‘Peynir altı suları çevreyi tehdit ediyor‘

Güncelleme Tarihi:

‘Peynir altı suları çevreyi tehdit ediyor‘
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2007 12:37

ATATÜRK Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuhi Demircioğlu, süt endüstrisinden kaynaklanan atık sularda en büyük kirleticinin, peynir üretiminden sonra oluşan peynir altı suları olduğunu söyledi.

Peynir altı sularının, arıtılmadan alıcı ortamlara verildiğinde çevre kirliliğine yol açtığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Demircioğlu, “Çevreyi önemli ölçüde kirleten bu sular, yapılacak bazı işlemlerin ardından toz haline getirilmelidir. Öyle ki, toza dönüştürülen peynir altı suları farklı endüstrilerde değerlendirilebilir” dedi.

Peynir için işlenen 100 kilogram sütün, yaklaşık 90 kilogramının peynir altı suyu olarak oluştuğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Nuhi Demircioğlu, Türkiye’de yılda 40 bin ton peynir üretildiğini ve bunun 360 bin ton peynir altı suyu oluşturduğunu belirtti. Keskin kokusu ve içerdiği maddeler nedeniyle, peynir altı sularının arıtılmadan doğaya bırakılmasının, çevreyi kirleten önemli faktörlerden biri olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Demircioğlu, peynir altı sularının mutlaka toz haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

‘EKONOMİYE YARAR YERİNE DOĞAYA ZARAR’

İlaç, gıda, yem gibi farklı endüstrilerde hammadde olarak kullanılabilen peynir altı sularının protein, laktoz ve bazı minerallerce zengin bir kaynak olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Demircioğlu, şunları söyledi:

“Arıtılmadan çevreye bırakılan peynir altı suları çok uzun yıllar bulundukları ve yayıldıkları noktalarda her canlıyı rahatsız eden keskin bir koku yayar. Bu nedenle mutlaka arıtma işlemi yapılmalıdır. Bununla beraber bir takım işlemlerden geçirilerek kurutulabilen ve toza dönüştürülen peynir altı suları, hayvan beslemede de değerlendirilebiliyor. Ayrıca bazı kaba yemlerin besin değerini artırmak amacıyla da kullanılabiliyor. Bazı büyük işletmeler bu atığı en iyi şekilde değerlendiriyor. Ancak bu yeterli değil. Küçük işletmeler de bu konuda duyarlı olmalılar. Toza dönüştürülen bu atıklar aynı zamanda şekerlemeler, unlu mamuller, bebek mamaları, et ürünleri, çorbalar, soslar, içecekler gibi ürünlerde dolgu malzemesi olarak kullanılıyor.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!