Saf hislerle hainlik yapmak

Cüneyt Baba’nın (Arkın), filmleri içinde "Alageyik" simgesel açıdan (ne dediğimi bilmiyorum aslında simgesel derken!) ayrı bir öneme sahiptir.

Antalya’da, Serik civarlarında çekilen filmde Cüneyt Arkın kafayı geyik avına takmış bir gençtir.

Yaşar Kemal’in hikayesinden Erdoğan Tümaş senaryolaştırmıştır bildiğim kadarıyla.

Süreyya Duru yönetmen, Cüneyt Arkın’ın annesi rolünde gürül gürül Aliye Rona.

Bir alageyik vardır Cüneyt Baba’nın kafayı taktığı.

O geyik çağırdı mı evde duramaz.

Tüfeği kaptığı gibi dağlara, geyik peşine...

Ne anne nasihati, ne sevgilinin gözyaşı, ne de tövbeler işe yarar.

Geyik çağırdığında gider Halil.

*

Halil’e ve geyiğine döneceğiz.

Fakat önce, "saf hislerle yapılan hainlik, hainlik sayılır mı?" sorusuna bir cevap bulmak lazım.

Hepimizin içinde yaşayan iyi niyetli hain hergeleden bahsediyorum.

Küçük dedikoduları -dedikoduyu ayıp saysak da- seven yanımız.

Bir kötü espri uğruna aslında benimsediği bir değeri hırpalayan vatandaş.

Örneklemek gerekirse, bir grup ziyadesiyle feminist arkadaşla otururken "Kadın Hakkı diye bir şey yoktur, Hakkı erkek ismidir! He-he... Gülmüyoruz kızlar..." diyen Mistır Bean bozuntusu tip!

*

Bu zırzop şahsiyete güle oynaya, bile isteye teslim olduğumuz anlardan birinde "Alageyik" filminin büyüsünü bozuvermiştik.

Cüneyt Arkın’ın kilim motifli dünyasına şimdi aktaramayacağım bir sesle girer Alageyik.

Baba geyiğin çağrısı karşısında hayranlarının hemen hatırlayabileceği krizlerden birine girer.

Sanırsın Battal Gazi köye dönmüş, köy doğranmış, köye küffar dadanmış...

O kriz esnasında Cüneyt Baba şöyle der: "Bebek sütsüz, tarla susuz kalır mı?.. Ben böyleyim işte avsız geyiksiz..."

Sen tut (İtiraf ediyorum, ben) bu repliği kaydet kafaya.

*

Bir zaman sonra, Topesto’yla laflarken, lafın saçmalaştığı bir anda durup, sesimi iyice kalınlaştırıp bu repliği tekrarladım.

Topesto anında uyandı hadiseye ve "Alageyik!" dedi.

Cüneyt Baba’nın sevdiğimiz ve sevmeye devam ettiğimiz bir filmini -ve repliğini-, kendi geyik sürülerimize alet etmiş olduk.

Bir de televizyon kaynaklı bir geyiğe sarıldığımda, bu repliği tekrarlıyorum.

*

Normalde şöyle bakıp geçtiğim kanallardan biri Ses TV.

Eski film yakalayıp seyrediyorum arada.

Olay gecesi "Siyah-Beyaz Türk Filmi Kuşağı"na rastladığımda da Zeki Müren kayıktan el sallıyordu.

Geçip gitmek vardı fakat bir an manzaraya doğru çekildim.

Puslu bir günde Köprü. Kapkara duman salan vapurlar. Suyun altında çakıl taşları görülen Boğaz.

Kendimi bir anda Altın Kızlar’ın Laura Ashley ambiansında elimde çay fincanıyla gördüm.

Şu cümleyi tekrarlayıp duruyordum: "Vallahi artık eski İstanbul’un güzelliğini görmek için eski Türk filmlerini seyrediyorum canımın lokumu..." Ve devam ediyordum: "O Hisar’ın karşısı, o Bebek sırtları..."

*

Münir Özkul, Nubar Terziyan, Necdet Tosun derken, nihayet Cilalı İbo da dahil oldu filme.

Filmin adı "Kral Arkadaşım" olarak geçiyordu, ama çok emin değilim.

Bahtsız bir kız, iyi kalpli balıkçı Zeki’ye sığınır.

Kız, kendisine tecavüze kalkan birini öldürmüştür fakat bunu saklar Zeki’den.

Sıkıcı dram sahneleri ve bazı şarkılar dışında her şey mükemmel.

*

Tam "Bu kadar yeter" diyecekken çekirdek ekibin (Zeki Müren, kız, Münir Özkul, Cilalı İbo) Beşiktaş-Fenerbahçe maçına gitmeleri gündeme geliyor.

Zeki ve Cilalı İbo Fenerli, Münir Özkul Beşiktaşlı.

Kızı bilmiyoruz. O, Zeki Müren’e aşık; durumu siz değerlendirin.

Zeki Müren ve Cilalı İbo "Ye onu be ye! Bravo Recep.... Bak, bak, bak Lefter’e bak. Heyt be!" diye bağırıyor.

Münir Özkul "Yaşşşaaa Karakartal!" çekiyor.

Her futbolseverin izlemesi gerek.

Galiba Fener 2-1 kazandı maçı...

Arkada Hilton, bacalar, Maçka Parkı, gazhane...

Stadın dışında trafik polisi kurşun askerler gibi giyinmiş vaziyette durmakta.

Silindir Puro Sabunu reklam kutucuklarının içinde duruyor o zaman trafik polisleri.

Otomobillerin neredeyse tamamı Eski Amerikan vesaire.

*

Baktım gecenin karanlığında "Eski Türk filmiiiiiii" diye bağıran bir alageyik dolaşmakta.

Repliğimi tekrarladım hemen "Kalır mıyım ben böyle boynu bükük; avsız, geyiksiz..."
Yazarın Tüm Yazıları