Rusya'nın S-300 uğruna kaybı ne?

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Türkiye'nin ‘‘vururuz’’ tehdidine, ABD'nin uyarılarına kulak asmayan Rusya'nın, Kıbrıs Rum kesimine konuşlanacak S-300 füzelerini önümüzdeki ağustos ayında teslim etmesi ihtimali yükseliyor.

Moskova'nın bu inadı, Kıbrıs gibi uluslararası bir soruna ağırlık koyma niyeti ile izah ediliyor. Türkiye'yi kuşatan Ortodoks ittifaktan endişe duyanlar haklı çıkıyor.

Ancak Moskova, bu hesaplar uğruna riske attığı ticari çıkarlarının hangi boyutta olduğunun acaba farkında mı?

IMF'den gelecek 10 milyar dolar için takla atan, ABD yardımı almadan bütçe dönemi kapatamayan modern çarlar, 150 milyar dolarlık Türk Savunma Sanayii pazarından umut kesmeye hazır mı?

* * *

Soğuk Savaş'tan sonra değişen stratejik dengeler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yeniden yapılanmayı zorunlu kıldı.

Önümüzdeki 20-25 yılda Türk ordusunun gereksinimi, kuvvetlere göre şu dökümü yansıtıyor: Kara Kuvvetleri 60 milyar dolar, Hava Kuvvetleri 65 milyar dolar ve Deniz Kuvvetleri 25 milyar dolar.

Toplam 150 milyar doları bulan bu harcamalardan 67 milyar doları önümüzdeki on yıl içinde gerçekleşecek.

Belalı bir coğrafyada yaşadığı yetmezmiş gibi Güneydoğu'da son 15 yıldır örtülü savaş veren Türkiye'nin askeri harcamaları zaten yüksek.

1994-97 döneminde NATO ülkelerinde açılan 4.8 milyar dolarlık askeri ihalede Türkiye'nin payı yüzde 25...

Aynı yıllarda ABD'nin NATO ülkelerine yaptığı 3.9 milyar dolarlık askeri ihracatın yüzde 29'luk bölümünün adresi yine Türkiye.

1989-93 döneminde 7.7 milyar dolarlık silah alımıyla dünya pazarında dördüncü sıraya yerleşen Türkiye'nin askeri harcamaları, milli gelirinin yüzde 4'üne ulaşıyor. (Kıyaslama açısından Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminde aynı oran yüzde 4.4.)

* * *

Özetle Türkiye, dünyada sayılı askeri pazarlardan birisine sahip bulunuyor. Peki ya Rusya'nın durumu?

Çok değil 10 yıl kadar önce Rusya, dünya savunma sanayii pazarında en yakın rakibi ABD'ye bile açık fark atar haldeydi. Silah pazarında Rusya'nın payı yüzde 46, ABD'nin payı yüzde 27 düzeyindeydi.

Ancak on yıl içinde işler değişti.

Rusya'nın dünya silah pazarındaki payı yüzde 20'ye gerilerken, ABD'nin payı yüzde 27'den yüzde 44'e yükseldi.

Uçak ve gemi alımlarında Rusya'yı tercih eden Çin olmasa, Moskova'nın savunma alanındaki pazar payı yüzde 4'e kadar düşecek.

* * *

Moskova'nın önündeki fırsat açık. Avrupa'ya örtülü ambargo kalkmazsa Türk silah pazarında ABD-Rusya rekabeti yaşanacak. Tabii ki Türkiye-Rusya ilişkileri S-300'ler yüzünden onarılmaz yara almazsa...

Kıbrıs Rumları'na S-300'ler, Türkiye'ye Nataşa ihracatı...

Rusya açısından pek akıllı ticaret sayılmaz değil mi?













Yazarın Tüm Yazıları