Şamatacıların senaryosu...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Dikkatinizi çekiyor mu? Cami eylemleri giderek yerini şu veya bu gerekçeyle yapılmış bir toplantıdan çıkanların korsan gösterilerine bırakmaya başladı.

Önceki akşam da Kasımpaşa Stadyumu'ndaki maçtan çıkan eli yeşil bayraklı yaklaşık 200 kişi, ATV'nin Kasımpaşa'daki stüdyosuna saldırdı.

Bilelim ki, bunların hiçbiri tesadüf değil. Zaten henüz planlarının başındalar. Şimdiden etkili önlem alınmazsa daha da azıtacaklar.

Bu son olayla ilgili olarak verilen bilgi şu:

Önce başlarında amigoları olduğu halde tekbir getiriyorlar. Sonra 30 kadarı binaya giriyor. İçeride cam çerçeve, televizyon, telefon... ne varsa parçalıyorlar. Ve nihayet İBDA-C isimli İslami şiddet örgütünün işaretini yaparak sokaklara dağılıp kayboluyorlar...

Peki, neden bunu yapıyorlar?

Sekiz yıllık zorunlu temel eğitimin kesintisiz yapılmasına, daha doğrusu bu reform sonucu imam hatip liselerinin orta kısımlarının kapatılmasına karşı imişler. Onu protesto ediyorlarmış.

Anımsayacaksınız, bir süre önce İstanbul'dan bin kadar otomobille Ankara'ya gittiler. Kızılay'da yasadışı nümayiş yaptılar. ‘‘Neden geldiniz?'' diye soranlara da, hiçbirinin cebinde küçücük bir kâğıt parçası dahi bulunmadığı halde utanmadan yalan söyleyip ‘‘TBMM'ye dilekçe vermeye geldik'' dediler.

Geçenlerde bir cuma günü Beyazıt Camii'nden çıkıp aynı şekilde yasadışı nümayiş yaptıkları sırada da ‘‘dilekçe vermek için yürüdüklerini'' savunmuşlardı. Kimse de ‘‘Hani dilekçen nerede?'' diye sormadı.

Sonra, yakaladıkları yerde gazeteci patakladılar. Nitekim İstanbul'un burnunun dibindeki Sultanbeyli'de bir TV kanalına mensup arkadaşlarımızı nerdeyse linç ediyorlardı. Bir başka yasadışı gösteri sırasında da altı arkadaşımızı yaraladılar.

Ve önceki akşam da ATV'nin stüdyosunu bastılar.

Bunları ne adına yapıyorlar?

‘‘Dünyanın en hoşgörülü dini olan İslamiyet'' adına.

Açık konuşalım: Ya bu laf doğru değil, ya bunlar Müslüman değil.

İslamiyet için ileri sürülenin doğru olduğunu kimse tartışmadığına göre, demek bunlar Müslüman değil.

O zaman söyler misiniz, sabahtan akşama İslam'ın bir ‘‘hoşgörü dini'' olduğunu ifade edenler, bunlara neden ses çıkarmıyorlar? ‘‘Yaptığınız ayıptır. İslam'a yakışmıyor'' demiyorlar.

Oysa tam tersini görüyoruz. Sanki için için bunları destekliyorlar.

Şamatacılar da nerede bir topluluk var, teşkilatlı bir şekilde oraya gidiyorlar. Namaza yahut maça mı gidilecek? Önce bunun bitmesini bekliyorlar. Sonra beraberlerinde getirdikleri yeşil bayraklarla, amigolarıyla, goygoycularıyla hep birlikte bir şamatadır başlatıyorlar.

Yapılanlar halkın kendiliğinden ortaya koyduğu tepki olsa, anlarsınız. Oysa yapılan düpedüz yeraltı örgütü eylemidir. Türkiye'yi Cezayir'leştirme programının parçasıdır. Ama Patrona Halil'den beri aynı yolda gidenler nereye vardılarsa, bunların da varacağı yer orasıdır.

Yazarın Tüm Yazıları