Savrulan umut kırıntıları

2005 yılında bir çok genel lisenin Anadolu Lisesi statüsüne alınmasıyla bu okullarda oluşan öğretmen açığının giderilmesi amacıyla MEB 23.8.2005/51735 ya da 73 sayılı bir genelge yayınladı. Bu genelgeye dayanarak kariyer ve liyakat ilkelerine göre değerlendirmeler sonucunda Türkiye genelinde 8 bin İzmir’de ise 600’e yakın sayıdaki öğretmen Anadolu Liselerinde kadrolu olarak görevlendirildi.

Bu sırada Anadolu Liselerinde görev yapmak için daha önce açılmış olan (2000 yılında) ’Anadolu Liseleri Öğretmeni Seçme Sınavı’nı kazanmış ama ataması henüz gerçekleşmemiş öğretmen arkadaşlarımızın sendika önerisiyle açtıkları dava sonuçlandı. Buna göre Danıştay 2005/73 sayılı genelgenin yürütmesini durdurdu.

MEB bu yönetmelikle 2005 yılında Anadolu Liselerine atanmış olan tüm öğretmenlerin 2007-2008 eğitim öğretim dönemi ders kesiminden itibaren Valilik emrine verilerek atamalarının yeniden değerlendirilmesine karar verdi. (Bu konuyla ilgili resmi yazılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine gelmiştir.)

DURUMUMUZ BELİRSİZ

Şimdi... 2005 yılında sınavla değil de kariyer ve liyakat değerlendirmesiyle atanan bunca öğretmenin durumu belirsizlik içindedir. Söylentilere göre;

1- Nisan ayı sonunda açılacak sınavda başarı göstermemiz istenmekte,

2- Bir önceki görev yerimiz olan okullara norm fazlası olarak gönderilip nereye atanacağımızı beklememiz öne sürülmekte,

3- Gelecek eğitim öğretim yılında zaten tüm genel liselerin Anadolu Lisesi statüsünde olacağı dillerde dolaşmaktadır. En kötüsü de Valilik emrine verilmemiz sonucu ’işini bilen devlet memuru’ portresinin öne çıkmasından endişelenmekteyiz.

Ayrıca 2005 yılında bu genelge ile atanmış olmamıza karşın 2006 ve 2007 yıllarında açılan Anadolu Liseleri Öğretmen Seçme Sınavı’na başvuru koşulları içinde yer alan ’herhangi bir Anadolu Lisesinde görev yapmıyor olmak’ maddesinden dolayı birçok arkadaşımızın sınav başvurusu kabul edilmemiştir. Belirsizlik içinde geçirdiğimiz her yeni gün bizleri olumsuz etkilemekte, ülkemiz genelinde, geleceğimizle ilgili, zaten güçlükle topladığımız umut kırıntıları da savrulup gitmektedir.

Şimdi söz konusu genelgenin iptali sonucu ortada kalan bunca öğretmenin gelecek eğitim öğretim yılındaki durumu ne olacak. 2005’ten önce geçiş yapanlar da aynı kriterlerle ve sınavsız atandıklarına göre; dava açılırsa karşımıza çıkacak öğretmen sayısını varın siz düşünün. Haklarımızı elimizden almayınız.

İsmi saklı

Sözüm kadınlara

SEZGİSİYLE iyiyi kötüden ayırmada mahir olan Türk kadınlarına son yıllarda neler olduğunu anlamakta insan zorlanıyor.

Ülkemizin semalarını kaplayan ve önce kadınları boğacağı aşikar olan karanlığa koşarak giden kadınlar var, ne yazık ki...

Mahallelerde açılan sohbet evlerinde beyinler yıkanarak gelecek için militanlar yetiştiriliyor. Din söz konusu olduğu için kimse bunlara müdahale de edemiyor. Bu sohbet evlerinde hedefte yine kadınlar var. Toplumu kadınlar üzerinden ele geçirebileceklerini çok iyi keşfetmişler zira.

Anadolu kadını yakında aldatıldığını anlayıp ’eyvah’ dediğinde korkulur ki geç kalmış olacaklar.

Sıradan bir vatandaş olarak 26 Mart 1996 tarihinde bu sütunda, gidişatın iyi olmadığını, toplumu karanlığa sürükleyen güçlere ’dur’ denilmesi gerektiğini anlatmaya çalışmıştım. İnsanın korktuğu başına gelirmiş, elden ne gelir.

Yine de Türk kadınının o eşsiz sezgisi ile gidişata ’dur’ diyeceği umudunu yitirmemek gerektiğine inanmak istiyor insan.

Ali ÇETİN

Back Up’tan açıklama

"KİMİ arayacağınızı bilemediğinizde bizi arayın" sloganıyla üyelerine güvenilir ve rahat bir yaşam sunmayı amaçlayan dünyanın ilk ve tek çok yönlü özel hizmet paketi Back-Up Çağrı Merkezi Müdürü Akın Arın; 5. yıllarında toplam 157 bin kişiye hizmet verdiklerini, üyelerinin %85’inin duydukları memnuniyeti dile getirerek, sözleşme bitiminde hizmet paketlerini yenilediklerini belirtiyor. Akın (9.4.2008) tarihli köşemizde yayınlanan, üyelerinden Hüseyin Ekşi’nin şikayetiyle ilgili şu açıklamayı yapıyor: "Öncelikle nakliye ücreti tedarikçilerimizin bize verdiği tutardır, bu tutar aynen üyeye yansıtılmaktadır. Ayrıca Sn. Ekşi’nin bahsettiğinin aksine, üyelik sözleşmelerimiz gereği talep edilen hizmet ile ilgili ücret bedeli tarafımızca öncelikle üyemize onaylatılmakta ve onayını takiben talep ettiği hizmet yerine getirilmektedir. Ücret gerektiren taleplerde hiçbir şekilde üye onayı alınmadan hareket edilmemektedir."

GÜNÜN SÖZÜ

"Açık denizlerde bir sürü baklagil taşıyan gemi, Türkiye’deki fiyatların yükselmesi için tetikte bekliyorlar."

(Ziraatcılar Birliği Başkanı İbrahim Yetkin)
Yazarın Tüm Yazıları