Ruger o hedefi ıskaladı

AYDIN Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması'nın ödül gecesi yemekte Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'la birlikteydik.

Ankara'da asayişin iyi olduğunu konuşmuştuk.

Ayrıca başkentteki kapkaç olaylarının, öteki şehirlere göre çok daha düşük olduğunu söylemişti.

ÖDÜL GECESİ

Bu yılki yarışmanın konusu terördü.

Ve o yarışmanın karikatürleri Ankara'da sergilenirken, kamuoyunca tanınan bir öğretim üyesi cinayete kurban gidiyordu.

Olayın üzerinden bir gün geçtikten sonra şimdi düşünüyorum.

Bu cinayet üzerine söyleyebileceğim iki şey var. Biri son derece karamsar, öteki ise iyimser.

Birincisi şu:

Acaba hangi kafa, nasıl bir insan bu ‘‘hedefi’’ seçmiştir?

Hangi cinayet dehası, böyle bir taşla beş on kuş vurabileceği bir insanı bulup, onun dosyasını hazırlamıştır.

Seçip, katlettiği öğretim üyesi Doç. Necip Hablemitoğlu'nun kimliğine ve yaptığı işlerin dosyasına bir bakın.

Türkiye'deki Alman Vakıfları üzerine çalışmalar yapmış.

Ben katılmıyorum ama, o bundan bir sonuca ulaşmış.

Bazı vakıfların Türkiye aleyhine çalıştığını iddia etmiş.

Bu da Türkiye ile Almanya arasında ciddi sorun yaratmış.

Anlayacağınız bu cinayeti işleyen kişi, Türkiye'nin Almanya ve dolayısıyla Avrupa Birliği ile ilişkilerinin bozulmasına yol açabilir.

Bunu bir yere yazalım.

FATURANIN ADRESLERİ

Aynı Hablemitoğlu, polis içine sızmış tarikatlarla ilgili araştırmalar da yapmış.

Yani kolaylıkla ‘‘İslamcı tarikatlara’’ çıkarılacak bir fatura.

Türkiye'de o kanada yakın bir parti de iktidarda.

İstediğiniz sonucu çıkarın.

Bu cinayet bana göre, ‘‘Abdi İpekçi'nin’’ vurulması kadar haince seçilmiş bir hedeftir.

O nedenle merak ediyorum.

Hangi müthiş senarist, hangi siyasi cinayet satrancı dehası bu hedefi seçip bulmuş?

Gerçekten merak ediyorum...

Bu cinayet üzerine söyleyebileceğim ikinci şey ise daha iyimser.

Dün Türk basınının bu olaya bakışını çok dikkatle inceledim.

O menfur kafa, şimdilik amacına ulaşamamış.

Neredeyse aklı başında bütün gazeteler ve televizyonlar, olayın siyasi rengi konusunda önyargılı davranmamışlar.

Aklı başında diyorum çünkü Türkiye'de cinnet getiren bir medya türü de var.

Ne yapacağı belli olmayan bu saatli bombalardan her şey beklenir.

Benim sözünü ettiğim, aklı başında ve gerçekten gazete, televizyon olanlar.

Hain planını iyi yapmış, ama aklı başında medyayı tuzağına düşürememiş.

Türkiye'de belki de ilk defa, medya bir cinayetin değerlendirilmesinde benzer bir tavır alıyor.

RUGER MERMİ

Bunun anlamı şudur:

Bu katil veya katiller, hedefi ne kadar iyi seçmiş olsalar da, amaçlarına ulaşamamışlardır.

Yapabildikleri tek alçaklık da, bir öğretim üyesini katletmekten ibaret kalmıştır.

Gelelim bundan sonraki gelişmelere.

Madem karşımızda bu kadar satranç meraklısı bir terör örgütü var, toplumun buna karşı savunmasının da en az onun kadar zeki ve dáhiyane olması gerekir.

Her şeyden önce bu katil mutlaka bulunmalıdır.

Bu Türkiye'nin geleceği, hepimizin geleceği açısından hayati derecede önemli bir şeydir.

Çünkü bu toplum terörün her türlüsü ile mücadele etti ve bugüne kadar kazandı.

Şahsi terörü, örgütlüsünü, dini ve etnik kökenlisini, hepsini halletti.

Bugün geldiği noktada, belki de tarihinin en kapsamlı ‘‘meşruiyet zeminini’’ ve ‘‘ortak yaşama protokolünü’’ oluşturmaya hazırlanıyor.

HERKESİN GÖREVİ

Bizi yıllarca uğraştıran Sünni-Alevi, solcu-sağcı, laik-antilaik tartışmalarını bitirecek bir anlaşma zeminini oluşturma ihtimali epeyce yüksek.

‘‘Ruger’’ kurşun, Türkiye'nin işte bu yeni buluşma noktasına sıkılıyor.

Medyanın bu konudaki görüş birliğini ve dayanışmasını bozmamasında büyük yarar var.

Hükümetin, istihbarat ve güvenlik birimlerinin de ne pahasına olursa olsun bu komployu boşa çıkarması gerekiyor.

Çünkü bu artık hepimizin savaşı, hepimizin davası.
Yazarın Tüm Yazıları