Sanatta yaz rehaveti yok

YAZDAN çok mu şikáyet ettim dünkü yazımda. Çok haksızlık ettim. Çünkü sanat sayfiyeyi şehre getirdi.

Artık Türkiye’de yaz, sanatsız çöl görünümünde değil. Çocukluğumda büyük kentlerde, yaşadığım İstanbul’da Türk müziğinin çalındığı bahçeler vardı. Tepebaşı Bahçesi, Küçük Çiftlik Parkı, Cağaloğlu’nun altında Çifte Saraylar, rahmetli Tekin Aral’ın anılarında sözünü ettiği Salacak Plaj Gazinosu.

Ya Anadolu. Oralardan haber alamazdık ama büyük kentlerde olmayanlar nasıl orada olabilirdi!

Türkiye’de yaz İstanbul Müzik Festivali ile başlıyor.

Anadolu’da yaz mevsimi, opera ve bale festivali ile Aspendos’ta açılıyor. İzmir’de Müzik Festivali, klasik müzik severlerin buluştuğu yer. Efes’in kütüphanesi, tiyatrosu, müziğin görkemini artırıyor.

Yazlık yörelerde konserler, festivaller birbirini izliyor.

Müzik festivalinin ardından, caz festivali yapıldı, şimdi Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda, Rumelihisarı’nda konserler veriliyor.

* * *

GELEN davet mektuplarından izliyorum.

İzmir’in Büyükşehir etkinlikleri dışında Konak Belediyesi yazın da kültürel etkinlikler ritmini yavaşlatmıyor.

Ürgüp’teki Karikatür Yarışması 6 yıldır yapılıyor, gelecek yıl uluslararası bir nitelik kazanacak.

Milás’ın Ören beldesinde Melih Cevdet Anday Günleri yapıldı, onun adına belediye bir şiir yarışması düzenledi.

Bodrum’da Bale Festivali, oraya gelen yabancıların, yerli gezginlerin sanatla birlikte bir tatil geçirmelerini sağladı.

Dikili’deki (İzmir) Uçan Süpürge ekibinin yaptığı Alternatif Kadınlar Matinesi’nde Duygu Asena ile Atıf Yılmaz anıldı. Atıf Yılmaz’ın Kamerası’dan Kadın Filmleri seyredildi. Bugün de Duygu Asena’nın sinemaya aktarılan Kadının Adı Yok filmi gösterilecek .

Önümüzdeki günlerde, Turgut Reis Klásik Müzik Günleri’nde dünyaca tanınmış orkestralarımız çalacak, ünlü solistlere eşlik edecek.

Eylül başında, Side’de de klasik müziğin sesi işitilecek .

Gülsin Onay, gene Anadolu’nun bir yerinde çalıyor.

Fazıl Say, Anadolu’yu dolaşıyor .

Anadolu’daki tarihi mekánlar değerlendiriliyor.

Bu sevinç veren, cumhuriyet rejiminin yaygınlaşmış ürünlerini izlerken bazı anımsatmalarda bulunmak isterim.

Arzuladığım tek şey, özellikle belediyelerin yaptığı kültür günlerinin, düzenledikleri festivallerin, edebiyat günlerinin kalıcı olması, süreklilik kazanması. Ardından gelenin bunları değiştirmemesi.

* * *

KARŞILAŞTIRMA yaptığımda, eski yılları anımsadığımda, o zamanki hiçliği düşündüğümde, yazın güzel yüzüne sevgiyle bakıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları