SORU VE CEVAPLAR 4

Güncelleme Tarihi:

SORU VE CEVAPLAR 4
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2007 10:45

Sağlığınızla ilgili soru ve sorunlarınızı paylaşabilir ve yol gösterici yanıtlar alabilirsiniz. Ancak unutmayınız ki, sağlık sorunlarınıza çözüm bulmanın en doğru yolu, uzman bir hekime muayene olmaktır. Sorularınıza verilen cevaplar öneri niteliğinde ve bilgilendirme amaçlıdır. Her türlü tıbbi tedavi için mutlaka hekiminize danışınız.

Haberin Devamı

SORU
Annem hem filibit hem de gut hastası .şu anda ayak parmaklarından biri şiş.Zor yürüyor.Doktorlar filibit hastalığından kurtuluşun yok bu hastalıkla yaşayacaksın dediler ve sadece daflon önerdiler .O da çok etkili olmuyor .Bazı geceler parmaklarındaki rahatsızlıktan sabaha kadar uyuyamıyor. TEŞEKKÜRLER.
CEVAP
Yüzeyel venlerde inflamasyonla birlikte trombozis gelişmesine tromboflebit denir. Bacaklarda en sık Safen venin varisine bağlı olarak ortaya çıkar. İmmobilizasyon veya travmalar oluşumundaki ana etkenlerdir. Kollarda ise en sık venöz kanül, kateter veya intimayı tahriş eden ilaç enjeksiyonlarına veya hiperosmolar mayi infüzyonlarına bağlı olarak (iyatrojenik nedenlerle) meydana gelir. Tromboflebitis migrans, gezici tekrarlayıcı tromboflebitlerdir. Malign tümöral hastalıkların bir belirtisi (manifestasyonu) veya Trombo angiitis obliterans'ın erken evre belirtisi olabilir.
    

Haberin Devamı

SORU
Merhaba, Benim omuz bölgemde ters 1 hareketten dolayı ağrı girmişti omuz bölgemi hareket ettiremiyordum .Bu olaydan sonra bu sürekli tekrarlanmaya başladı ve özellikle soğuk havalarda sürekli omzumdan ense köküme kadar ağrı giriyor.Bu ağrılar ancak ben uyuduktan sonra geçiyor ve başka türlü geçmiyor.Tşkk.
CEVAP
Omuz eklemi,kolu gövdeye bağlayan ve başta sportif hareketler olmak üzere ani zorlanmalardan en çok etkilenen eklemlerimizdendir.Sizde de soğuklada ilintili şikayetleriniz bulunması,ense köküne kadar ağrı olması fizik fedaviden yarar görceğiniz türden bir şikayetiniz olduğunu göstermekte.Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanınca gerek görülürse çekilecek bir omuz MR incelemesine sonucunda antienflamatuar ilaç da ilave edilebilir.Sağlıkla kalın.

SORU
Merhaba;yaşım 34, yaklaşık 4 ay evvel sol diz kapağımın sol tarafında sızlama meydana geldi. Bu sızlama düşük voltajdaki elektrik akımına benziyor ve benim o an ki tansiyonumun düşmesine sebep oluyor. Bu süreç 2-3 sn kadar sürüyor. Gün içerisinde 3-5 kez tekrarlıyordu. Bu durum ortaya çıktıktan 10-15 gün sonra doktora gittim dizlerimi kontrol etti ve benden MR istedi çektirdim. Sonucunda kıkırdak zedelenmesi dedi ve bana uzun süreli kullanmam için Solgar verdi. Halen kullanıyorum ve 2 gündür bu sızlamalarım yoktu yine nüksetti. Bu zaman süresi içinde çok yürüdüğüm zaman ağrılarım oluyordu ama sızlamalar kesilmişti.Mesleğim gereği çok yürümek durumunda kalmıştım. fakat o zamanlar hiç böyle bir durumla karşı karşıya kalmamıştım. Mesleğimi bıraktıktan sonra ortaya çıktı bu durum. Anlattıklarımdan yola çıkarak durumum hakkında bilgi verirseniz sevinirim. İyi çalışmalar dilerim.
CEVAP
DOKTORUNUZUN İFADE ETTİĞİ GİBİ KIKIRDAK PROBLEMİNİZ VARSA DERECESİNİN, BÜYÜKLÜĞÜNÜN VE YERİNİN BİLİNMESİ VE TEDAVİNİN ONA GÖRE PLANLANMASI GEREKİR. BU NEDENLE SORUNUZA DİZİ VE MR'LARINIZI DEĞERLENDİRMEDEN CEVAP VERMEK UYGUN OLMAZ DÜŞÜNCESİNDEYİM. ANLAYIŞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

