Sanal dünyadan uyanmamız gerek

24.1.1993’de öldürülen eşim adına kurulan um:ag’ın Uğur Mumcu’yu her yıl, bir başka demokrasi şehidi olan Prof. Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak’la birleştirilen bir hafta boyunca ‘Adalet ve Demokrasi Haftası’ olarak kutlanıyor.
Haftanın organizasyonu için geçen çarşamba günü yapılan toplantı sırasında iki polisin vakfı ‘ziyaret!’ ediyor. “Ankara Emniyet Müdürlüğü Araştırma Geliştirme birimine mensubu olduklarını ifade eden ve polis kimliklerini gösteren sivil kıyafetli iki kişi (Uğur Efe, Şamil Gener) vakıf görevlilerine “Burada ne yapıyorsunuz? Niye toplandınız?” tarzında, adeta sorgularcasına sorular yöneltiyor. Gelenler adlarını ve çalıştıkları bölümü kendi el yazıları ile bırakıyorlar. Vakfın niye kurulduğunu kaç yıldır faaliyette olduğunu, orada ne yapıldığını, niye toplanıldığını soruyorlar. Bu soruların ne demek olduğunu anlayamıyoruz.”
Güldal Mumcu, “Acaba Uğur Mumcu ve benzeri demokrat aydınların öldürülmesi yetmemiştir de, onun ve öteki demokrasi şehitlerinin Uğur Mumcu Vakfı şemsiyesi altında çok sayıda demokratik kitle örgütünce anılmasından, ülkemizde adalet ve demokrasinin yerleşmesini sağlamak için verilen emeklerden dahi rahatsız olan bir takım odaklar, Adalet ve Demokrasi özlemini, bu özlemi ifade eden Uğur Mumcu Vakfı ve öteki demokratik kitle örgütlerini taciz etmek, sindirmek mi istemektedir?” diye soruyor. Ve şöyle devam ediyor:

İKTİDARIN SAMİMİYETİ

“Adında, ‘adalet’ sözcüğü bulunan, partilerine ‘ak’ demeyenlere hakaret eden ve durmadan sivil toplumun ne kadar önemli olduğunu dile getiren bir iktidarın, samimiyetsizliği, adalet ve demokrasiden ne anladığı çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Emniyetin bu sanal polislere ne yapacaklarını merakla bekliyorum. Hıristiyan dünyasının kutsal yıldızının adıyla şirket kurdurulan kişinin Emniyet Teşkilatında ve bu ülkede yaratmış olduğu derin çatlağın giderek derinleştiğini ve bir gün hepimizi yutacağını unutmayınız.
Laik, demokrat, sosyal hukuk devletinden ve cumhuriyetin temel ilkelerinden yana olan Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerinin öldürülmesi nasıl adalet ve demokrasiyi bu ülkeye yerleştirmek isteyenleri yıldıramamışsa, bu tür ilkel faşizan baskılar da ne Uğur Mumcu Vakfını ne de sivil toplum örgütlerini yıldıramayacaktır.
Elsiz ayaksız yılanın yarattığı bu sanal dünyanın uykusundan uyanmamız gerek. Artık kimse parmağının arkasına saklanamaz.”

Melih Gökçek ‘Anıt ve Heykeller’ sergisine bugün katılır mı

ANKARA Kulübü Derneği, 1932’de Atatürk’ün direktifleriyle kurulan Ankara’nın en köklü sivil örgütü... Ankara’nın maddi ve kültürel her türlü mirasını koruyup geliştirmeyi bir görev biliyor. Başkan Dr. Metin Özaslan yaptığı açıklamada, önce Ankara’yı anlatıyor:
“Ankara Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren çağdaş bir kent olarak planlanarak, yeniden kurulmuştur. Kuruluş dönemi sayılabilecek 1923?1938 tarihleri arasında Ankara, büyük yeşil alanlar, parklar, meydanlar ve heykellerle donatılmıştır. Ankara’daki heykellerin ustaca yapılmaları ve güzellikleri yanında çevrelerinin düzeni ve bu çevreyle uyumları da dikkat çekmektedir. Sonraki dönemlerde mütevazı de olsa Ankara’da meydan ve parklara sanat niteliği yüksek heykeller yapılmıştır. Ancak özellikle son dönemlerde tüm kültür-sanat alanlarında olduğu gibi ve hatta çok daha fazla heykel alanında bir gerileme yaşandığı görülmektedir. Yapılan birkaç heykel uygulaması ise belirli bir sanatsal denetim ve süzgeçten geçmeden yapılan ve üzeri yaldızla boyanan plastik heykeller niteliği taşımaktadır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan heykellerin ise bakımsızlıktan veya duyarsızlıktan dolayı yıpratıldıkları görülmektedir.”
Dr. Özarslan’ın sözlerinden sergiye geliyoruz. Ankara Tarihi ile Ankara Şehir Anıt ve Heykelleri üzerine çok değerli çalışmalara sahip olan Haldun Cezayirlioğlu’nun organize ettiği, fotoğraflarını ise Dr. Umut Erhan’ın gerçekleştirdiği ‘Ankara Şehir Anıt ve Heykelleri’ konulu fotoğraf sergisi açılışı bugün 17.00’de, Abidinpaşa Köşkü- Ertuğrul Gazi Mah. Münzeviler Cad. No:6’da yapılacak.
Açılışa Ankaralılar bekleniyor. Melih Gökçek de giderse Ankaralılar Kulübünün daha da mutlu olacakları muhakkaktır.

Biliyor musunuz...

DÜNYA Sağlık Örgütü verilerine göre; Kuş gribinden ölüm oranının %60 tüberkülozdan %45, sarsdan %9.6, diğer bazı gripten ölüm oranının %4.5, domuz gribinden ölüm oranının %0.5; hızla yayılan ancak diğer grip hastalıklarından daha tehlikeli olmayan domuz gribi bir haftada etkisini kaybettiğini, Türkiye’den başka ülkelerde böyle bir dehşetin yaşanmadığını(M.G.’den)...