Sağlığınızı izliyor musunuz?

Zaman zaman hepimiz hastalanırız, hastalanabiliriz, hastalanacağız ve tabiî ki bazıları bizim kontrolümüzün dışında şeylerdir ama emin olunuz ki, hastalıklarımızın nedeni yaptığımız küçük, mini minnacık ihmaller veya “ben geliyorum” diyen hatalardır. Yapacağınız basit ama önemli şeyler, sizi pekçok beladan kurtarabilir...

Haberin Devamı

SİZE sağlığınızla ilgili iki önemli hatırlatma yapacağım. Bir: Hastalanmaya karşı alabileceğiniz en etkili önlem sağlığınıza sahip çıkmaktır. İki: Sağlıklı insanlar kola kolay hastalanmazlar.

Basit gibi görünseler de bu cümlelerin anlamlarının gereği kadar farkında değiliz. Değiliz çünkü –daha evvel de yazdım- “akıl sağlıklı durumu idrak etmiyor, hatta farkına bile varmıyor!”. Her şey yolunda giderken sağlıklı olmanın anlamının farkında olmuyor. Sağlığın; “daha güçlü bağışıklık, daha sağlam hücre, doku, organ, daha dirençli bir ruh ve beden, daha iyi bir hayat” anlamına geldiğini unutuyor, “Sağlığım nereye gidiyor, ne yönde ilerliyor?” sorusuna yanıt aramayı hastalanana kadar ihmal ediyor, onun önemini ve değerini ya bir yerimiz ağrımaya başladığında ya da bir yakınımız, bir dostumuz, bir akrabamız hastalanıp yatağa düştüğünde hatırlıyor...Kısacası zaman zaman hepimiz hastalanırız, hastalanabiliriz, hastalanacağız ve tabiî ki bizi hastalandıran şeylerin bazıları bizim kontrolümüzün dışında şeylerdir ama emin olunuz ki hastalıklarımızın nedeni yaptığımız küçük, mini minnacık ihmaller veya “ben geliyorum” diyen hatalardır.

NE YAPILMALI?

Haberin Devamı

Eğer daha az hastalanmak istiyorsanız, sağlığınızı en azından cebinizdeki paranız, işiniz, gücünüz kadar ve lütfen büyük bir dikkatle ve titizlikle izleyiniz. Sağlık kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz. Doktorlara sadece hastalanınca değil, sağlıklıyken de gitmeyi öğreniniz. Sağlığın “ihtimam gerektiren” bir olgu olduğunu, hastalıkların çoğu zaman basit aymazlıklardan geldiğini unutmayınız. Korunabilen, hatta eskiye oranla güçlendirilebilen bir şey olduğunu aklınızdan asla çıkarmayınız. Vücudunuzdan gelen her sinyalden korkmayınız ama bu sinyaller sıklaştığı ya da şiddetlendiğinde işi kadere havale etmeyiniz, boş vermeyiniz.
Yapmanız gereken basit ama önemli başka şeyler de var... Mesela sağlığınızın gücü ve direncini belirleyen temel bazı parametreleri izlemeyi vazgeçilmez bir iş, bir alışkanlık haline getiriniz. Mesela D vitamini, B12 vitamini, demir, magnezyum, seviyelerinizi düzenli olarak kontrol ettiriniz. Şekeriniz, tansiyonunuz, kolesterolünüz, kilonuz nedir öğreniniz. Aşılarınızı yaptırmayı (Hepatit aşıları gibi) ve kanser taramalarından geçmeyi ihmal etmeyiniz. Yıllık düzenli doktor muayenelerinizi de ertelemeyiniz. Yaşınız kırkları geçti mi “doktor ziyareti planınız”a erkekseniz bir ürolog, kadınsanız bir jinekolog eklemeyi unutmayınız. Yaşınız altmışları geçtiyse zatürree, zona gibi aşıları da programınıza alınız.

Haberin Devamı

NELERE İHTİYAÇ VAR?