Haberin Devamı

SORU
66 yaşındayım.bronşit problemim vat.Röntgenge bir sorun çıkmadı .Kan tahlilleri şeker kollestrol normal.Allerji testi yüksek çıktı.Genin akıntıları öksürük yapıyor.Özellikle dışarı çıkınca akıntılar artıyor.En önemli problemim birbuçuk aydır devam eden sırt ağrıkarım.BOYUM1.6 M KİLOM 83 TEŞEKKÜRLER.SELMA PORTAKAL
CEVAP
Bronşit, büyük bronşları, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava borularım örten mukoza dokusunun akut ya da kronik iltihabıdır. iltihap bronşiyol denen küçük bronşlarda oluşursa bronşiolit adıyla anılır. Akut bronşitin etkeni genellikle virüstür ve bu durumda antibiyotik tedavisi-nin yaran yoktur. Ama virüs enfeksi-yonuna bakteri enfeksiyonu eklenirse antibiyotik kullanmak gerekir. Bu nedenle virüslerin etken olduğu düşünülse bile. akut bronşitli hastalara olası bakteri enfeksiyonuna karşı antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Ayrıca bronş salgılannın akışkanlığım artıran balgam yumuşatıcı (mukolitik) ilaçlar verilerek balgamın atılması sağlanmalıdır. Ateş yükseldiğinde yaygın biçimde kullanılan diğer düşürücülere başvurulur. Daha önce bahsedildiği gibi öksürük aşırı miktarda artan bronş salgısının temizlenmesi için gerekli bir savunma mekanizması oluşturur.Öksürük ilaçları ancak çok gerektiğinde kullanılmalıdır.

Haberin Devamı

SORU
Suiçsem yarıyor; üzüldükçe şişmanlıyorum.  Bu mümkün müdür? Zayıflamak istiyorum
CEVAP
Hayır.  Hiç bir insan; su içerek, üzülerek şişmanlayamaz.  Ancak, hareketsiz ise ve çok yiyorsa şişmanlar. Kişinin yaptığını söylediği diet ile o hastanın, hastalığının istediği diet çok defa aynı şey değildir.  Kişi her zaman neyin diet, neyin diet olmadığını iyi bilmelidir.  Bir-iki örnek vermek gerekirse; sadece ekmeği kesmek, "makarna ve pilav yemiyorum" demek, "sabahları kahvaltı yapmıyorum; bir bardak meyve suyu içiyorum" demek, "akşamları iki kadeh içki içiyorum" demek vs….. diet yapmak değildir.  Neyi ne zaman, ne kadar yiyeceğini bilmeyen, bilip de uygulamayan veya dayanamayıp yiyen , diet yapıyorum diyemez. Kilo kontrolü macıyla yapılan diette yasak olan gıda değil miktardır.

Haberin Devamı

SORU
merhaba,sorunum adet düzensizliği son 3 yıldır 45 güne hatta 50 güne güne uzayan adet aralığım var.kadın doğum doktoruna gittim ultrosanla bakıldı hiç bi problem çıkmadı.lh,fsh,tsh,prolaktin testlerim yapıldı .onlarda gayet normal.ama ben hala düzensiz adet görmekteyim.bunun başka nedenleri ne olabilir?
CEVAP
Yirmibir günden kısa veya 35 günden uzun süren sikluslar anormal olarak değerlendirilir. Menstrual kanamanın çok fazla olduğu, uzun sürdüğü veya iki kanama arasında lekelenme ve kanama görüldüğü  durumlarda hekime başvurulması gerekir. Hormonal değişiklikler,  yumurtalık kistleri, rahim veya rahim ağzındaki polipler, endometrial hiperplazi yani rahim içini döşeyen tabakanın fazla büyümesi, myomlar ve daha nadir olarak da rahim kanseri bu tip düzensizliklere yol açabilir.

