Sağlık

Dr.Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Baz istasyonu kavgası

YAŞANTISINDA aklı ve bilimi değil de, modayı, söylentileri ve hurafeleri rehber olarak kabul edenler bizim halkımız gibi, eski deyimle, ifratla tefrit arasında yani aşırılıklar arasında gezinip dururlar. Bu sözlerimin nedeni son zamanlarda yaşanan baz istasyonu kargaşası. Son zamanlarda herşeyin tüm suçlusu olarak baz istasyonları görüldüğü için, eylemler yapılmaya, gazetelerde manşetleri, TV ana haber bültenlerini işgal etmeye başladı. Toplumsal baskı karşısında bazı belediyeler, tüm baz istasyonlarını söktürmeye başladı. Gelişmeleri ilgi ve kaygıyla izliyorum. Bu güne kadar hiç kimse ortaya çıkıp, konuyla ilgili bir bilim adamından görüş alma ihtiyacı duymadı. Yargısız infaz konusunda çok duyarlı olan basın kuruluşlarımız, baz istasyonlarını yargılamadan ipini ya da daha doğrusu fişini çekme konusunda öncü olma telaşında.Ben, baz istasyonlarının savunucusu olmak durumunda değilim ama bilimsel düşüncenin savunucusuyum. Böyle olunca dünya ölçeğinde bu konunun doğrusunun ne olduğunu biraz araştırdım.

Bildiklerimi ve öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sistem nasıl çalışıyor?

Öncelikle cep telefonu olarak bilinen GSM telefonların çalışması için baz istasyonlarına ihtiyaç var. ’Selüler’ olarak adlandırılan bu sistemde, siz bir yerden başka yere ilerlediğiniz zaman sizin cep telefonu bağlantınız, bir baz istasyondan diğerine aktarılarak sürekli bağlantıda kalmanız sağlanır. Eğer o bölgede baz istasyonu yoksa siz ’kapsama alanı’ dışında kalırsınız. GSM sisteminde merkeze kocaman bir anten dikip herkesin onunla bağlantı kurması imkanı yok. Şimdi, baz istasyonları kaldırırsak, ilkokul çocuklarının bile cebindeki cep telefonları nasıl çalışacak?

Bizler yan masadaki arkadaşımıza nasıl ’kısa mesaj’ atacağız? Sık sık kapsama alanı dışına çıkınca ya da deprem gibi, sıkı yağmura bağlı trafik sıkışıklığı gibi hallerde cep telefonları kilitlenince şikayet etmiyecek miyiz? Cep telefonu edinme konusunda, dünyadaki ön sıralarımızdan feragat mi edeceğiz?

Eğer bunların hepsi olsun istiyorsak, o halde baz istasyonları da olacak. O zaman da, ’Baz istasyonlarını istemezük’ kampanyaları olmayacak. Böyle durumlarda aklı ve bilimsel düşünceyi rehber edinenler, ’baz istasyonları kurallara uygun olsun’ kampanyaları sürdürür.

FM radyo ve TV vericileri daha güçlü

Baz istasyonları kapatmayı amaçlayan kampanyaların temelinde hiç bir bilimsel dayanak olmadığının bir kanıtı da, yasaklama kararı alan belediyelerin FM radyo ve televizyon vericileri konusunda hiç bir girişimde bulunmaması, hatta bazılarının ilçesinde bulunan radyo ve TV vericileri ile övünç duyması. Oysa FM radyo ve TV vericilerinin yaydığı dalgalar, baz istasyonlarınkinden 100 ile 5000 kat daha güçlü ve bu frekanstaki dalgalar vücut tarafından daha fazla emiliyor. Devam edecek

Mektup adresi: Dr.Gündüz Tezmen, Hürriyet Gazetesi

Medya Towers Güneşli 34544-İstanbul

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları