Şaşı bir gümrükçü lazım...

BEN AB ülkelerinin de kısmen Türkleşeceklerini, biz AB’ye uyum sağlarken onların da kısmen bize uyum sağlayacaklarını biliyordum.

İşte ilk belirti:

‘Tamam, Güney Kıbrıs’ı tanımayın ama uçakları-gemileri size gelip-gitsin’ diyorlar.

Bu bizim hükümetimizin bulduğu ‘Rumlarla gümrük anlaşması imzaladık ama tanımıyoruz’ formülünün karşılığıdır.

Türkler ‘Anlaşırız ama tanımayız’ deyince, muhtemelen AB diplomatları bu diplomasiden etkilendiler ve onlar da ‘Tanımayın ama görüşün’ mantığına ulaştılar.

Ve Türkiye tanımadığı Güney Kıbrıs’ın uçaklarına, gemilerine kapılarını açacak.

*

Elbette bu AKP’nin başarısı.

Şimdi sıra tanımadığımız uçakları, gemileri limanlarımıza nasıl kabul edeceğimizin formülünü bulmaya geliyor.

Şaşı bir gümrük müdürü bulunur.

Güney Kıbrıs
gemileri-uçakları geldiklerinde ve şaşı gümrük müdürü yüzlerine bakarak ‘Sizi tanımıyoruz gidin’ dediğinde başkası gider.

Rumlar kalır.

*

Elbette daha başka formüller bulmak da olası.

İktidarını sürdürmek için AKP’nin bir AB beklentisine-hayaline gereksinimi var.

Bu süreç AKP’ye dokunulmazlık kazandırıyor.

İşte bu uğurda attıkları imzalarla Kuzey Kıbrıs’ı gözden çıkarttıklarını, Güney Kıbrıs’ı tanıdıklarını, adayı sadece Güney Kıbrıs’ın temsil ettiğini kabul ettiler.

Bunu bilmeyen var mı?

Türk toplumu ve medyası, popüler soytarıların bacak araları ve kimin kimi becerdiği ile daha çok ilgilense bile, Türkiye’nin başına gelenler uzun süre gizlenemiyor.

İşte; Güney Kıbrıs ile gümrük anlaşması imzalayıp ‘Anlaşırız ama tanımayız’ demek gibi bir dış politika garabetinin sonuçları gelip çattı.

AB ise AKP’nin diplomasi anlayışını kavradı ki ‘Tanımayın ama görüşün’ diyor.

Güney Kıbrıs gemileri ve uçakları gelecekler.

Türkiye uçakları-gemileri kabul edecek, çünkü ek protokolde imzası var.

Ama tanımayacak.

Neye kalıyor iş?..

Bir şaşı gümrükçü bulmaya...
Yazarın Tüm Yazıları