Haberin Devamı


SORU
MANTAR VE EGZAMANIN SEBEPLERİ NELERDİR?.NASIL TEDAVİ EDİLİR
CEVAP
Havuz ve deniz mevsimi. Ama, aynı zamanda cilt hastalıkları bakımından riskli bir dönem.  Sıcak ve nemli ortamlarda kolayca ortaya çıkan hastalıkların başında mantar hastalıklarının geldiği belirtiliyor. Yaz aylarını kendinize zehir etmemek için mevsime özgü hastalıklardan korunmanın önemini vurgulayan uzmanlar, sıcak havaların bazı hastalıklar için kolayca bulaşabilecek ortam oluşturduğuna dikkat çekiyorlar. Bu hastalıkların başında da cilt hastalıkları geliyor. En sık görülenler ise mantar hastalıkları. Banyodan sonra vücudunuzu nemli bırakmayın, iyice kurulanın. Plajda ya da havuzda başkasına ait terlik, ayakkabı ya da havlu kullanmayın. Islak ve nemli zeminlerde çıplak ayakla dolaşmayın. Mantar hastalıklarının tedavisinin en az 3 ay sürdüğünü unutmayın ve  hekiminizin önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanınız.

 
SORU
Merhaba,bağırsaklarımda aşırı şişme oluyor.Her sabah aç karnına su içiyorum ve anında şişiyor,yemeklerden sonra dahada artıyor.Şöyleki hamile insan karnı gibi oluyor.Ultrasonda gaz olduğu ve strese bağlı olduğu söylendi.1ay kolit ilaçları kullandım ama hiç sonuç alamadım.kolit ilaçlarına 3 ay devam etmem gerektiği söylendi.Bazen hergün bazen 2-3 günde bir tuvalete çıkyorum.Genelde kabızım.Gazlı içecek içmiyrm.Sulu şeyler tüketiyrm.Ayaklarımı sıcak tutuyrm ama sonuç değişmedi.Ne önerirsiniz.
CEVAP
İrritabl Barsak Sendromu, klinik anlamda organik bir patoloji olmaksızın; barsak alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık / ishal), abdominal ağrı(karın ağrısı), dispeptik yakınmalar (gaz, şişkinlik, geğirti) gibi üst ve alt gastrointestinal(mide-barsak sistemi) semptomlar ile karakterize olan ve tüm gastrointestinal sistemi tutabilen, bu sistemin bir motilite(hareket) bozukluğudur. İrritabilite (aşırı duyarldık) ile açığa çıkan ve barsakları (ince ve kalın) tutabilen bu motor hastalığın tanımı için en uygun terimin, "İrritabl Barsak Sendromu" olduğu belirtilmiştir. Bu hastalığı ifade etmek için kullanılmakta olan, sinirsel hazımsızlık, spastik kolon, irritabl kolon, nervöz kolit, gibi terimler; hastalığı yeterince tanımlayamadığından ve kolon ile sınırlandırdığından, artık uygun bulunmamaktadır.

