Safra taşı deyip geçmeyin

Safra kesesi taşları sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Özellikle taşa bağlı ağrılar sık sık tekrarlarsa keyif kaçırır, can sıkar.

Haberin Devamı

Taşa bağlı safra kesesi iltihaplarının ise tehlikeli neticeleri olabiliyor. Safra yollarının taşlarla tıkandığı safra kesesi iltihaplarında ise hayatı tehdit edici sorunlar ortaya çıkabiliyor. Diğer taraftan taşın kesede kanser oluşumuna zemin hazırladığını düşündüren bulgular da var. Yani safra taşı sorunu bazen başa bela olabiliyor.

TAÅž NASIL OLUÅžUYOR

Safra kesesi taşlarının oluşmasına yol açan birden çok faktör var. Safra yoğunluğunun artması, bazı kan hastalıkları, safra yolu tıkanıklıkları, kanda bazı maddelerin fazlalaşması en önemli faktörler. Yaş ilerledikçe, kilo arttıkça, kolesterol seviyesi yükseldikçe taş oluşması riski artıyor. Kadınlarda (özellikle fazla kilolu, beyaz ten, şarışın, çok doğum yapmış kadınlarda) risk yükseliyor. Aile hikayesinin de önemli bir faktör olduğu biliniyor.

Haberin Devamı

Sanılanın aksine yiyecek ve içeceklerin safra taşı oluşumuna doğrudan bir etkisi söz konusu değil. Ama eğer safra kesenizde taş varsa bazı yiyecekler (özellikle yumurta, yağlı yiyecekler, kabuklu bakliyat grubu besinler, alkol) safra taşının ağrı yapması ihtimalini yükseltiyor.

BELİRTİLERİ ÇOK TİPİK

Mideye, göğse, sırta (kürek kemikleri arasına) yayılan şiddetli ağrılar, şişkinlik, geğirme, bulantı gibi şikayetler safra kesesi taşıyla ilişkili olabiliyor. Safra kesesi taşının teşhisini sadece yakınmalarına dayanarak koymak pek mümkün olmuyor. Safra taşları gastritten kolite, kalp-damar hastalığından pankreatit gibi birçok hastalıkta görülen belirtileri taklit edebiliyor. Eğer yukarıdaki şikayetler sizde de varsa safra kesesi taşı ihtimali aklınızda olsun.

GÃœVENLÄ° BÄ°R TANI ARACI: ULTRASONOGRAFÄ°

Safra kesesi taşlarının teşhisi eskiye oranla çok daha kolay hale geldi. Ağrısız, acısız ve ucuz bir teşhis yöntemi olan ultrasonografi ile hastaların neredeyse yüzde 98’ine kesin teşhis konabiliyor.

Safra taşı hastalığının tedavisinde bugün hálá en geçerli yöntem cerrahi girişimler olarak gösteriliyor. Son yıllarda iyice yaygınlaşan laporoskopik cerrahi olarak da bilinen kapalı ameliyatlar hastaların işini daha da kolaylaştırmış durumda. Bu yöntemle ameliyat olanlar neredeyse 2-3 gün sonra işlerine dönebiliyor.

Haberin Devamı

Kolesterol düzeylerinin hormon tedavisinde önemi var mı

 Son yapılan bilimsel araştırmalarda ortaya konulan gerçeklere göre, kolesterol seviyelerinin hormon tedavisine başlanıp başlanmayacağına dair verilecek kararda önemli olabileceği ortaya konulmuştur.

LDL kolesterol’ün HDL’ye oranı 2,5’un altında ise, hormon kullanıldığında koroner damar hastalığı riskinin artmadığı görülmüştür. Daha yüksek oranları olan kadınların menopoz tedavisi aldıklarında kalp hastalığına yakalanma ihtimallerinin artmakta olduğu belirlenmiştir. Geniş çaplı ve detaylı bir araştırma olan WHI araştırmasında da menopozda hormon tedavisinin koroner damar hastalıklarında faydalı olmadığı görülmüştür.

Haberin Devamı

Yalancı hipertansiyona dikkat

Bazı kişilerde tansiyon yüksekliği söz konusu olmadığı halde kan basıncı yanlışlıkla çok yüksek ölçülebiliyor. Bu durum en çok damarları sertleşmiş yaşlı insanlarda görülüyor. Damar duvarı sertleşince büyük tansiyonunuz beklenilenin üzerinde ölçülebiliyor.

Bu duruma yalancı hipertansiyon deniyor. Bu kişilerde kan basıncı ölçümünün yanlışlığı damar içi gerçek kan basıncını yansıtmaması ile ilgilidir. Ve böyle bir durumda doğru bir kan basıncı ölçümü almak için kol damarınızın içine bir iğne sokularak kan basıncını ölçmek gerekebilir.

Yaşlanmanın bedensel ve ruhsal sonuçları

- Kas kitlesi ve gücünde azalma

- YaÄŸ kitlesinde artma

- Kemik yoÄŸunluÄŸunda azalma

Haberin Devamı

- Bellek kaybı     - Cilt yaşlanması

- Şeker hastalığı   - Gut hastalığı

- Damar sertliÄŸi (ateroskleroz)

- Hipertansiyon

- Katarakt

- Makula dejenerasyonu

- Kanser sıklığında artma

- Uyku bozuklukları

- Depresyona eÄŸilim

- İşitme kaybı

Çalışırken kilo verin 

Ä°ÅŸinize daha erken gidin

Çoğu zaman evden 5 dakika önce çıkmanız bile işinize yarayacaktır. İşe erken varmanız, arabanızı iş yerinizden biraz uzağa park etmenize imkan verecektir. Evden erken çıkmak size, trafiğe yakalanmama ve işinize gitmek için daha az zaman harcama gibi avantajlar sağlayabilecektir.

