Saçmalık

GALATASARAY, uzak ve kötü hatıralarla dolu Bordeaux deplasmanında mantıkla açıklanamayacak bir maç çıkardı.

Bordeaux, grupta G.Saray’la birlikte en afili duran takım. Kadrosunda Diawara, Chamakh, Fernando, Micoud, Diarra ve Cavenaghi gibi kalburüstü olmasa da kalbura tutunabilecek futbolcular barındırıyor.

Bu görece zorlu deplasmanda Galatasaray penaltı golüyle öne geçiyor, sonra pamuğu tüccara satıp parayı pavyona gömmeye azmetmiş acemi hovardaya dönüşüveriyor.

Ümit Karan ve Nonda’nın kaçırdıkları gollerin yıprattığı sinirimize rağmen, umutlu bir şekilde noktaladık ilk devreyi. Barış’ın bu sistemde de iyi oynaması fakat haliyle hücum gücünün düşmesi, Arda’nın kimi zaman manasızlaşan bencilliği, Nonda’nın Hasan Cemal’e telefonda "Bunu ben bile atarım!" dedirten verimsizliği dışında durum fena sayılmazdı.

* * *

Ancak ikinci yarı sahaya tuhaf bir Galatasaray çıktı. Sanırsın Kalli futbolcuları karşısına alıp "Yeni bir taktik deneyeceğiz: Şimdi sahaya çıkıp bol bol beceriksizlik yapmanızı, saçmalamanızı, çirkin futbol oynamaya başlamanızı ve her faulde taraftarlarınıza bile ’Öfff!dedirtecek kadar uzun süre yerde kalmanızı istiyorum..." demiş.

Böyle demediyse bile bu saydıklarım olurken, seyirci kalarak daha büyük suç işledi Kalli. Rahatlıkla üç puan alıp, diğer maçın da beraberlikle bittiği düşünülürse neredeyse grup liderliğine ipotek koyarak eve dönebilirdi Galatasaray. Şimdi mühür Bordeaux’da!

Feldkamp’ın form düşüklüğünün geçici olmasını ummaktan başka çare yok. Yoksa istediği gibi devam eden bir maç gözlerinin önünde kayıp giderken müdahale edemeyen bir hoca yaklaşan yoğun maç trafiğinde daha çok kaza yapar.

Özetle bu maçı kaybetmek saçmalıktan başka bir şey değildir!
Yazarın Tüm Yazıları