 

SORU
30 yaşındayım endometriozisim olduğundan dolayı 10 yıl kadar doğum kontrol hapı kullandım hapı bırakınca 6 ay adet olmadım ateş basmaları saç dökülmesi saçlarımda beyazlama ve aşırı unutkanlığım oldu.fsh 125 östrojen 9 çıktı doktorum menapoza girmişim 3ay climen kullandım şimdi yine ateş basması uykusuzluk devam ediyor bunun başka bir tedavisi varmı neyapabilirim saygılarımla
CEVAP
Menopoz, kadınlarda genellikle 45-50 yaşlan arasında yumurtalıkların görevini eskisi gibi yapamamasına bağlı olarak adetten kesilmeye verilen addır. Menopoz bir hastalık değil, yalnızca yaşamın bir dönemidir. Hormon tedavisi kilo almaya neden olmaz. Menopoz tedavisine adet düzensizlikleri başladığı zaman başlanırsa en kısa sürede en iyi sonuç alınır. Menopoza bağlı rahatsızlıklar ortaya çıktıktan sonra başlanan menopoz tedavisi, şikayetlerin artmasını önler, ancak vücutta meydana gelmiş hasarları gideremez. Örneğin tedavi ile kemik erimesi önlenir, fakat azalmış olan kemik dokusu yerine gelmez. Menopoz tedavisinde süreklilik çok önemlidir. Bazen ömrünüzün sonuna dek ilaç kullanmanız gerekebilir.

SORU
Selam 32yşnda bir bayanım.hamilelik döneminde kan şekerim yükseldi.dogum sonrasında 3 h lik oggt yaptırdım.kan şekerleri normal ama insülin seviyelerim yüksek cıktı.dr lar zayıflamamı söyledi.ins.yüksek olması ne demek acıklarmısınız.
CEVAP
Diyabetli kadınların gebeliklerinin ve gebelik sırasında ortaya çıkan diyabeti olan kadınların özel olarak planlanmış tıbbi bir bakıma gereksinimi vardır.  Aksi halde, hem annenin hem de bebeğin sağlığı riske girebilmektedir.  Gebelerde insulin pompa uygulaması ile diyabet tedavisinde çok iyi netice alınabilmektedir.  Her hamile kadına gebelik diyabeti yönünden tarama testi uygulanması gerekmektedir. Bu uygulama sonucu diyabet tanısı daha erken konulabilmekte, böylece anne ve bebekte görülebilecek riskler minimum düzeye indirilebilmektedir. Yakın zamanda ülke çapında yapılmış olan “Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırması” sonuçlarına dayanarak, ülkemizde 2.5 milyon insanı etkilediği tahmin edilen Diyabetes Mellitus, çocuk sahibi olmayı da zorlaştıran hastalıklardan birisi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle diyabetli gebenin takibinin bir ekip tarafından tam teşekküllü yenidoğan yoğun bakımı imkanları olan bir ünitede yapılması büyük önem taşıyor.   Bu ekipte diyabetli gebelerin takip ve tedavisi konusunda deneyimli uzman hekim, kadın ve hastalıkları ve doğum uzmanı, beslenme uzmanı ve diyabet hemşiresi ile çocuk hastalıkları uzmanının bulunması gerekiyor. Gebe diyabetlide doğum travayı sırasında rutin insulin tedavisi kesilerek “Glikoz-İnsulin-Potasyum (GİK) infuzyonu altında kan şakari ayarı yapılmas gereklidir. Doğumdan hemen sonra insulin gereksinimi gebelik öncesindeki düzeyine iner.  Bu nedenle doğumla birlikte gerekli ayarlamaların yapılması unutulmamalıdır.

SORU
Merhaba, sol böbreğimde polikistik bobrek hastalıgı var. annemde de bu hastalık var. üç hafta önce sol böbreğimde yaklaşık 1 - 1,5 saatte bir 15 dk şiddetli bir ağrı hissetmeye başladım,ultrason ve İVP çektirdim. Ultrasonda sol böbreğimde polikistik(en büyüğü 2,5 cm),sağ böbreğimde ise 2 adet 0,9 ve 1,0 cm çapında kist tespit edildi.Tedavi için geniş spektrumlu antibiyotik(Cipro 2000 mg/gün),ağrı kesici(APRANAX 1 ADET) ve pyeloseptyl adlı ilaçlar önerildi.ağrım geçmedi.ne önerirsiniz?
CEVAP
Polikistik bobrek hastaligi ile ilgili olarak http://www.tsn.org.tr/workgroups.asp?dpage=1&mpage=6&soru=0 web sitesini incelemenizi oneririm.  En kisa zamanda bir nefroloji uzmanina danismanizda fayda olacaktir.
 