Biraz geç çıkın

5 dakika daha geç çıkmanız hayatınızda gerçekten bir değişiklik yaratır mı? (Örneğin çocuğunuza bakmanızda veya öteki planlarınızda). Bu birkaç dakika içinde yapacağınız hareketler sizin 30 dakikalık hedefinize ulaşmanızı kolaylaştıracaktır. Eğer biraz da yürüyebilir veya başka hareketler yapabilirseniz, günün en berbat trafiğinden kurtulabilir ve evinize hemen hemen aynı vakitte varabilirsiniz.

Haberin Devamı

Bir ara verin

8 saat boyunca iş yerinizde işinizin başında çakılıp kalmayın. En azından gün boyunca iki tane 15 dakikalık molaya ihtiyacınız var. Hazır 15 dakikalık molalar vermişken bunların 5’er dakikalarını yürüyüşe veya esneme hareketlerine ayırın. Bu, enerjinizi geri kazandıracak ve form seviyenizi artıracaktır.

Öğle tatilinde hareket edin

Çoğu kişinin 30 dakika ile bir saat arası öğle yemeği molası vardır. Peki, yemek yememiz ne kadar sürer? Yemek yedikten sonra arta kalan vakitte ne yapıyorsunuz? Çoğumuz kitap okuyor, kestiriyor veya oturarak sohbet ediyoruz. "Oturmak" buradaki anahtar kelime! Neden kalan vaktinizde daha hareketli olmayı denemiyorsunuz? İşe yeniden başlamadan 10-20 dakika yürüyerek form tutabilirsiniz.

İşte bütün yapmanız gereken bunlar! Her gün 30 dakikalık hareketlilik içinde bulunmak çok kolay. Bütün ihtiyacınız olan, işten önce ve sonra 5 dakika, verdiğiniz aralardaki 5’er dakika ve öğle yemeği molasından da 10 dakika.

300 kalorilik bir öğle mönüsünde neler var

Günlük kalori alımının kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸtiÄŸini artık biliyoruz. Bununla birlikte bir öğünde alınacak kalorideki farklılıklar porsiyonların azaltılıp, çoÄŸaltılması ile saÄŸlanır. Yani 300 kalorilik bir öğle meönüsü ile 500 kalorilik bir öğle mönüsü aynı yiyecek gruplarını içerir. Fark bu yiyecek gruplarının porsiyonlarındaki deÄŸiÅŸikliklerle ortaya çıkar.Â

Önemli olan alınan kalorinin bütün yiyecek gruplarını içermesidir. Bu şekilde tüketilen bir ana öğün ile alınan kalori vücut tarafından da verimli bir şekilde kullanılacaktır. Bu durum uzun süren bir tokluk hissinin en önemli anahtarıdır. 1200-1300 kalorilik bir beslenme planında 300 kalorilik bir öğle mönüsünde neler var birlikte göz atalım;

Karışık salata (içersinde 1 tatlı kaşığı zeytinyağı)

1 ince dilim kepekli ekmek

1 adet karnıyarık (patlıcanları kızartmadan fırında piÅŸirme yöntemini deneyin).Â

1 su bardağı az yağlı yoğurt

Çok yoğun çalışan bir işadamıyım ve bellek benim için çok önemli. Günlük yaşantımda hafızamın daha iyi olması için neler yapabilirim?

Hafıza diyeti nasıl yapılır

Beyin gelişiminde rolü olan besinler;

- Proteinden zengin besinler (süt, et, yumurta)

- B vitamininden zengin besinler (et grubu, tahıllar ve yeşil yapraklı sebzeler)

- Mineral yönünden zengin besinler (demir ve çinko açısından zengin olan kabuklu kuruyemişler, meyveler, et, yumurta)

- DHA yönünden zengin besinler (anne sütü ve balık)

Daha iyi bir hafıza için: 1.Düzenli kahvaltı yapın.

2. Hergün mutlaka 2 porsiyon (2 su bardağı süt veya yoğurt) tüketin.

3. Haftada 2-3 gün balık tüketin.

4. Gün aşırı 2-3 ceviz+2-3 fındık +2-3 badem tüketin.

5. Hergün 3-4 adet meyve, 2-3 porsiyon sebze yiyin.

6. Proteinden zengin gıdalar tüketin.

7. Haftada 2-3 kez yumurta tüketin.

Kalsiyum desteklerini seçerken

Satın alacağınız ürünün ne miktarda kalsiyum içerdiğini öğrenin. Kalsiyum desteklerinin bazıları 400-500 mg ihtiva ederken, diğerleri 1000-1500 mg kalsiyum içerebiliyor.

Bir günlük kalsiyum ihtiyacınızın 500-1000 mg civarında olduğunu (yaşa ve cinse göre değişiyor) hatırlayın! İhtiyacınızı sadece kalsiyum tabletleriyle karşılamaya kalkmayın! 1 bardak süt veya yoğurtla 300 mg, 100 gram peynirle 330 mg kadar kalsiyum alabilirsiniz. Yeşil yapraklı sebzeler ve kılçığıyla yenilebilen balıklar da (hamsi gibi) önemli miktarda kalsiyum içerir.

Doğal besinlerden aldığınız kalsiyumun aynı zamanda D vitamini, bor, magnezyum, fosfor gibi diğer kemik dostlarını da ihtiva ettiğini unutmayın.

Yazarın Tüm Yazıları