Şark kurnazlığı: Ateşten kestane almak

Güncelleme Tarihi:

Şark kurnazlığı: Ateşten kestane almak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2002 00:00

ŞARK kurnazlığını zeká oyunu sanmak esasında aptallık. Herkes Irak konusunda ‘‘mecburcu’’ olduğumuzu biliyor.Ama, herkes topu başkasının üzerine atarak, aklı sıra kurnazlık yapıyor.Ne şiş yansın, ne kebap!Olası Irak savaşı tabii ki çok tatsız bir konu.Ama, böyle bir dava ulusal birlik oluşturulmadan, mümkün değil göğüslenebilsin.Bunun için önce birilerinin cesur davranması gerekir.Cesur davranma görevi de hükümettedir.Ancak, hükümete de Cumhurbaşkanlığı, TBMM, MGK, TSK, MİT gibi kurumlar hem akıl vermek, hem yol göstermek; ama eninde sonunda destek çıkmak zorundadırlar.* * *Savaş konusu bir milli davadır.Gelin görün ki, siyasiler yan çiziyor.Akılları sıra, ateşi birbirlerinin üzerine atıyorlar.Ancak, Irak konusunda yek ses oluşturamazsak, 1991'de yaşadığımızı bir daha yaşar, avucumuzu yalarız.O dönemde 1 koymadık ki 3 alalım!1991'de Cumhurbaşkanı, hükümet, TSK, TBMM ayrı telden çalınca ortaya kakofoni politikası çıktı ve ABD bizi bal gibi üttü!İşte size ateşten kestane alma oyunları.1) Hükümet katiyen cesur değil. Bir türlü öne geçip, şu veya bu şekilde kararlılığını ortaya koyamıyor. Ne dedikleri bile belli değil, lafı ağızlarında geveleyip birilerinin, özellikle askerin ‘‘yürüyün’’ demesini bekliyorlar.Halbuki, iktidar risk alma sanatıdır.* * *2) AKP içinde bazı aklı evveller ise kurnazcılık oynuyorlar. ‘‘Konu TBMM'ye gelmesin, kararı hükümet versin, yoksa biz TBMM'de ‘savaşa hayır' deriz’’ diyorlar.Bunlar akılları sıra, köprüleri atmadan Müslüman tabana oynuyorlar.Bu şark kurnazlarına ben de diyorum ki, ‘‘ateşten topu başkasının üzerine atmayın, mertçe TBMM'de oylama yapın ve orada savaşa hayır deyin.Böylece vereceğiniz oyun siyasi sorumluluğunu yüklenin. Savaşa katılmayacak Türkiye'nin başına geleceklerin vebalini sırtınıza yüklenin.Biz de ne kadar samimi ve mert olduğunuzu görelim.Üstelik, bu hükümet sizin değil mi?* * *3) Bana göre, medyada bazı unsurlar da sorumsuzca, yangına körükle gidiyorlar.Nasıl olsa davul başkasının boynunda.Önemle, medyanın askeri strateji geliştirip, bu sözüm ona stratejilerle kitleleri korkutması ve daha önemlisi kendi uzmanlık ve görev alanını aşarak TSK'nın işine karışması, özünde haddini aşmak anlamına geliyor.Bizler zaman zaman, TSK'yı görev alanını aşarak siyasete karışmasını eleştiriyoruz.Öyleyse bizim de onların, hem de tamamen teknik bir alanda işlerine karışma haddimiz olabilir mi?4) R.T.Erdoğan'ın şu dönemde başbakan olmasını engelleyenlere ise Erdoğan çok şey borçlu. Irak ve Kıbrıs, bu hükümet zamanında herhangi bir neticeye varırsa, ardından R.T.Erdoğan yıpranan hükümetin alternatifi olarak ortaya çıkmayacak mı? Hem de sırtında yumurta küfesi taşımadan!* * *Kimse 26 Ocak 2003'e dek ‘‘BM'nin silah denetçileri raporunu bekleyelim’’ diyerek birbirini oyalamasın.a) İktidar olmak cesaret ister.b) ABD, çoktan Ortadoğu'da ‘‘uysa da uymasa da’’ stratejisine girdi.Korkarım yine kakofoni politikası ile sonuçlanacak şark kurnazlığı oyunumuz, bir kez daha ABD tarafından ütülmemize neden olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!