihi:

Sayımlı gün çabuk geçer
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 1997 00:00

Yarın sayılıyoruz, hep beraber hapisiz...Tipinizi seçin, ona uygun davranınAslında sayım günü de her sayılı gün gibi geçer. Sanılanın aksine o da diğer günler gibi 24 saattir. Hatta biraz uğraşırsanız eğlenceli bile geçebilir.Memuru beklemek başlı başına bir keyiftir. Acaba nasıl biri gelecek? Eline biraz para sıkıştırsak bizi daha iyi sayar mı? Kız da liseyi bir türlü bitiremedi. Onu da mezun gibi göstersek, devlete mahcup olmasak...Evdeki hatun cemaatinin derdiyse bir başka. Memura ne ikram edelim? Türk örf ve adetlerine bağlı kalarak sahlep ya da Türk kahvesi mi, yoksa evin hanımının çeyizinden kalan likör takımlarında sunulmak üzere, yıllardır açılmayan nane likörü mü?Derken kapı çalar!Sayım gününün sonucu olan zat içeri girer. Büyükanne ayağına terlik, anne eline kahve tutuşturmaya çalışırken, sorular başlar...- Evde kaç kişi yaşıyor?- Misafir var mı?- Ne zaman doğdunuz?- Eğitim durumunuz?İnsan doğduğu tarihi söylerken heyecanlanır mı? Heyecanlanıyor işte. Soran sayım memuruysa... Ben mesela bir keresinde hem ayı, hem yılı karıştırmıştım. Aslında sayım gününün nasıl eğlenceli geçebileceğini anlatacaktım değil mi? Bir bilsem, anlatacağım da... Aklıma hiçbir şey gelmiyor da değil. Yarın mesela, hiç denemediğiniz bir yemeği yapabilirsiniz. Yan daireyle komşuculuk oynayabilirsiniz. Sair günlerde sevişmeye vakit bulamıyorsanız, günü yatak odasında geçirebilirsiniz. Scrabble'dan tavlaya, okeyden pokere çeşitli kahve oyunlarına takılabilirsiniz. İnternet'e bağlıysanız ‘‘chat’’e girip ilginç sohbetlere katılabilirsiniz. Bütün günü televizyon başında ya da gazetelerin arasında da geçirebilirsiniz. Çünkü yarın televizyon programları ve gazeteler size daha iyi vakit geçirmek üzere planlandı. Bu yazıyı neden yazdım sanıyorsunuz. Sırf yarın vaktin nasıl geçtiğini anlamayasınız, evde hapis olduğunuzu on dakikalığına da olsa unutasınız diye! Biz de sırf yarın için 36 sayfalık gazete hazırladık. Vakit geçsin diye, seçim günü nasıl geçer başlıklı bir yazı tasarladık.Yarın hep beraber hapisiz. Ben, emin olun, ne daha önce yapmadığım bir yemeği yapıyor olacağım (muhtemelen malzeme eksiğim var), ne de kağıt oynayacağım. Yasak ya, pencereden dışarı bakıp sokakları hayal edeceğim. Siz de aşağıdaki tiplere bir gözatın. Bakalım kendinizi hangisine daha yakın hissedeceksiniz?CİDDİMilli bayram ruhuSon beş yılın en önemli olayına büyük bir ciddiyetle hazırlanır. Nüfus sayımının yararlarını sağdan soldan öğrendiği için, bugünü milli bir bayram ruh hali ile karşılar. Cama bayrak bile asabilir. Sabah her zamankinden erken kalkıp evi ve kendini nüfus sayımına hazırlar. Temizlik yapar, ev halkına iyi giyinmeleri konusunda talimatlar yağdırır. Hatta bir gün öncesinden çocukları, geçmiş yıllarda çıkan sorular üzerinden bir teste tabii tutar. Sorular karşısında teklemeleri halinde onları üç gün evde hapis tutmakla tehdit eder.laubaliMillet Mars'aYalnızca laubali değil, muhaliftir de. Günlerce öncesinden, 21. Yüzyıl'a üç kala nüfus sayımlarının artık insanları evlere kapatarak yapılmaması gerektiğini anlatır durur. Haklıdır ama pazar günleri bırakın evden, yataktan bile çıkmaz. Gelen memura kötü davranır; soruları eleştirir, ayaküstü memleketi kurtarma planlarını anlatır. Sorulara soruyla karşılık verir. Memurun özde masum olduğunu bilmektedir ancak bu oyuna alet olduğu için onu ömrü boyunca affetmeyecektir.GÖZÜ SOKAKTAYasaklar delinmek içindir!Sokağa çıkma yasağını delmek bir anda hayatının amacı haline gelmiştir. Ama yeteri kadar cesur olmadığı için küçük numaralarla yetinmek zorunda kalır. Pencereden mendilini atıp sonra da almayı, marifetlerin en büyüğü sayar. Geçen saatlerle hedefleri de büyür. Cesareti doğrultusunda kendine en uzak hedefi koyup ona ulaşma planları yapar. Sözüm ona yasağa kızmaktadır ama ona bu heyecanı yaşatan sayım yasağından başka birşey değildir.BİHABERBugün tuhaf birşey olduO günün sayım günü olduğunu memur geldikten sonra farkeder. Memuru eve almamak gibi bir tavır takınır. Olaylar memurun sabrına ve iyi niyetine göre farklı şekillerde gelişir. Uğurlarken, ne zaman çıkacak, hangi gazetede yayınlanacak gibi sorularla memuru dumura uğratır. Sonra da arkadaşlarına telefon açıp ‘‘bugün çok tuhaf bir şey oldu...’’ diye anlatır.ÖZEL HAYATVücut ölçülerim bana kalsın!Özel hayatını başka birine, hele hele devletin memuruna açıklamaktan imtina eder. Hele ünlü biriyse, röportaj alışkanlığı ile her soruya ‘‘bu benim özel hayatım, konuşmak istemiyorum’’ diye cevap verebilir. Ama önünde sonunda, gerçek adını, doğum tarihini söylemek zorunda kalır. Yine de mutludur, çünkü vücut ölçüleri ve son sevgilisi ona kalmıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!