Ayrıca sorun yaratabilecek sistem ve organlarınız varsa eğer, durumlarını belirli aralıklarla itinayla gözden geçiriniz. Bunu yaparken sadece görüntüleme ya da yalnızca kan incelemeleri ile yetinmeyip süreci daha akılcı planlamalarla ve profesyonel bir şekilde takip ediniz. Örneğin vücudunuzun herhangi bir vitamine, minerale ek bir besine ihtiyaç duyup duymadığını da araştırınız, yakın ya da uzak bir gelecekte sorun haline gelebilecek herhangi bir tehdidin bulunup bulunmadığını öğrenip anlamaya çalışınız. Kısacası psikolojik ve fiziksel sağlığınızı bir bütün olarak ele alınız. Çok ama çok önemli bir belirleyici olan genetik mirasınızı da öğrenmeye çalışınız, bu mirasa uygun yaşam biçimi değişimleri yapmaya gayret ediniz. Sizi hastalandırabilecek genetik mirasınızı kaşıyacak, genetik risklerinizi tahrik edecek yanlışlardan kaçınıp hastalanmanızı kolaylaştıracak hatalardan uzak durmaya çalışınız. Çok mecbur kalmadıkça ilaç kullanmayınız. En basit ağrı kesicileri, sıradan vitaminleri, bitkisel destekleri bile doktorunuza danışmadan yutmayınız. Doktor denetimi ve bilgisi dışında kullandığınız ilaçların “pisliği –sorunu- halının altına süpürmekten” başka bir işe yaramadığından emin olunuz.

BEŞER ŞAŞAR!

Haberin Devamı

Unutmayın, hepimiz, her zaman, her yaşta eğitim düzeyimiz ne olursa olsun “şaşırmak”, “yanlış yapmak” veya “boş vermek” eğilimindeyizdir. “Kırmızı ışıkta geçmek” yani yanlış ve yasak olduğunu bildiğimiz şeyleri “denemek” hepimiz için heyecan verici olabilir zaman zaman. Bütün mesele bunları tadında bırakmak, sık tekrarlamamak, kalıcı davranış kalıpları haline getirmemek ve yanlışlardan en kısa zamanda dönmekle ilişkilidir.
Hasta olmamak istiyorsanız “sağlığı seçmeyi öğrenmeli” daha doğrusu sağlığı tercih etmelisiniz. Kendinize daha doğrusu sizi oluşturan ve sayıları trilyonları bulan hücrelerinize şefkatli davranmalı, iyi bakmalı, onlarla ilgilenmelisiniz. Onları ihtiyaç duymadıkları ya da zarar görebilecekleri şeylerden uzak tutmalı, ihtiyaçları olanları da temin etmelisiniz.
Tercihiniz sağlıksa eğer bunun başka yolu yoktu ve gerisi gerçekten de teferruattır.

BENİM ÖNERİM

Haberin Devamı

Bunları sakın ihmal etmeyin

- Kırklı yaşları takiben her kadının meme kanseri ve rahim ağzı kanseri taramalarından geçmesi gerekiyor.
- Ellili yaşlara ulaşan kadınlar kemik yoğunluklarını düzenli aralıklarla izlemek zorundalar.
- Yaşı elliye ulaşmış her kadın ve erkek ortalama 5 yıl ara ile kolonoskopik incelemeden geçirilip kalın bağırsak kanseri yönünden izlenmeli.
- Kırklı yaşlara ulaşan erkekler prostat kanseri yönünden takibe alınıp PSA’larının takip edilmesi şart.
- Ellili yaşlarda detaylı bir “kalp-damar riski değerlendirmesi” yapılmalı, bu değerlendirmelere “riskli kişiler”de daha detaylı incelemeler de (karotis doppler, USG, stres EKG, stres ekokardiyografisi, Hs-CRP, hatta koroner BT anjiyografi gibi) eklenmeli.

Çocukları da unutmayalım

- Sigara içenler ya da yakın dönemde bu yönde bir alışkanlığı olanların akciğerleri dikkatle izlenmesi tavsiye ediliyor.
- Ailesinde “ani ölüm” ya da “genç yaşta kalp krizleri” veya “kalpten ölümler” bulunanlarda damarsal incelemeler ve risk analizlerinde detaylı değerlendirmeler yapılmasında fayda var.
- Kilo sorunu olan herkese özellikle “göbeğinden kilo alıp bel çevresi genişleyenlere” insülin direnci araştırmaları yapılmalı, diyabet, hipertansiyon, gut, damar sertliği yönünden risk analizleri uygulanmalı.
- Gerektiğinde “bellek değerlendirmeleri” veya “kanser taramaları” gibi detaylı ve özel tasarımlı inceleme programlarından da istifade edilmeli.
- Çocukların “görme ve işitme değerlendirmeleri” ile “bedensel ve ruhsal gelişmeleri” takip edilmesi çok önemli.


 

Yazarın Tüm Yazıları