Sadece iki dil mi konuşuluyor?

KOALİSYON içinde de sıkıntı yaratan, anadilde yayın ve öğrenim ile ilgili olarak AB konusunda uzman bir diplomat dün şu soruyu yöneltti:

‘‘Türkiye sadece iki dilli mi? Türkçe ve Kürtçe'den başka dil yok mu?’’

Açıkça söylemese de meselenin, ‘‘Türkçe-Kürtçe’’ odaklı bir noktaya taşınmasının ayrımcıların işine yaradığı görüşünde.

Önerisi, Türkiye üzerinde konuşulan Kürtçe haricinde, Boşnakça, Arapça, Lazca, Gürcüce, Romanca dahil bütün dillerde televizyon ve radyodan yayın hakkının verilmesi.

Böylece tartışmayı Kürtçe odağından uzaklaştırmak.

Hatta, anadilde yayın hakkının sadece TRT'den değil, özel televizyonlar eliyle de gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Böyle yapıldığı takdirde, bir süre sonra konuşulan bazı anadillerin cazibe merkezi olmaktan nasıl çıktığının görüleceğine inanıyor.

Zaten AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamak için, idamın yanı sıra anadilde yayın ve öğretilmesiyle ilgili yasal düzenleme yapılmak zorunlu.

Nitekim, AB üyesi olan veya tam üyelik müzakereleri devam eden ülkelerin aşağıda da görüldüğü gibi hemen hepsi bu meseleyi tamamlamış. Şöyle ki:

Fransa: RTÜK benzeri kuruluşu Audiovisuel Yüksek Kurumu ile yayın kuruluşu arasında yapılacak anlaşma ile olanak tanıyor. Bölgesel dillere en fazla 40 dakika yayın izni var. Eğitim ve öğretim serbest.

Yunanistan: Anadilde yapılan yayınların yüzde 25'i Yunanca olmalı ve anadil yayınında Yunanca alt yazı kullanmak zorunlu. Anadilde yayın yapan kuruluşlar, 6 ay içinde 30'ar dakikalık asgari 15 programla Yunancayı öğretmek de zorunda. Batı Trakya'da Türkçe yayın yapan 5 radyo kanalı var. Batı Trakya'da 230 ilkokul ve 2 ortaokul/lisede Türkçe eğitimi veriliyor.

Portekiz: Çingenelerin kültürel hakları bulunuyor, azınlık hakları yok.

4 ÖĞRENCİ YETERLİ

Finlandiya:
Tatar Türkleri de dahil ana dile yayın hakkı tanıyor. En ilginci de bir sınıfta en az 4 Roman öğrenci varsa, bunlara dillerinin öğretilmesine getirilen zorunluluk.

Polonya: Sadece Alman azınlığa hak tanıdı.

Lüksemburg: Ulusal birliğe aykırı olmamak kaydıyla kısıtlama yok.

İrlanda: Anadilde yayın ve öğrenim hakkını henüz vermedi.

AB üyesi veya tam üyelik müzakereleri tamamlanmak üzere olan diğer ülkelerde de eğitim-öğretim ile birlikte anadilde yayın serbest.

Ulusal Program’ın yayımının birinci yılını doldurduğu bugün, baştaki soruya tekrar dönelim; AB'deki kıstaslar ve uygulamaları bunlarken, ulusalcılık adı altında meseleyi Türkçe-Kürtçe odağına taşıyanlar bölücülere koz vermiyor mu?

YILMAZ'DAN ÇİLLER'E YANIT

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in bu sütunda yer alan‘‘Tekstilbank'a devalüasyondan önce 1.8 milyar dolar gitti’’ iddiasına dün yanıt geldi.

ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın kardeşi, Tekstilbank yöneticisi Turgut Yılmaz, iddianın asılsız olduğunu belirtti ve Bankacılık Kanunu'na aykırı haraket ettiği gerekçesiyle Çiller hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca hakkında dava açacağını da belirterek şöyle dedi:

‘‘Tekstilbank olarak, toplam aktif büyüklüğü 1 milyar dolar olan bir bankanın Merkez Bankası'ndan bir günde, bir ayda veya bir yılda 1.8 milyar dolar alım yapabilmesini söyleyen hem de ekonomi profesörlüğü yapmış bir eski başbakan ise oturup her şeyi yeniden düşünmek lazım.

Ekonomi ve siyaset ile ilgilenen herkes bilir ki; toplam aktif büyüklüğü 1 milyar dolar olan bir bankanın Merkez Bankası'ndan 1.8 milyar dolar almasının olanağı yoktur. Böyle rakamı bilançosuna sığdırabilmesi de mümkün değildir. Kaldı ki banka bilançoları BDDK ve SPK tarafından da denetlenir.

Dolayısıyla bunu söylemek için ya cahil ya da kötü niyetli olmak lazımdır. Diplomaları cehaletini yok ettiğine göre, o zaman kötü niyetli olduğu kesindir. Bu iddialarını ispata davet ediyorum.’’
Yazarın Tüm Yazıları