Sağlar, Osmanlı kültürüne karşı değilmiş

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Fikri Sağlar, ‘‘Geçmişe Karşı Kültürel Barbarlık’’ başlıklı yazım üzerine düşüncelerini iletti bana. Konuşma metninin de tamamını gönderdi. Tam metinden yapılan alıntılar, düşüncesinin dışına taşmış, ayrıntılar kaybolmuş, böylece de anlaşmazlıklar büyümüş.

Sağlar, Osmanlı külütürüne karşı olamdığını, hatta bunun gelişmesi için bakanlığı sırasında çalıştığını söylüyor. Örnekler verdikçe, ben de savunmasına katılıyorum.

Onun, Osmanlı kültürünü yok etmek istediğini yazmadım, onu bu kültüre karşıt kimlikli bir bakan olarak da tanıtmadım.

Sağlar'ı eleştirmemin nedeni, kültürel bir sorunu politik düzleme çekmesinden kaynaklanıyordu.

Ben, onu sıradan bir siyasetçi mertebesinde görseydim, bazı konulardaki duyarlığını bilmeseydim, o yazıyı yazmazdım. Kültür Bakanlığı zamanındaki çalışmalarını bilirim, yazdığı kitapları da okudum. Ben, bu değerdeki bir politikacının, bu olay karşısındaki tavrına şaşırdım. İnanınız ki, kendisinden beklemediğim bir tepkiydi bu.

***

Konuşmalarımızdan, dostluklarımızdan benim belleğimde kalan Fikri Sağlar portresi ile bu olaydaki Fikri Sağlar'ın söylediklerini bağdaştıramadım.

Artık ölülerle kavga etmekten değil, barışmaktan yana bir tavır takınmamız gerektiğini savundum. Siz de bunu savunurdunuz. Osmanlı ile cumhuriyeti karşı karşıya getirmekten bir çözüm üretemediğimizi, siz bir devlet adamı olarak benden iyi bilirsiniz.

Osmanlı hanedanı yerine başka bir grup da olsaydı, gene aynı düşünceleri savunurdum. Çünkü tarihle ve ölülerle kavganın bir yarar getireceğine, Cumhuriyet'in temellerini sağlamlaştıracağına inanmıyorum.

Sağlar, Cumhuriyet, Osmanlı'nın bakiyesi değildir, diyor. Bunu iddia eden gülünç duruma düşer. Tarihin akışını farkedemeyecek kadar apatal olduğunu gösterir.

Ancak, kültürlerin devamlılık ilkesini de görmezlikten gelemem. Kültürün içinde insani ilişkiler, yaşama biçimleri de yok mudur?

Ayrıca Sağlar'a bir romancı kadar kurgulamada usta olduğunu söylemem elbetteki iltifattır. Hayal gücü, ancak bilgili, kültürlü, dünya görüşü olan insanlarda görülen bir özelliktir.

Demek ki onu romancı dostlarım arasına katmışım, benim için en üst rütbe -benim hiyerarşimde - edebiyatçılıktır. Bu bile kendisine gösterdiğim sevgi, saygı ve verdiğim değerin bir belirtisidir.

Telefon konuşmamızda, Osmanlı kültürüne, Bakanlığı sırasında yaptığı katkılardan söz etti. Elbette katılıyorum bunlara, belki yazımda söz etmemem haksızlıktı. Ben onun hizmetlerinden söz etmedim ki, bunu sıralayayım.

Gerçekten, Topkapı Sarayı'nın Harem Dairesi'ni açmaktan, onun sorunlarını halletemeye kadar çok emek vermiştir. Oradaki buluşmalarımızda yaptığı çalışmalara tanık oldum. Macaristan'a Kanuni Sultan Süleyman heykeleninin dikilmesi de onun döneminde gerçekleşmiştir.

Kısacası, Fikri Sağlar demek istiyor ki, ben Osmanlı kültürüne karşı değilim, Osmanlıcılığa karşıyım.

Ben kendisine son beyanatını da bir hoşgörü süzgeçinden geçirsin önerisinde bulunuyorum.

***

SİZİ politikanın yönlendirdiği bir kişi olarak görmek istemediğimden bu yazıyı yazdım. Bana göre Fikri Sağlar'ın politikacılığını kültür yönlendirmiştir. Daima öyle hatırlarım isizi.

Bilirsiniz ki ben, kültüre, edebiyata fazla yakın, politikaya fazla uzak biriyim. Belki de onun için biribirimizi yanlış anladık.

Tarihin barışık kültürel olaylarında buluşmak, tartışmak dileğiyle.













Yazarın Tüm Yazıları