Kongreye Türk başkan

Avrupa Yüz Plastik Cerrahisi Akademisi’nin Genel Sekreterliği görevini yürüten Prof. Dr. Fazıl Apaydın, Almanya’nın Münih Kentinde düzenlenen bilimsel kongrede 49 ülkeden 250 kişinin eğitim aldığını, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’dan 40 kadar uzman cerrahın eğitim verdiğini söyledi. Kongrenin kendi dalında Avrupa’nın en önemli organizasyonu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Fazıl Apaydın, "1973 yılında kurulmuş olan Avrupa Yüz Plastik Cerrahisi Akademisi’nin bütün Avrupa ülkelerinde bin kişiyi aşan sayıda üyesi var. Ben bu kuruluşun Genel Sekreteriyim. Akademimiz adına ilk defa bu kadar büyük çapta bir kongre yapmaya karar verdik. Üyelerimizin çoğunun Almanya’dan olması nedeniyle de kongreyi Münih’te gerçekleştirdik. Bu şehirde Almanya’nın en büyük üniversitesi olan Ludwig Maximilian Üniversitesi bulunuyor. Bu üniversitenin Kulak Burun Boğaz klinik şefi olan Prof. Dr. Alexander Berghaus ile eş başkan olarak toplantıyı gerçekleştirdik. Kongreye 49 ülkeden 250 kişi eğitim almak için geldi. Amerika ve Avrupa’dan 40 kadar eğitici davet ettik. İlk üç gün eğitimlerle geçti, son gün de kadavra üzerinde ameliyatın nasıl yapılacağını anlattık. Ayrıca canlı cerrahi yayını gerçekleştirdik" dedi.

TÜRK AKADEMİK MİLLİ TAKIMININ ÖNEMLİ İSMİ

Artık Türk bilim insanlarının prestijli akademik toplantılarda gerek eğitmen gerekse yönetici olarak görev aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Fazıl Apaydın, Türk bilim insanlarının akademik milli takım oyuncusu anlayışıyla Türkiye’yi tüm dünyada temsil ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Apaydın şunları söyledi:

"Milli takım denince herkes futbol düşünüyor. Halbuki, dünyada adımızı diğer alanlarda da duyuruyoruz. Örneğin kültür alanında birçok marka isim bizi başarıyla temsil ediyor. Akademik olarak da uluslararası alanda aktif çalışan hocalarımız var. Bunlar çok az biliniyor. Aslında yaptıkları bir milli takım futbolcusunun Türkiye’yi dışarda temsil etmesinden çok farklı değil. 1999 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim aldım, 2000 yılından itibaren İzmir’de de bu tür toplantıları yapmaya başladık. İlk toplantıya ne Avrupa ne Amerika’dan kimse gelmek istemedi. Çünkü ülkemiz o yıllarda yüz ve burun estetik cerrahisi konusunda çok bilinen bir ülke değildi. İlerleyen yıllarda bu durum değişti. Türkiye’nin ekonomik olarak ilerlemesi, kendini geliştirmesi, bunların hepsi paralel gidiyor. Artık herkes Türkiye’ye gelmek için yarış içinde. Ülkemizde estetik cerrahiye çok meraklı genç bir kuşak var, bu ülkemiz için büyük şans. Diğer yandan, bizler hem dünyada neler olup bittiğini çok yakından takip ediyor; hem de Avrupalılardan daha fazla ameliyat yapıyoruz. Dolayısıyla biz onlara katkı sağlar olduk. Birçok Türk bilim insanı artık dünyanın çeşitli noktalarındaki toplantılarda boy göstermeye başladı. Ben İzmirliyim Ege Üniversiteliyim. Ege Üniversitesi’nden inanılmaz akıllı insanlar çıkıyor. Kendi konularında çok iyi yerlere geliyorlar. Sadece bizim branşımızda değil, genel cerrahide, beyin cerrahisinde ve diğer alanlarda da durum böyle"