TEKRARLAYAN GEBELÄ°K KAYIPLARI

Güncelleme Tarihi:

TEKRARLAYAN GEBELÄ°K KAYIPLARI
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 22, 2008 16:54

Tekrarlayan düşükler; genetik, rahime ait anomaliler, endokrin sisteme ait hastalıklar, immunolojik ve hematolojik faktörler, enfeksiyon veya çevresel etkenlere bağlı olarak gelişmektedir.

Haberin Devamı

Ancak bu önemli sorunu yaÅŸayan çiftlerin hala ortalama % 50'sinde neden açıklanamamaktadır..  Â

- Tekrarlayan gebelik kayıpları nasıl tanımlanır?Â

Üç veya daha fazla sayıda gebeliÄŸin ardışık olarak erken dönemde( 20 haftada ya da daha öncesinde) kaybedilmesi, 'tekrarlayan gebelik kayıpları' olarak adlandırılır. Ãœreme çağındaki fertil çiftlerde tekrarlayan düşük sıklığı, %0.5-1 oranındadır. Düşük nedeninin bulunmasına yönelik ileri ailelerde de baÅŸlanmaktadır. Tekrarlayan gebelik kayıpları birçok disiplinin birlikte çalışmasını gerektiren kompleks bir sorundur (Jinekoloji, Genetik, Epidemiyoloji, Ä°mmünoloji, Hematoloji ve Endokrinoloji). Â
 
- Tekrarlayan gebelik kayıplarının sebepleri nelerdir?Â

Genetik nedenler
Tüm nedenlerin % 4,7'si genetik olup, resiprokal veya robertsonian translokasyon ile inversiyonlar en sık görülen yapısal kromozom anomalileridir. Sorun, kadın ve erkeğe  kromozom analizi yapılarak değerlendirilmeli, genetik bir sorun varlığında tüp bebek yöntemi uygulanarak 'Preimplantasyon Genetik Tanı' (PGT) yapılmalıdır. Böylece hasta embriyoların ayrılarak, sadece normal embriyoların anne rahmine yerleştirilmesi ile sağlıklı bebekler dünyaya gelebilmektedir. Ayrıca bazı tekrarlayan düşük olgularında kadın ve erkekte  genetik bir sorun olmamasına rağmen embriyolarda kromozomal anomali sıklığında artış olabilmektedir. PGT yöntemi böyle durumlardaki düşüklerde embriyoların etkisini belirlemede önemli bir 'tanı yöntemi'olarak da kullanılmaktadır.

Haberin Devamı

Rahime ait anatomik nedenler
Septum adı verilen ve rahim içini daraltan doğumsal şekil bozuklukları, myomlar,   kürtaj sonrası gelişebilen rahim içi yapışıklıklar bu nedenler arasında sayılabilir. Böyle durumlarda yeni bir gebelik öncesi yapılacak 'histeroskopi' ve 'laparoskopi' gibi endoskopik yöntemlerle sorun giderilmelidir.

Hormonal nedenler
Tiroid hastalıkları, iyi kontrol edilmemiş diyabet ve prolaktin yüksekliğinin uygulanacak laboratuvar tetkikleri ile saptanarak tedavi edilmesi, başarı şansını artırmaktadır. Ayrıca tekrarlayan düşüklerde yüksek androjen düzeyleri ve polikistik yumurtalık sendromu (PCOS) sıklığında artış da bildirilmekte; metformin tedavisinin ise PCOS olan kadınlarda insülin direncini azaltarak tedaviyi olumlu etkilediği  gözlenmektedir.

Haberin Devamı

Pıhtılaşmaya ilişkin sorunlar
'Antifosfolipid Sendromu' kadının kendi pıhtılaşma faktörlerine veya bazı hücrelerine karşı antikor üreterek, bebeği besleyen damarlarda tıkaç oluşumuna yol açması olarak tanımlanabilir. 'Trombofili' yani pıhtılaşma eğiliminin artması da, tekrarlayan düşüklerde önem taşımaktadır. Doğumsal veya edinsel şekilleri mevcuttur. Protein C ve protein S ile antitrombin III aktiviteleri, Faktör V Leiden ve Factor II gen  mutasyonları, açlık plazma homosistein düzeyleri araştırılmalıdır.
PıhtılaÅŸma defekti saptanan kadınlara aspirin ve heparin gibi kanı sulandıran ilaçlar kullanılmaktadır.Â

Ä°mmunolojik nedenler
Gebelikte annenin bağışıklık sisteminde bazı değişiklikler oluşmakta, gelişen bebekteki babaya ait antijenler tanınarak, bebeğin yabancı bir madde gibi görülmesi ve reddedilmesi önlenmektedir. Ancak bazı durumlarda bu koruyucu mekanizmada oluşan defektler, tekrarlayan düşüklere neden olabilmektedir. Natural Killer (NK) (öldürücü hücreler) ve Th1/Th2 Sitokin oranın değişmesi olası nedenler arasında araştırılmaktadır. Tekrarlayan düşüklerde eşler arasındaki HLA doku grubu benzerlik veya farklılıklarının da rol oynayabileceği düşünülmektedir. İleri araştırmalar yapılarak seçilen belirli bir hasta grubunda bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek,  embriyonun yabancı bir madde olarak algılanmasını ve reddedilmesini önlemek için intravenöz immunoglobulin (IVIG) tedavisi yapılabilir. Tüp bebek yöntemi ile birlikte planlandığında tedavinin başlangıcında uygulanmaya başlanmakta, gebelik süresince de belli aralıklarla tekrarlanmaktadır.

Haberin Devamı

Öneriler:
Gebelik öncesinde yaşam koşullarının düzenlenmesi de önem taşımaktadır. Mümkün olduğunca stresten uzak bir yaşam, sağlıklı beslenme, yüksek kafein ve sigara tüketiminden kaçınılması gerekmektedir. Obezite mevcutsa diyet önerilerek  boy/kilo indeksinin uygun düzeye gelmesi sağlanmalıdır.


Op. Dr. Hale Karagözoğlı
Memorial Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!