SORU
Abim beyin damar tıkanıklığı geçirdi beyin sapında tıkanma oldu buna bağlı olarak felç geçirdi 40yaşında tekrar yenilenme riski varmı ve neden kaynaklandığını öğrenmek istiyorum.teşekkur ederim
CEVAP
Beyini besleyen damarların cidarının yırtılması sonucu,kanın beyin içine sızması ve beyin dokusunu tahrip etmesidir. Beyin damarları yaş ilerledikçe yıpranırlar ve elastiki özelliklerini kaybederler. Bu nedenle özellikle tansiyon yüksekliği olan yaşlı insanlarda sıklıkla yırtılarak beyin kanamaları oluştururlar. Hastaların bir tarafları felç olur. Ayak ve el (tutulan tarafda) tamamen veya kısmen felç olur. Ayrıca konuşma merkezinin tutulduğu durumlarda hasta konuşamaz. Genç yaşlarda beyin damarlarının cidarının zayıflaması sonucunda balonlaşması ve bu balonlaşan kısmın yırtılması neticesinde beyin kanaması oluşabilir.Damarlarda oluşan bu balonlara "ANEVRİZMA" adı verilir. Anevrizma rüptürü, yani anevrizma yırtılması her yaşta görülebilir. Önceden tespit edilmeleri mümkün değildir. Hastanın hiç bir şikayeti olmaz. Ani bir zorlanma,heyecanlanma ile balonlaşan damar yırtılabilir.

SORU
Benim 12yaşında bir kızım var. Boyu 1.65 kilosu 75. Yemeyi çok seviyor birtürlü engeleyemiyorum. Kızım obezmi bunu nasıl engeleyebilirim. Yardımlarınız için şimdiden teşekürler.
CEVAP
İlkokul döneminde şişman olanların yüzde 25’i, ergenlik döneminde şişman olanların ise yüzde 70’i erişkin yaşta şişman oluyor. Hastalıklar, genetik faktörler ve fast-food tarzı yiyeceklerle beslenme, hareketsizlik, televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen saatlerin artması çocukluk çağı şişmanlığındaki en önemli faktörler olarak kabul ediliyor.  Ülkemizde uzun yıllardan beri kabul gören tombul çocuk sağlıklı çocuk anlayışı artık tamamen değişti. Yanlış beslenen ve yaşamın ilk yıllarında kilo alan çocukların ileride hem şişman, hem diyabet, hem de yüksek tansiyon hastası olma riskleri artıyor.

SORU
Meraba ankilozan spondolit hastasıyım. 36 yaşında ve bayanım.doktorlar sadece hareket ve endol hap veriyor.başka çaresi varmı diye sormak istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
CEVAP
Ankilozan Spondilit (AS) bir veya daha fazla omurga kemiğinin iltihabi durumudur.  Omurga kemikleri arasında görülebildiği gibi omurga kemikleri ile leğen kemikleri arasında da görülebilir.  Sonuç olarak etkilenen kemik yüzeyleri birleşme eğilimine girmektedirler. Hastalığın nedeni bilenmemektedir, ancak genetik etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir.  Hastalık, özellikle geceleri ve hareketsizlik ile görülen aralıklı kalça ve / veya alt sırt ağrısı ile başlamaktadır.  Sırt ağrısı kalçaya yakın bölgede başlayıp yukarı doğru ilerleyebilir.  Ağrı, öne doğru eğilme ile azaltılabilir.  Göğüs kafesini oluşturan kemiklerin etkilenmesi nedeni ile akciğer genişlemesi kısıtlı olabilir.  Şikayetler herhangi bir safhada artabilir, azalabilir veya durabilir.

