“Sarı”nın iki yüzü

ANKARA Hürriyet’in en çok üzerinde durduğu konulardan birisidir taksiler. Sekiz bin civarındaki taksiyle ilgili “iyi, kötü” ne varsa defalarca yer almıştır bu sayfalarda.

Bazen mağdurdur taksici.
Eve ekmek götürmek için geç saatlere kadar çalışır.
Biri çıkar “el eder” durdurur taksiyi. Yolcu gibi biner, bazen parasını alır, bazen canını...
Bu sayfalarda okursunuz, taksicinin isyan sesini.

Bazen kavgaya karışır taksici. Üzerinize araba sürer, yol vermez, yol vermezseniz korna çalar, küfür eder. Muhakkak sizin ya da bir yakınınızın “vukuatı” vardır.
Bizim de var.
Bir kaç ay öncesinde Profesyonel Haber Kameramanları Derneği Başkanı, Kanal D kameramanı arkadaşımız Hüseyin Çözen’i taksicilerin darp etmesi gibi.

Bazısı kandırır. Siz 50 TL verirsiniz, o 5 TL verdiniz der. Bilmediğiniz şehirde adresi verirsiniz, yolu uzatır. Ki, artık çok azınlıkta kalmış, istisnai örneklerdir bunlar. Alınterini 24 saat yaşayan meslek erbabı bunu yapmaz. Taksisinde tomarla paranızı düşürürsünüz, gelir sizi bulur, kuruşuna dokunmamıştır.

Taksiler için “Sarı Papatya” da denir, o meslek grubu hak etmese de “Sarı Terör” diyen de olur. Biz iki yüzünü de iyi biliriz taksinin. Bugün Etimesgut’ta yaşananlarla bir yüzünü daha gördük. Hem de en kötü yüzünü.
Bir taksi durağı başkanıyla, bir taksi meslek odası başkanı arasında silahlı çatışma çıkıyor ve bir kişi hayatını kaybediyor. Kentin tüm ileri gelenleri konuya eğilmeli.
Vahim olan olaya yenileri eklenmeden, sorun her neyse çözüm bulunmalı.
Yazarın Tüm Yazıları