Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2008 12:40
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
TÜRKİYE Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkede yaşana kuraklığın Türkiye’nin su fakiri olduğunu gösterdiğini söyledi.
Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının 1500 metreküp olduğunu belirten Bayraktar, “Su zengin ülkelerde bu 8 bin metreküptür. Kuraklık su fakiri olduğumuzu herkesin öğrenmesini sağladı. Dolayısıyla bugüne kadar su kaynaklarımızı çok kötü kullandık” dedi.
Tunceli’de incelemelerde bulunan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, Burmageçit ve Böğürtlen Köyleri’nde üreticilerle bir araya geldi.
Ülkede yaşanan kuraklığa değinen Bayraktar, “Türkiye’deki iklim değişiklikleri ve kuraklığın ülkemizin su fakiri olduğunu herkesin görmesini sağladı.
Türkiye’de kişi başına düşen su miktarının 1500 metreküptür. Su zengini ülkelerde bu 8 bin metreküptür. Kuraklık su fakiri olduğumuzu herkesin öğrenmesini sağladı. Dolayısıyla bugüne kadar su kaynaklarımızı çok kötü kullandık. Su havzalarını kaybettik. Yeraltı sularını hoyratça kullandık ama maalesef bakın 5 sene sonra, 10 sene sonra nüfus artışıyla beraber su kaynaklarımızın da tükenmesiyle beraber kişi başı düşen su miktarı bin metreküpü bulacak. Bu fevkalade düşük bir oran. Onun için Tunceli gibi illerimiz bizim için bir fırsat, bir şans. Ama siz bu şansı fırsata çeviremiyorsanız, yani su akarken siz bakıyorsanız bu olmaz” dedi.
Türkiye’de sanayiye karşı olmadıklarını anlatan Bayraktar, “Ama adam geliyor sanayi kuruyor, arıtma tesisini kurmuyor. Suları kirletiyor, buna karşıyız böyle sanayi istemiyoruz” diye konuştu. Gazetecilerin Munzur Vadisi’ne yapılacak barajlar ve siyanürle altın aranması konusundaki görüşlerini sorduğunu Bayraktar, “Suları kirleten her kim olursa olsun, karşısında olacağız” dedi.
KADIN ÇİFTÇİ SAYISI ERKEKLERİ GEÇECEK
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, erkeklerin köylerden kentlere göç etmesi nedeniyle 2013 yılında kadın çiftçilerin oranının erkek çiftçilerinin oranının üç katına çıkacağını söyledi. Bayraktar, “Kırsalda erkekler hızla büyük şehirlere göç ediyorlar, başka bölgelere göç ediyorlar. Ama bayanlarımızı çocuklarla beraber köyde bırakıyorlar. Demek ki, biz bundan sonra tarımsal üretimi ve verimliliği bayanlarımızla yapacağız. Bunlara muhtacız. Nasıl evde bayanlara ihtiyacımız varsa, bizi besliyorlarsa, Türkiye’yi beslemek için bayanlara ihtiyacımız var. Allah onlardan razı olsun Allah eksikliklerini göstermesin” dedi.
Tunceli’yi ziyaret eden ilk TZOB Genel Başkanı olduğunu dile getiren Şemsi Bayraktar, ildeki göçü tersine çevirmenin yapılacak yatırımlarla mümkün olduğunu kaydetti. Tunceli’de özel sektörün yatarım yapmamasının güvenlik sorunuyla bağlantısı bulunduğunu söyleyen Bayraktar, şunları söyledi:
“İnşallah Türkiye’de, bu bölgede güvenlik sorunu da olmaz. En büyük arzularımızdan biri de bu. Çünkü yatırım için güvenlik sorununun aşılması lazım. Güvenlik sorunu olduğu müddetçe bu bölgenin insanları, ne batıdaki insanlar, ne yurtdışındaki insanlar gelip yatırım yapmıyorlar. Bunu da üzülerek ifade ediyorum. Güvenlik sorunu inşallah önümüzdeki dönemde bu bölgede çözülür. Ama bizim şimdi öncelikli olarak tarımla iştigal eden insanlarımızın, özellikle hububatta, özellikle hayvancılıkta para kazanmalarını sağlamak ve geçimini rahat bir şekilde sağlayan bu insanlarımızın buradan göç etmesini önlemek.”
TÜRK ÇİFTÇİSİ DİREKSİYONA GEÇECEK
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, dünyada konjonktürün değiştiğini ve Türk çiftçisinin üç beş yıla kadar Türkiye’nin zenginleri arasına gireceğini ileri sürdü. Bayraktar, şöyle konuştu:
“Dünyada konjonktür değişti. Türk çiftçisi bundan sonra arka koltuklarda oturmayacak. Üç sene sonra, beş sene sonra Türk çiftçisi artık direksiyona geçecek. Bunu hep beraber göreceğiz, çünkü dünyada ürün fiyatları hızla arttı. Et fiyatları hızla arttı. Türkiye’de bundan sonra gerek et fiyatları gerek hububat fiyatları hızlı bir şekilde artacak ve Türk çiftçisi de bundan nasibini alacaktır. Bizim burada bir tek önemli sorunumuz var. Maliyetleri aşağı çekmektir. Bütün girdilerimiz pahalı. Bunları aşağı çektiğimiz taktirde beş sene sonra, on sene sonra bunu hep beraber yaşayacağız. Türk çiftçisi Türkiye’nin zenginleri arasına girecektir. Yeter ki, topraklarımızı muhafaza edelim, bankalara kaptırmayalım, şahıslara kaptırmayalım, biraz daha direnme gücümüz olsun. Bunu sağladığımız taktirde Türk çiftçisinin önü açıktır.”