SORU
Kendimi Anaflaksi hastası olduğumu sanıyorum. Aldığım yiyecekler tek başına zarar vermiyor. Ama başka bir besinle vücudumda birleştiği zaman ellerim bazen ayaklarım şişip su topluyor. Aşırı kaşınıyor. Bunun yanında bazı gıdalar da direkt dokunuyor. Bulgur, yer fıstığı, c vitamini olan besinler, Gazoz artı aspirin, balık artı yoğurt. Yani tek başına balık dokunmuyor ama yanında yoğurtlu salata yersem dokunuyor. Şaşırmış durumdayım. Aynı zamanda sedef de var Bu allerjik durum 10 yıl önce sig
CEVAP
Allerji organik kökenli olup bazı maddelere karşı bir çok kişide görülen aşırı duyarlılıktır. Bronşlar,burun ve göz mukozası,deri ve bağırsak sistemi allerjinin ana hedef organları olmakla birlikte vücudun hemen hemen tüm sistemlerinde allerjik reaksiyonlar gösterebilir.Buna göre astıma allerjik rinit,allerjik konjonktivit, ürtiker, anjioödem, anafilaksi ilaç ve besin allerjileri en sık görülen allerjik hastalıklardır.  Öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, burun tıkanıklığı, akıntı, kaşıntı, hapşırık, kulakta dolgunluk hissi, gözlerde yanma ve sulanma belli başlı yakınmaları oluşturmaktadır.

 
SORU
Merhaba Ben babamın sağlık sorunu hakkında danışmak istiyorum. Kendisi 63 yaşında. Ayak ve bacaklarında uyuşma ve ağrı yaşıyor. Öyleki oturup kalkarken ve yürürken çok zorlanıyor. İskelet yapısı kamburlaştı. Bu ağrı ve uyuşmalar hemen her gün ve sürekli devam ediyor. Tetkikler yapıldı ancak teşhis konulamadı. Dip not olarak eklemek isterimki kendisinin doğuştan gelen omurilik eğriliği olduğu söyleniyor. Ancak şikayetlerinin 2-3 yıllık bir geçmişi var. Teşekkür eder, yardımcı olmanızı dilerim ..
CEVAP
Skolyoz, omurga'nın göğüs (thoracic) veya bel (lumbar) bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Tek başına olabileceği gibi, kifoz (arkadan öne doğru anormal bir eğrilik) ile beraber de görülebilir (Kifoskolyoz). Fizik muayene sırasında, hasta öne doğru eğildiğinde eğrilik daha belirgin gözükür. Farklı pozisyonlarda omurga röntgenleri ve skolyozometre (omurganın eğrilik miktarını ölçen bir alet) ölçümleri, skolyozun miktarını belirleyebilmek için yapılabilecek testlerdir.

Tedavi, eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Birçok skolyozun (30 dereceden az olanlar) tedavisine gerek yoktur, fakat 6 aylık aralarla izlenmesi gerekir. Tedavi alternatifleri arasında: egzersiz, sırt kuşağı kullanımı, ameliyat veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir. Tedavi, erken başlandığı ölçüde başarılı olur.

SORU
Ben dün kü köşenize de meal göndermiştim. Ankara brokrasisinde Nar suyunun Greyfurt suyu gibi sürekli ilaç kulananlar için, şeker, Kollestrol.Tansiyon,aspirin vb. süreli kullanılan ilaçların etkilerini sıfırladığı özellikle tansiyon ilaçlarının etkilerini ve tesirlerini yok ettiği konuşuluyor. Bu doğrumu? Sürekli iLaç kullananlar sabah aç karnına alına ilaçtan ne kadar sonra kalkvaltı yapmalıdır. ilgi ve alakanıza teşekkür ederim saygılarımla
CEVAP
Merhaba. Bu içecekler ile birlikte kan sulandırıcıları ve kolesterol ilacını aynı anda almamak gerekir. Sabah aç alınan ilaçlardan 30 dk sonra ilacın alınması gerekir

SORU
Pankreatit hastalığı neticesinde dörtte üçü zarar görmüş pankreas yaşamak için yeterlimidir. pankreasın tamamı alınırsa hasta yaşayabilirmi.yapılması gerekenler nelerdir.
CEVAP
Pankreas dokusunun yaklaşık %90ının alınması veya hasar görmesi sonrasında dahi pankreas yetmezliğine ait bulgular görülmemektedir. Ancak pankreatit tüm organ dokusunu etkilediği için, müteakip  ataklar sonrası hasar kümülatif olarak bu oranı aşabilmektedir. Pankreasın tamamen alınması çok nadir olarak gerçekleştirilen bir işlem olmakla beraber uygun enzim preparatları, diyet ve yoğun bir insülin idamesi ile hayata devam etmek mümkün olmaktadır. Asıl yapılması gereken pankreatiti sebebinin bulunup ( safra taşları, alkol vb... ) yok edilmesidir.

