Saha içinde atak dışarda çekingen

Güncelleme Tarihi:

Saha içinde atak dışarda çekingen
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2000 00:00

Haberin Devamı

Okan Buruk, Galatasaray'ın yıldız futbolcularından. Son zamanlarda artan maç enflasyonuyla birlikte çok merak edilen özel yaşamı ve futbolla olan bağlarını, Elele Dergisi'nin bu ayki sayısında anlattı. İşte Dilek Sancılı'ya verdiği samimi cevaplardan bazıları...

Hani herkesin merak ettiği, hayran olduğu, yanına yaklaşmanın bir yolunu aradığı ünlü birileri vardır. İşte Okan Buruk da onlardan. Futbolun ülkemizdeki önemi düşünülürse, buna şaşırmamak lazım tabii. Maçlarla yatıp maçlarla kalkan bir millet olarak, diğer futbolcuları olduğu kadar Okan'ı da merak ediyoruz. Ama onun ne kadar mahçup olduğunu, utangaçlığını ve kendi halindeki yaşamını görünce, aslında öyle yanına yaklaşılmayacak biri olmadığını da anlıyorsunuz...

Futbolculuk dışarıdan bakıldığında çok cazip gibi görünüyor. Peki bu mesleğin içinden biri olarak sen ne düşünüyorsun?

Dışarıdan göründüğü gibi değil tabii ki. Bir kere herşeyden önce kimseyi eleştiremiyorsunuz ve konuşma hakkınız olmuyor. Biraz konuşacak olsanız vazgeçiyorsunuz çünkü Türkiye'de konuşan insanlar pek sevilmiyor. Bu yüzden açıkçası pek de demokratik bir ortamda olmadığımızı düşünüyorum. Söylemek istediğiniz şeyler olduğunda bile kendinizi tutmak zorundasınız. Çünkü insanlar en ufak birşeyde size karşı tavır alabilirler.

Bu sene bohçasını toplayan futbolcu gurbete gitti. Senin böyle bir niyetin var mı?

Bohçam hazır ama alan yok. Tabii bu işin şakası. Benim sözleşmem Galatasaray ile devam ettiği için bu yıl olmadı. 27 yaşındayım, futbol için genç bir yaş o yüzden gitmeyi düşünebilirim. Ayrıca Türk futbolcusu Avrupa'ya gidiyor ama çok zor şartlarda gidiyor. Çünkü kulüpler çok astronomik fiyatlar istiyor. Ama Galatasaray sayesinde gözler artık Türk futbolcusunun üstünde. Giden arkadaşların hepsi de çok kaliteli futbolcular ve başarılı da olurlar. Bundan sonra da alınacak başarılara göre büyük ilgi olur. Ama dediğim gibi tek engel istenen uçuk rakamlar. Bizim de hakkımız olmadığı için kulüpler ne derse o olur.

Benim için evlilik zor

Peki Türkiye dışında hangi ülkede futbol oynamak istersin?

Valla ülke olarak İspanya'yı seviyorum.

Niye? Kızları mı güzel?

Yok canım ne alakası var. Hem Türk kızları herkesten güzel. Türk kızlarının yerini kimse tutamaz.

Futbolcular eskiden erken yaşta mahallenin güzel kızlarıyla evlenirlerdi. Şimdi o kızların yerini mankenler aldı...

Sen biraz geride kalmışsın artık siteler var, sitedeki kızlarla evleniyorlar! İnsan aradığı mutluluğu bulduğu zaman yaşa bakmadan evlenmeli. Ancak evlilik bana göre zor bir iş. O yüzden iyi yapmak lazım. Birisini sevebilirsiniz, çok beğenebilirsiniz ama iş evlilik aşamasına gelince çok zor. Çünkü evlilik için herşeyi düşünmek zorundasınız. İki üç sene sonra anlaşamadık bitirelim demek bana göre değil.

Ama futbolcuların boşanma oranı oldukça düşük görünüyor...

