Sayı değil, kimler girdi

CHP Kurultayı’ndaydım. Parti Meclisi listesini görenler, “Bunu İzmir’e soğuk duş” olarak yorumladı. Ben ise, tam tersini düşünüyorum. Divan Başkanı Aziz Kocaoğlu olmuş, listeye Alaattin Yüksel, Mehmet Ali Susam, Bilim Kurulu’na da Hülya Güven girmiş. Önemli olan sayı değil, giren isimlerin kimler olduğuydu.

Haberin Devamı

Önemli olan sayı değil kimlerin listeye girdiği

* Cumhuriyet Halk Partisi’nin hafta sonu yapılan Kurultayı’ndaydım. Parti Meclisi listesini görenler, “Bunu İzmir’e soğuk duş” olarak yorumladı. Ben ise, tam tersini düşünüyorum. Divan Başkanı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmuş, listeye Alaattin Yüksel, Mehmet Ali Susam, Bilim Kurulu’na da Hülya Güven girmiş. Daha ne olsun. Bana göre önemli olan sayı değil, giren isimlerin kimler olduğuydu.

* Bu kongre bir kez daha gösterdi ki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun partideki ağırlığı giderek artıyor. Kocaoğlu, CHP’yi Türkiye’deki temsil eden en üst makamdaki kişi konumunda... Deniz Baykal döneminde bu ağırlık hissettirilmiyordu. Kocaoğlu’nun Bornova Belediye Başkanlığı’nda başlayan siyaset macerası, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Divan Başkanlığı’yla devam ediyor. Bakalım gelecek günler Aziz Kocaoğlu için neleri gösterecek...

* Kurultay’da Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı açılış konuşmasında dengeler dikkate alınmıştı. Hem geçmişe vurgu, hem de geleceğe dönük mesajlar vardı. Kurucu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptıkları, bıraktıkları... İsmet İnönü, Erdal İnönü, Bülent Ecevit gibi, CHP kadar Türk demokrasi tarihinin önemli kişilerine teşekkür edildi. Sonrasındaki genel başkanlar, genel sekreterlere de isim vermeden teşekkür etti Aziz Kocaoğlu... Konuşma devam ederken; salonun atmosferine, izleyicilerin yüzlerine baktım. Bir kısmı, “Keşke Deniz Baykal’a da açık bir teşekkür edilseydi” diye konuşuyordu, bir kısmı da “Ne gerek var şimdi...” diye bakıyordu. Sonuçta; Divan Başkanı Aziz Kocaoğlu’ydu ve böyle bir tercihte bulunmuştu.

* Siyasette geçmiş, geçmişte kalmıştır. Gerçi hayatın geneli böyle ama... Siyasette küslüğün olmayacağını, ne olursa olsun geleceğe bakılması gerektiğini gösteren en güzel örneklerden biri Alaattin Yüksel’in siyasi kariyeridir. Yüksel, başarılı bir il başkanlığı yaptı. Ama Genel Başkanla düşünce ayrılığına düşünce aktif siyasete ara vermek zorunda kaldı. Rozetini çıkarmadı, gününü bekledi, sabırlı davrandı. Alaattin Yüksel, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı şimdi, Parti Meclisi’nde de yer aldı. Merkez Yönetim Kurulu’nda da aynı görevi muhafaza etmesi bekleniyor. Doğrusu da budur; Yüksel’in hakkıdır.

* Aziz Kocaoğlu’nun büyükşehir belediye başkanı olmasında en büyük rol, o dönemin il başkanı Alaattin Yüksel’indir. Yerel siyasette kol kola vermiş iki dost, şimdi partinin zirvesinde mücadele ediyor. Bu da bir dayanışma örneğidir. Siyasetin tek başına yapılmayacağını çok net gösteren bir örnek...

* Parti Meclisi’ne giren, girmesi gereken bir diğer isim de Mehmet Ali Susam’dı. Bazı gazeteler, televizyonlar Susam’ı Deniz Baykal kontenjanından gösterdiler. Baykal, Susam’ı kendi adamı olduğu için mi, MYK’ya yazmıştı. Hayır... Çünkü, son seçimlerde partiyi en fazla sırtında taşıyan isimlerden biri Susam’dı. Esnaf teşkilatı Susam’ı çok iyi tanıyordu; iş dünyasıyla hep iyi diyaloglar kurmuştu, halkın önüne başarılı projelerle çıkmıştı. Baykal’ın MYK’sında da Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi’nde de MYK’sında da yer almasından daha doğal ne olabilirdi ki...

* Kemal Kılıçdaroğlu, partiyi bugüne kadar bir noktaya taşımış kadrolara da bundan sonrasının planlarını yapacak genç isimlere de yer verecek. Kurultay konuşmasında bu mesajın altını çizdi. Aziz Kocaoğlu’na Divan Başkanlığı’nı vererek, partisi adına aslında gecikmiş bir teşekkürü yerine getirmiş oldu. Kocaoğlu, son seçimlerde Türkiye ortalamasının üzerinde bir performansla yeniden başkan seçilmişti. İzmir’in son dönemdeki en başarılı il başkanlarından Alaattin Yüksel’e partinin bir özür borcu vardı, son dönemde bu yerine getirilmiş oldu. Mehmet Ali Susam, mevcut milletvekilleri arasında en fazla çalışan ve kamuoyu yaratma gücü olan ismi olarak Parti Meclisi’nde yer verilerek hak teslim edilmiş oldu.

* Buna rağmen CHP’nin İzmir’de, Ege Bölgesi’nin diğer bütün illerinde yeni isimlere teklif götürmesi gerekir. Yeni ve bugüne kadar siyasete hiç bulaşmamış, kamuoyunun yakından tanıdığı isimlere... Aksi halde sonuç yine değişmeyecektir.

* Parti Meclisi’ne giren Oğuz Oyan da siyasette sabır etmesi bilen isimlerden... 2011 seçimlerinde yine aday gösterilir mi, gösterilmez mi diye düşünülürken, Oyan yerini garantileyen birkaç kişiden biri oldu.

* Ankara’daki hava özellikle İzmir listesinde çok köklü değişikliklerin olacağını gösteriyor. Yani mevcut milletvekillerinin çoğu listede yer bulamayacak gibi gözüküyor.

* Salondaki herkes gelen İzmirli sayısı konusunda bir tahminde bulunuyordu. Kimisi 2 bin 500, kimisi bin 500 kişi var diyordu. Sayıyı bilemem, ama İzmir teşkilatının Kurultay’da gövde gösterisi yaptığı kesindi. Bu da gösteriyor ki, milletvekili aday adayı sayısı en fazla İzmir’den çıkacak.

Yazarın Tüm Yazıları