SORU
Merhaba benim şikayetim aşırı tembellik hiçbişey yapmak istememe unutkanlık dalgınlık sorunum ne benim?teşekkürler.
CEVAP
Son günlerde çok yoğun bir dönem geçiriyoruz. Ofisimiz yeni bir binaya taşındı. Sekiz yıldır bu şirkette çalışan ve tam sekiz kere taşınan biri olarak çok iyi koli yaptığımı, hatta ekip arkadaşlarımla birlikte bir evden eve veya ofisten ofise taşımacılık işine girişebileceğimizi söyleyebilirim. İyi de ben şimdi bu konuya nereden geldim!? Ben kimim? Burada bilgisayarın karşısında oturmuş ne yapıyorum? Şu karşımda oturan sanat yönetmeni arkadaşımın adı neydi, neydi, neydi...

Tabii ki bu işin abartılı tarafı ama itiraf edin sizin de bazen bir türlü hatırlayamadığınız şeyler vardır. Bu bazen almayı unuttuğunuz bir hap, tanıştırmanız gereken bir arkadaş ismi (üstelik çok samimi olduğunuz), bitirmeniz gereken bir rapor, kendi telefon numaranız veya pop star adayları gibi şarkı sözleri (!) olabilir. Alzheimer tipi demans diğer demans hastalıklarının içinde en sık görülendir. Uzayan yaşam süresi ile birlikte sıklığı giderek artmaktadır. İlerleyici demansa neden olan nörodejeneratif bir hastalıktır. 65 yaş üzerindeki toplumda görülme sıklığı yüzde 5 oranındadır ve yaşla birlikte giderek artar. Kendine özgü klinik seyri vardır. Hastalığın patolojik mekanizmaları üzerinde çalışmalar sürdürülmekte, genetik nedenler de araştırılmaktadır."

SORU
Ayak bilegimde yaklasik bir sene once bir burkulma sonucu agri olustu. Ayak bilegimin on kismi. Zamanla acisi artarak devam etti. Su anda ayagimin uzerine basmakta zorlaniyorum sadece ayaga baski yapildiginda agriyor (yururken, ayakta dururken). Doktorlar kikirdakta sorun olabilecegini soyluyor. Ayak bilegimin on kismi. Bunun icin onerebileceginiz bir tedavi yontemi varmi? Tesekkurler...
CEVAP
Burkulma sonrası devam eden ağrılarda sık nedenlerden biri kıkırdak hasarının kalmış olmasıdır. Bunun öncelikle teşhis edilmesi gerekiyor. Röntgenle büyük çaplı hasarlar gözükebilir. Daha detaylı bilgi ise MR çekilerek elde edilir. Öncelikle bu aşama yerine getirilmeli sonra tedavi planlanmalıdır. Geçmiş olsun.

SORU
Ayrica Plantar faciitis problemi ayaklarimi kullanmamda zorluk cikariyor, ne gibi etkisi, yan etkisi olabilir, bu hastalik hakkinda daha fazla bilgiyi nasil alabilirim.
CEVAP
Plantar fasciit taban zarının rahatsızlığıdır. Özellikle ilk adımlarda ağrıya neden olur. Uygun olmayan ayakkabı kullanımı, ayağı yoran şeylerin fazla yapılması başlatıcı etken olabilir. (Daha detaylı bilgi internetten edinilebilir.)  Geçmiş olsun.

