Sadakatimizi Facebook’tan göstersek?

Çantamda taşıdığım şeye cüzdan denemez. Bendeki cüzdan azmanını çanta yapıp gece sokağa çıkanlar var. Dışarıdan bakınca sekiz ortalı lise defteri ebatlarına sahip, öyle söyleyeyim.

İçinde kimlikler, üyelik kartları, oradan buradan toplanmış kartvizitler, kredi kartları ile bunların slipleri ve dünya kadar marka kartı duruyor. Para hariç her şey...
Saydım, elimde şu anda tam 40 tane marka kartı var. Müşteri sadakat kartı da deniyor. Kimi anında yüzde 25-30 indirim sağlıyor. Kimiyle alışveriş yapıyorsunuz, hesabınızda puan birikiyor, kimi markanın ekstra hizmetlerinden faydalanma olanağı sunuyor... Hangi birinden vazgeçeceksin.

Zaten kartı alırken, karar verme mekanizması pek sizin katkınızla da işlemiyor. Elinizde ürünle kasaya gidiyorsunuz, kasadaki görevli fanfinfon kartınız var mı diye soruyor, siz yok diyorsunuz, o hemen bir kart çıkartırsanız şu kadar indirim yaparım diyor. Bir bakıyorsunuz, 30 saniye içinde yeni bir kartınız daha olmuş.
Cüzdana bu kartların sadece 4’te birini sığdırabilince sınıflandırmaya gitmeye karar verdim. Her an lazım olabilecekler, haftasonu çantada taşımakta fayda bulunanlar, sadece büyük alışveriş maratonuna çıkarken alınacaklar.

İşe giderken ilk grubu alıyorum yanıma sadece. Zaten bunlar cüzdanda duruyor. Gittiğim marketin kartı, D&R kartı ile bir iki tane de restoran-kafe kartı var.

İkinci grup, sokağa çıktığımda kapısından girme ihtimalimin bulunduğu mağazaların kartları. Üçüncü gruptakiler ise alışveriş yapmak üzere yola çıkarken taşınıyor sadece.

Her halükarda, bir mesele bu kartları taşımak. Sayıları asla azalmadığı gibi katlanarak artıyor. Olamaz mı yani şöyle tek kart olsa hepsinde geçse?

Ben bunu düşünürken, Swatch, Facebook sayfasında bir kampanya başlattı. 8 bin 800 üyesi, 14 Aralık’a kadar Swatch’tan alışveriş yaparsa, 30 lira değerindeki 2010 ajandası hediye edilecek.

Markaya yabancı olanlar için ajanda bir şey ifade etmeyebilir. Ama fanatikleri, üzerinde Swatch yazan her şeyi biriktiriyor.

Zaten mesele Swatch’un ne verdiğinden çok, Facebook’u kullanma biçimi. Facebook’tan ala merkezi kart mı olur. Bütün markaların Facebook’ta sayfası olsa, oradan üye olsak, yanımızda kart taşımaktan kurtulsak.

Pop art meraklılarına online adres

Cebinde biraz parası olan bekarlara, pop art meraklılarına bu siteyi şiddetle öneriyorum: www.popsehpa.com

Kurucusu; genç grafiker Yavuz Muratoğlu. İlk kez kendi evine çıktığında, eğlenceli ve havalı dekorasyon parçaları bulmakta sıkıntı çekmiş, başkaları da çekmesin diye popsehpa’yı yaratmış. Zaten ilk denemeleri de kendi evinde uygulamış. Sitenin öyle çok geniş bir ürün portföyü yok. Dikdörtgen veya kare sehpalar ile duvar baskıları bulabiliyorsunuz. Sehpaların üzerine hepsi birbirinden eğlenceli desenler basıyor. Pek çoğu kült ya da güncel film afişlerinden oluşuyor.

Bir de özel sipariş seçeneği var. Mevcut baskıları beğenmez de, kafanızdaki özel bir şeyi isterseniz diye. Ama o zaman fiyat değişiyor.

Sehpalar Ikea’dan, desen uygulama Yavuz’dan. Mobilyada üç renk seçeneği var; kırmızı, siyah ya da beyaz. Kaplamalar suya ve ısıya dayanıklı. Mevcut modellerden seçerseniz 90-130, özel sipariş isterseniz 100-160 lira ödüyorsunuz. Online siparişten sonra teslimat, hangi şehirde yaşadığınıza bağlı olarak 3-5 gün arasında gerçekleşiyor.
Yazarın Tüm Yazıları