Şimdi sen öyle söyledin diye herkes boşanıyormuş! Dediğim gibi evlilik için planladığım bir zaman yok. Üstelik daha evlenebileceğim gibi biri de yok. O yüzden ben soranlara genelde yeni bin yılda mutlaka evlenirim diyorum.

Peki bir ilişki yaşamak bu meslekte zor mu?

Bu mesleği yapanlar evliliklerini zor yürütüyorlar. Çocuklu olanlar için durum daha da zor. Bir futbolcuyla beraber olmak kolay değil. Çünkü çok az vaktiniz oluyor. Bu az vakti de kız arkadaşınızla geçirmek gibi bir zorunluluk hissediyorsunuz. Ama bazı zamanlar gerekli olan bu zamanı ayıramayınca anlaşmazlıklar oluyor. Bu da tabii ilişkiyi olumsuz yönde etkiliyor.

Futbolcu olduğun için hiç kimse seni terk etti mi?

Hiç olmadı. Demek ki sabırlılarmış. Terk edilmedim, genelde karşılıklı anlaşarak bazı şeyler bitiyor. Saygı duyduğunuz bir insansa onunla konuşarak ilişkinin gitmediğini söylüyorsunuz.

Kız arkadaşın var mı?

Uzun zamandır devam eden bir beraberliğim vardı ama bitti. Şu anda yok. Uzun beraberlikleri açıkçası sağlıklı buluyorum ama iyi gitmeyen bir ilişkiyi de illa uzun sürsün diye devam ettirmiyorum.

Gece hayatını seviyor musun?

Gece hayatını sevmiyorum. Onun yerine şık ve güzel bir yerde yemek yemeyi ve sinemaya gitmeyi tercih ediyorum. Arkadaşlarımla olmak beni çok mutlu ediyor. Zaten bir gece bir yere çıksan seni on kere çıkmış gibi göstereceklerdir. En ufak bir başarısızlıkta hemen onlar ortaya dökülecek. O yüzden dışarı çıkmamayı ve sevmemeyi tercih ediyorum. Dediğim gibi eğer bu işte başarı kazanmak istiyorsan, yaptığın her harekete özen göstermelisin.

Başarılıysan mutlu olursun

Söylediklerinle futbolculuk kötü bir meslekmiş imajı yarattın bende. Hiç mi iyi yanı yok bu işin?

Başarılıysanız çok keyifli bir meslek. İyiyseniz, başarılıysanız ve kazanıyorsanız o zaman stressiz ve çok mutlu oluyorsunuz. İnsanlar size saygı duyuyor. Beğenilmenin ve sevilmenin tadına varıyorsunuz. Diğer mesleklerden ayıran en önemli fark bu. Yani her daim başarıya endekslisiniz.

Sonra ne güzel sürekli gezip yeni ülkeler, farklı insanlar da görüyorsunuz...

Şimdi bu konuda aslında insanların düşündüğü gibi değil. Bizi hep geziyoruz, dolaşıyoruz zannediyorlar. Oysa biz havaalanından otele, otelden maç yapacağımız stada, oradan da yine havaalanına dönüyoruz. Yani aslında farklı ülkeler değil, genelde farklı oteller ve farklı havaalanları görüyoruz. Havaalanı ve otel konusunda ileride guide yazabilirim.

Fatih Terim hakkında futbolcuları hep baba gibidir der. Peki o gittikten sonra kendinizi nasıl hissettiniz?

İlk gittiğinde çok üzüldük. Senenin 11 ayını onunla beraber geçiriyorduk. Siz onu, o sizi artık çok iyi tanıyordu. Onunla olan ilişkimiz artık çok farklı boyuttaydı. Ama hayat da durmuyor ve devam ediyor. Futbolcular, teknik adamlar gider gelir ama Galatasaray Kulübü sabit. O yüzden çok fazla duygusal davranmadan önünüze bakmanız gerekiyor. Ayrıca olaya bencilce bakmamak ve biraz da Fatih Hoca'nın tarafından bakmak lazım. Çünkü bu onun istediği bir şey ve bence çok da başarılı olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!