SORU
İyi günler, Özellikle sabahları tuvalete gittiğimde boşalma iki ya da üçüncü seferde ancak oluyor.Seyrek te olsa geceleri makatta yanma hissederek uyanıyorum gaz çıkararak rahatsızlık geçiyor.Doktora da gittim. gerekli tahliller yapıldı.Bir şey çıkmadı.Ara ara yine oluyor.Şimdiden teşekkürler.
CEVAP
Hastaların büyük çoğunluğu kepek, bulgur, esmer ekmek, çeşitli meyve, sebzeden oluşan diyet ve bol sıvı alımı ile düzelir. Yaşam biçiminde değişiklik yapmak gerekebilir. Kepek gibi sindirilemeyen lifler genellikle gerekir ve kabızlığı düzeltme yanında başka faydaları da vardır. Kolesterolü düşürürler, kolonda polip ve kanser gelişmesi riskini azaltırlar ve semptomatik hemoroid gelişmesini önlerler. Lifli gıdaların tam etkisihaftalar belkide birkaç ayı alabilir, fakat bunların en azından barsak hareketlerini arttıran laksatif ilaçlar gibi yan etkileri yoktur ve bağımlılık yapmazlar. Tuvalete gitme alışkanlığını hergün aynı saatte olacak şekilde düzenlemek bazı hastalar için çok faydalı olmaktadır. Bazı vakalarda bio-feedback kötü çalışan anal sfinkter adelelerinin çalışmasını düzenlemektedir. Konstipasyon nedeniyle cerrahi nadiren gerekli olur.

SORU
Merhaba;1992 yılında sağ femurda, kronik ostiomyelit rahatsızlığından dolayı ameliyat oldum. Kemiği kazıyıp sağ belimden aldıkları kemiği ektiler. Şimdiye kadar herhangi bir olumsuzluk yaşamadım.Bazen ayağımda ağırlık hissediyorum. Hastalığın tekrar nüksetme ihtimali var mı? Kander
CEVAP
1992'den beri akıntı, kızarıklık, ağrı gibi belirti görülmemişse nüks ihtimali düşük. Eğer bunlar varsa kan testleri ve femur MR incelemesi yapılabilir. Böylece daha kesin kanaat elde edilebilir. Geçmiş olsun.

SORU
Merhaba.ben 15 ay önce doğun yaptım. doğumda 12 kilo aldım fakat hamılelık öncesi de çok zayıf degildim.dogumdan sonra ciddi bir kilo artışım oldu buna ne diyetle ne de egzersizle dur diyemiyorum.eşimde bende bu durumdan rahatsızız fakat hiçbirşey bu konuda canım yapmak istemiyor.acaba psikolojik mi?
CEVAP
Aşırı kilolu olma, özellikle gelişmiş toplumlardakiler ve masa başı işi olanlar olmak üzere günümüzün modern insanlarının karşısına çıkan en büyük problemlerden biridir.  Insanlar belirli bir süre kilolarını kontrol etme yönünde çaba harcarlar; ya başarılı olurlar, ya da az veya çok kilolu olma fikrine alışırlar.  Ancak, yıllar ilerledikçe, kilo kontrolünde başarısız olan kişiler, fazla kiloları sonucunda ortaya çıkan tıbbi durumlar nedeniyle hekime başvururlar. Herkes, hatta kendi kendine kabul etmese de pek çok insan, aşırı kilolu olup olmadığının farkındadır.  Aşırı kilolu olmaya yatkın insanlar, sıklıkla kaç kilo olduklarını daha aşağı bir değerde kabul edenlerdendir. Aşırı kilolu insanlar için önemli olan sadece mutlak kilo değildir, tıbbi komplikasyonlarla karşılaşma olasılığı kilonun dağılımına da bağlıdır.  “Armut şekilli” olan kişiler ( kalçalarında vücutlarının üst bölümlerine göre daha fazla kilosu olanlar ) “elma şekilli” kişilerden ( orta bölgelerinde kalçalarından daha fazla kilo taşıyanlar ) aşırı kiloluğun tıbbi komplikasyonlarına daha az açıktırlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!