Yaz geldi güneşte fazla kalmayın

Güncelleme Tarihi:

Yaz geldi güneşte fazla kalmayın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2008 10:59

Bronz bir tene sahip olmak için uzun süre güneş altında, solaryumlarda zaman geçiren kişilerin, erken yaşlanma ve ilerleyen dönemlerde cilt kanserine yakalanma riski ile karşı karşıya bulundukları belirtildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, solaryumla ya da doğrudan güneşlenme ile bronzlaşmanın başta cilt kanseri ve erken yaşlanma olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söyledi.

Anadolu, bir çok ülkede solaryum kullanımına kısıtlama getirildiğini, bu konuda toplumsal duyarlılığı artırmaya yönelik çalışmalar yapıldığını belirtti.

“SUNİ BRONZLAŞTIRICILAR TERCİH EDİLMELİ”

Uzun süreli UV ışınlarına maruz kalan kişilerde, erken yaşlanma, ciltte deformasyon, leke ve cilt kanseri riskinin arttığını belirten Anadolu, bu yöntemler yerine “suni bronzlaştırıcıların” kullanımının daha uygun olduğunu söyledi.

Suni bronzlaştırıcıların, güneşten koruma ve nemlendirme özelliği olan tiplerinin bulunduğunu anlatan Anadolu, bunların krem, jel, sprey şeklinde olduğunu söyledi.

Bunların içinde de kimyasal maddeler bulunduğunu ifade eden Anadolu, “Deriye hiçbir kimyasal maddenin uygulanması doğru değil. Ancak, deri hücrelerinin genetik materyalini bozarak kanser oluşturan UV ile karşılaştırıldığında bu ürünler daha zararsız” diye konuştu.

Anadolu, ayrıca suni bronzlaştırıcıları kullanırken de cilt yapısı hassas, alerji ve tahrişe yatkın olan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.

“SUNİ UV KAYNAKLARI SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDİYOR”

“Floresan lambalar, spotlar, tasarruflu ampuller, bilgisayar ekranları gibi suni UV kaynaklarının da özellikle deri ve göz sağlığımızı olumsuz etkileyebileceği” görüşünü savunan Anadolu, pencere camından bile UV ışınlarının bir kısmının geçtiğini söyledi.
Türkiye'nin, UV ışınlarını dik alan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Anadolu, ilerleyen dönemde deri kanseri görülme sıklığında artış beklendiğini söyledi.
Anadolu, Dünya Sağlık Örgütü'nün incelen ozon tabakasına paralel olarak hazırladığı haritada Türkiye'yi “2. derecede risk grubu”nda gösterdiğini belirterek, birinci sırada kırmızı renkle Afrika'nın geldiğini kaydetti.

“BEYAZ TENLİLER RİSK ALTINDA”

Herkesin cilt tipini bilmesi ve yılda en az bir kere dermatoloğa görünmesi gerektiğini belirten Anadolu, cilt tipine uygun koruyucuların ve bakım ürünlerinin kullanılması gerektiğini bildirdi.

Anadolu, her cilt tipinin UV ışınlarına verdiği tepkinin farklı olduğunu ifade ederek, beyaz tenli açık renk gözlü kişilerin en korumasız grubu oluşturduğunu söyledi.

Beyaz tenli kişilerin en az 30 ve üzeri, buğday tenli kişilerin en 15 ve üzeri koruma faktörlü krem kullanması gerektiğini anlatan Anadolu,
“Esmer olan kişiler daha dayanıklıdır, ancak onlar da koruyucu kullanmadan güneşe çıkmamalıdır” uyarısında bulundu.

Anadolu, belli bir dozun ve sürenin üstündeki güneş ışınlarına maruz kalınması halinde deri tipi ne olursa olsun UV ışınlarının erken, orta ve geç dönemde etkilerinin ortaya çıkacağını belirterek, “Bu etkiler, arzu edilen bronzluk dışında derinin erken yaşlanması, deri kuruluğu, güneş yanıkları, lekelenmeler ve ileri dönemde cilt kanseri gibi olumsuz etkiler olarak görülebilir” dedi.

ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GÜNEŞ YANIĞI RİSKLİ

Uzun süre korumasız güneş altında kalan ve güneş yanığı gelişen küçük çocuklarda, ilerleyen yaşlarda deri kanseri gelişme riskinin artacağına dikkati çeken Anadolu, “Deri, kısa, orta ve uzun vadede hasar almaktadır. Bu yıpranma erken çocukluk çağından itibaren başlarsa yıllar içinde birikir ve hücre DNA'sında bozuklukla sonuçlanır.”

Anadolu, bebek ve çocukların, güneşin zararlarından daha fazla ve çabuk etkilendiğini belirterek, “Bebek ve çocuklara, güneşe çıkmadan önce şapka ve uygun giysiler ile korumanın yanı sıra yüksek koruma faktörlü koruyucular sürülmeli, ayrıca UV süzücü güneş gözlükleri de mutlaka kullanılmalı dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!